Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, AK Parti'nin Yalova'da düzenlediği mitingde, ''Bu meydanların bu kalabalıkların toplanmasının bir sebebi var. Bunun sebebi Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yapılanları milletin yutmadığıdır, milletin takdir etmediğidir'' dedi. Gül, AK Parti tarafından Yalova'da düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, temmuz ayının sıcağında meydanları doldurdukları ve sevgilerini gösterdikleri için partililere teşekkür etti. AK Parti'nin, Türkiye'nin sigortası olduğunu ifade eden Gül, milletle iç içe olan tek partinin AK Parti olduğunu söyledi. Bazı partilerin sadece bazı illerin ve bölgelerin partisi olduğunu, oysa tüm partilerin tüm Türkiye'nin partisi olması gerektiğini vurgulayan Gül, şöyle konuştu: ''Aslında bu sıcaklarda seçim yapmayı biz düşünmedik biliyorsunuz. Aslında kasım ayında bir araya gelecektik ama dediler ki, 'seçim, seçim.' Mecliste de Cumhurbaşkanlığı meselesini kilitleyince tabii ki 'gelelim' dedik ve geldik huzurunuza. Şimdi huzurlarınıza çok şükür hepimiz başı dik geldik. Niçin başımız dik geldik karşınıza. Biz hizmetlerimizle, yaptığımız işlerle, tuttuğumuz sözlerle geliyoruz karşınıza. Gelirken sepetimiz, heybemiz dolu geliyoruz. Bunu sizlerde gördüğünüz için bu kalabalıklar, bu meydanlar oluyor. Yoksa bu yaz gününde bu sıcakta bu meydanlar dolar mı, kolay mı bu iş?'' Gül, kalabalık arasındaki bazı partililerin ''Gönlümüzün Cumhurbaşkanı hoş geldiniz'' pankartı açması üzerine, ''Benim için önemli olan Çankaya değil, sizin gönlünüz'' dedi. -CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ SÜRECİ- Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde milletin iradesinin dikkate alınmadığını ifade eden Gül, şunları kaydetti: ''Milletin iradesinden korkanlar, milletin iradesini hep baypas etmek istediler. Milletin iradesiyle, gücüyle değil başka şekilde iktidara, makamlara gelmek istediler. Biz böyle değiliz, biz gerçekten demokratız. Biz sadece isim olarak değil ruhen de demokratız. Yaptığımız budur. Milletle barışığız, milletin değerleriyle çok barışığız. Bütün milletimizi kucaklarız. Millet iradesi demokrasi demektir, biz buna inanırız. Bu meydanların bu kalabalıkların toplanmasının bir sebebi var. Bunun sebebi Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yapılanları milletin yutmadığıdır, milletin takdir etmediğidir. Olup bitenlere tepkisini göstermektedir. Milleti ne zannediyorlar, Türkiye'yi ne zannediyorlar? Türkiye, 20-30 sene öncesindeki Türkiye değil. Bugünkü Türkiye açık bir toplum, açık. Açık toplum demek yüzlerce TV'nin, radyonun, gazetenin yayın yaptığı bir ülke demek. Böyle bir ülkede ayak oyunları söker mi hiç? Böyle bir ülkede milletin baypas edilmesi milleti elinizin tersiyle itmek mümkün müdür? Böyle bir ülkede eninde sonunda milletle yüzleşirsiniz. Yüzleşince millet hesabını sorar.'' Gül, Cumhurbaşkanlığı sürecine şahsını hiç katmadığını, kendisinin değil Türkiye'nin yaşadığı sürecin önemli olduğunu ifade ederek, konuşmasına şöyle devam etti: ''Bana 'mağdur oldu' filan rolleri yakıştırdılar. Ben ne rol yapacağım. Önemli olan milletin gönlünde yer almaktır. Türkiye'nin hak etmediği süreci yaşatmak, Türkiye bu süreci yaşadığı için mağdur. Bunun farkında değiller. Aslında farkındalar da onun için zaten konuşulmasından korkuyorlar. Diyorlar ki, bundan dolayı DP'li MHP'li, ANAVATAN'lı da hatta bir çok sosyal demokrat da AK Parti'yi destekliyor. Çünkü yakıştıramadı yapılanı. Çünkü onlar da yönetimlerine kızdılar.'' ''(MİLLETTE GİDELİM) DİYORUZ, ONDAN DA KORKUYORLAR'' Bazı partilere mensup milletvekillerinin yasama çalışmaları ve Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde TBMM genel kuruluna girmemesini de eleştiren Gül, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Meğer Cumhurbaşkanlığı seçimleri Türkiye'de hep yanlış yapılıyormuş. Öyleyse 3 tane Cumhurbaşkanının da seçimi de yanlış yapılmış. Halbuki bunu herkes biliyor ki, Anayasa'nın o kuralı belliydi... Bu sefer baktılar ki olmuyor, minareyi kılıfına sığdıramadılar aslında bunu millet biliyor, neticede baktılar ki minare gözüküyor bu kılıftan, o zaman vazgeçtiler dediler ki 'aman aman, hukuk herkese lazım' ve düzelttiler. Şimdi 'millete gidelim' diyoruz, ondan da korkuyorlar. Böyle bir şey olur mu? Fransızlar millete giderken korktu mu, bize ne oluyor? Türk milletinden korkmak, temsil ettiğin halktan korkmak, hayretler içinde kalıyorum. Milletten, halktan korkan bir sosyal demokrat parti dünyanın hiçbir yerinde yok... Ne yazık ki biz hizmette koşarken onların aklı fikri 'nasıl olur da bunlara ayak takarız, nasıl olur da bunları düşürürüz.' Biz koştuk ve Türkiye'yi 180 milyar dolardan 400 milyar dolara taşıdık. Ama son günlerde gördüğünüz gibi ayak takmaya başladılar. Hizipçilik tekrar. Neyse, yine seçimlere gidiyoruz ve İnşallah hep beraber en doğru kararı vereceğiz.'' -''EN BÜYÜK SOSYAL DEMOKRAT PARTİ BİZİZ'' Gül, eğitimden sağlığa, toplu konuttan enerjiye kadar AK Parti iktidar dönemindeki yatırımları anlatırken şu görüşleri dile getirdi: ''Türkiye'nin en büyük sosyal demokrat partisi biziz. Bunu inanarak söylüyorum. Önemli olan isminin sağcı-solcu olması değil. Önemli olan sosyal faaliyete, sosyal harcamalara yer veriyor musun, vermiyor musun? O bakımdan da sosyal demokrat partiler bizim kadar harcama yapmamıştır. Hiçbiri yapmamıştır, bizim kadar halkla da bütünleşmemiştir.'' -ERTUĞRUL GÜNAY AK Parti İstanbul milletvekili adayı Ertuğrul Günay da konuşmasında Türkiye'nin 10 gün sonra bir seçime gideceğini belirterek, ''Bütün inatlarımızı terk ederek, bütün takım tutma alışkanlıklarımızı terk ederek, Türkiye için iyi olanı, doğru olanı, halka hizmet edeni, Hakka hizmet edeni hep beraber sandıktan çıkaracağız'' dedi. Günay, AK Parti'nin 2002 yılının Kasım ayında teslim aldığı ülkenin Mustafa Kemal'in 1919'da tasvir ettiği Türkiye'ye benzediğini dile getirerek, şöyle konuştu: ''Duyun-u Umumiye teslim edilmiş, emekliler, emekçiler umutsuz, gençleri umutsuz bir Türkiye teslim aldı. Şimdi 2007 yılının Temmuz ayında geleceğe güvenle bakan, hazinesi dolu, borçları azalmış, gayri safi milli hasılası iki katın üzerine çıkmış yepyeni bir Türkiye ile geleceğe doğru yürümeye devam ediyoruz... Türkiye'yi 2002 yılına kadar koalisyonlar yönetti, yönetti ve yönetemedi. 2002 yılının koalisyon hükümeti seçimin yapılmasına iki yıl varken terk etti ve seçime gittiler. Sizleri, Türkiye'yi ekonomisiyle ve demokrasisiyle kalkındıran bir anlayışın yanında durmaya çağırıyorum... Vatanseverlik Türkiye'nin sıkıntılı, sancılı, acılı coğrafyalarında halkı Ankara'nın TBMM'nin çözümlerine inandırmaktır, inandırabilmektir ve bunu Türkiye'de seçime giren 15 partinin arasında yalnız AK Parti başarıyor.'' Mitinge Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe de katıldı. aa