Türkbank ihalesinde görevlerini kötüye kullandıkları iddiasıyla yargılanan eski başbakan Mesut Yılmaz ve eski devlet bakanı Güneş Taner'in davalarını şartla salıverme yasası kapsamında erteleyen Yüce Divan, gerekçeli kararında her iki sanığın da ertelenen suçu işlediğini ortaya koyan saptama ve eleştirilere yer verdi. Yılmaz ve Taner hakkındaki dava, işadamı Korkmaz Yiğit'in organize suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı'nın desteğiyle kazandığı, sonradan iptal edilen Türkbank ihalesine fesat karıştırdıkları iddiasıyla açılmıştı. Yüce Divan görevini yürüten Anayasa Mahkemesi'nde, 1 yıl süren yargılamanın ardından Yargıtay Başsavcılığı'nın görüşü doğrultusunda suçun niteliği değiştirilmiş, 'görevi kötüye kullanma' olarak belirlenmişti. Yılmaz kararı beğenmemişti Yılmaz ve Taner'in eylemlerini bu suç yönünden değerlendiren Yüce Divan, davaya konu eylemlerin 1999'dan önce işlendiğini, 'görevi kötüye kullanma' suçunun da 1999'dan önce işlenen bazı suçların ertelenmesini öngören şartla salıverme yasası kapsamında bulunduğunu saptamıştı. Yüce Divan, bu nedenle davayı karara bağlamadan erteleme kapsamına sokmuştu. Bu karardan memnun olmayan Yılmaz, kendisi için sadece 'ihaleye fesat karıştırma' suçunu işlemedikleri saptamasının yapılmasının mutluluk verici olduğunu kaydetti ancak 'görevi kötüye kullanma' suçunun işlenip işlenmediği konusunda karar verilmemesinden rahatsızlık duyduğunu ifade etti. Bilgi notu eleştirisi Kararda, Türkbank ihalesine katılan Yiğit'in Çakıcı ile bağlantılı olduğu yönündeki bilgi notunu 'delil değeri yok' diyerek dikkate almayan Yılmaz da eleştirildi. Yüce Divan, kararda, istihbarat notlarının, devletin güvenlik birimlerine ait olduğu ve dikkate alınması gerektiği görüşünü savundu. Taner dinlemedi Gerekçeli kararda Güneş Taner de Yiğit'e ait şirketlerin 'batık' olduğunu bildiren bürokratları dinlemediği için eleştirildi. Yüce Divan, eleştirilerinin ardından, suçun aslında işlenmiş olduğuna, ancak erteleme kapsamında olduğundan davanın karara bağlanamadığına yönelik yorumlara da imza attı. MİLLİYET