Akdağ, ''Şunu açıkça söyleyeyim; biz vatandaşımıza daha kolay ulaştığı bir sağlık hizmeti sunuyoruz. Vatandaşımız da bundan çok memnun ama üzülerek ifade etmek gerekir ki her toplumda olduğu gibi bizim toplumumuzda da '
maganda' ruhlu insanlar var'' dedi.
Bakan Akdağ, çeşitli programlara katılmak üzere geldiği Ordu'da valiliği ziyaret etti.
Ordu'da yürütülen sağlık hizmetleriyle ilgili
Vali Orhan Düzgün'den bilgi alan Bakan Akdağ, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da yanıtladı.
Bir soru üzerine, Türkiye'de sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesine yönelik bir dizi tedbirler alındığını ve alınmaya da devam edildiğini belirten Akdağ, bütün hastanelerin acil servislerinde video kameralı sistemlerin olduğunu, bu sistemleri daha da iyileştireceklerini söyledi.
Akdağ, video kameralı sistemlerin yanı sıra güvenlikle ilgili
personel sayısını da artıracaklarına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
''Öncelikle böyle bir şiddet tavrını kesinlikle tasvip etmiyoruz. Her kim ki yerine göre büyük fedakarlıklarla sağlık hizmeti veren personelimize sözlü ve fiili saldırıda bulunursa buna karşı her türlü tepkiyi göstermeye devam edeceğiz.
Bu yönde güvenlik tedbirlerimizi artırıyoruz. '
Şiddete
Sıfır Tolerans' adı altında yeni bir
kampanya başlatacağız. Özellikle hastanelerimizin acil servislerinde bununla ilgili tedbirlerimizi genişletiyoruz.
Video kameralı sistemler zaten var ama bunları daha da geliştiriyoruz.
Güvenlikle ilgili personel sayısının artırılması, eğitimlerinin geliştirilmesi gibi, bunların yanında vatandaşımızın bu konuya karşı duyarlılığının artırılması, vatandaş desteğinin alınması çok önemli.
Şunu açıkça söyleyeyim; biz vatandaşımıza daha kolay ulaştığı bir sağlık hizmeti sunuyoruz. Vatandaşımız da bundan çok memnun ama üzülerek ifade etmek gerekir ki her toplumda olduğu gibi bizim toplumumuzda da 'maganda' ruhlu, kaba tabiatlı insanlar var.
Bunların sayısı çok az. Yani Türkiye'de acil servislere başvuran vatandaş sayısı 10 milyonlarca. 10 milyonlarca başvuru içerisinde nadiren de olsa böyle şiddete başvuran insanlar olabiliyor.
Tabi ki bunları da adalete de teslim ediyoruz. Nitekim içlerinde ceza alanlar da var.''
DEVLET HASTANELERİNDE ÇALIŞAN DOKTORLAR
Bakan Akdağ, yayımladıkları
kanun hükmünde
kararname il
e devlet hastanelerinde çalışan doktorların artık dışarıda bir alanda çalışma olanaklarının olmadığını dile getirerek, ''Bu kararname ile artık devlet hastanelerinde çalışan doktorlarımızın dışarıda bir çalışma alanı yok'' dedi.
Sağlık Bakanlığına bağlı çalışan doktorların bir
tercih yapma zorunluluklarının olduğunu vurgulayan Akdağ, şöyle konuştu:
''Daha önce bu konuda hazırladığımız kanun çeşitli tabip örgütleri ve muhalefet partisi tarafından
Anayasa Mahkemesine götürüldü. Hukuki açıdan devamlı olarak
mahkeme üzerine mahkeme olduğu için farklı yorumlar ortaya çıktı.
Dolayısıyla bir kanun yapma ihtiyacını hissettik. Kamuoyunda '
tam gün yasası' diye bilinen kanun, kanun hükmünde kararname olarak yeniden yayımlandı.
Bayram ertesinde de böyle bir
düzenleme Türkiye'de yürürlüğe girmiş oldu. Sağlık Bakanlığına bağlı hastanelerimizde çalışan doktorlarımız bir tercih yapacaklar.
Ya
Sağlık Bakanlığını tercih edecekler ya da özel sektörü tercih edecekler. İkisinde birden çalışmak artık yok.
Zaten eski kanunda da yoktu ama ortaya bir
takım farklı mahkemelerin kararları çıktı. Kafalar karıştığı için bu kanunu tabiri caizse yeni bir bakışla tekrar düzenlemiş olduk.''
ÜNİVERSİTE HASTANELERİ
Sağlık Bakanı Recep Akdağ,
üniversite hastanelerinde çalışan
öğretim üyelerinin de yeni kararname ile tercih yapacaklarını belirterek, şunları kaydetti:
''Onlara bu geçiş dönemi düzenlemesi olarak isterlerse iki yıl ücretsiz izin veriyoruz.
Üniversiteden ayrılıp ücretsiz izin yapıyorlar. Bu izinde de mesleklerini icra edebiliyorlar.
İki yıl içinde de isterlerse üniversiteye dönüş yapabiliyorlar. Ya da üniversitede çalışırken dışarıda da çalışacaklarsa, o zamanda yeni çıkan kararname hükmüne göre sadece araştırma ve eğitim hizmetlerinde görev alabiliyorlar.
Döner
sermaye işletmelerine bağlı araştırma
uygulama hastanelerinde görev yapamıyorlar.''