İktidarın 2015 seçimlerinde MHP’nin üzerine oynayacağını anlatan Türkkan, “AKP’liler yakında ‘milliyetçi’ olup çıkacak. Ancak bu senaryo tutmayacak.” dedi. Türkiye’nin son aylarda yaşadığı sert baskının altında ‘yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasını engelleme’ telaşının yattığını ifade eden Türkkan, “Adalet önünden kaçmanın yolunu HSYK seçimlerini kazanıp yargı düzenini yeni baştan dizayn etmekte buluyorlar.” şeklinde konuştu.
MHP Milletvekili Lütfü Türkkan, AKP’nin son dönemde PKK’ya yönelik sertleşen söylemlerini ‘milletin gazını alma’ olarak yorumladı. Türkkan, “AKP’liler yakında ‘milliyetçi’ olup çıkacak! Ancak bu senaryo tutmaz.” dedi. Türkkan ayrıca, HSYK seçimlerini iktidarın kazanması halinde yolsuzlukların üzerinin örtüleceğini anlattı.
MHP Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, gündemdeki konuşmaları değerlendirdi. Zaman'ın haberine göre, Türkiye’nin son aylarda, baskı dönemlerini aratmayan bir süreci yaşadığını söyledi. Bu sert baskının altında ‘yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasını engelleme’ telaşının yattığını anlattı. Camia’ya yönelik bu kadar zulme karşın, halkın büyük bir kesiminin sessiz kalmasını anlamakta zorlandığını ifade etti. Aydınlar için ayrı bir parantez açan Türkkan, “Türkiye’nin aydınlarının önemli bir kısmı satılık olmuşlar. Birkaç dünya malına ülkenin elden gitmesine seyirci hale gelmişler. O yüzden televizyonlarda, o yandaş kanallarda aydın denilen o ihanet çetesini her akşam görüyoruz. Aldıkları dünyalık 3-5 kuruş paraya bu gerçek tabloyu bildikleri halde izah etmemeleri ihanetin başka bir parçası.” ifadelerini kullandı.
MİLLET, MAZLUMDAN TARAF OLMALI
Lütfü Türkkan, hükümetin 17-25 Aralık operasyonundan sonra Hizmet Hareketi’ne yönelik attığı adımların zulüm olduğunun altını çizdi. Vatandaşların buna tepkisiz kalmasını ise anlamakta zorlandığını belirtti. Türkkan, “Bu kavgada biri devletin imkânlarıyla bir kesimi eziyor. Zalim var, mazlum var. Her iki gruptan olmayan önemli bir kesim ise bu kavgayı seyretmekle meşgul. Oysa, mazlumdan taraf olunmalı.” diye konuştu. AKP’nin 2015 seçimlerinde ‘MHP üzerine oynayarak, MHP’yi baraj altı bırakma’ yönünde dillendirilen senaryoları da değerlendirdi. İktidarın son dönemde PKK’ya karşı değişen söylemlerini hatırlatan Türkkan, “AKP, 2011 seçimleri öncesi de (kaset siyaseti) aynı taktiği uyguladı, tutmadı. Bu senaryo da tutmayacak. AKP bu seçimde milliyetçi olup çıkacak. MHP tabanından oy almaya çalışacaklar. Davutoğlu hükümetiyle birlikte yapılan anketler, AKP oylarının düştüğünü, MHP’nin oylarının ise yükseldiğini gösteriyor. Bu durumda hiçbir parti tek başına iktidar olamayacak. AKP için en iyi senaryo ise AKP-HDP koalisyonudur. AKP, Anayasa’yı değiştirmek için MHP’siz bir Meclis hayal ediyor.” dedi.
ÇÖZÜM SÜRECİNDE İNİSİYATİF PKK’DA
Lütfü Türkkan, çözüm sürecine ilişkin değerlendirmelerde de bulundu. Bir tarafında hükümet, diğer tarafında HDP’nin yer aldığı çözüm sürecinde asıl amacın, zaman zaman milletin gazını alarak Türkiye’yi bölünmeye götürmek olduğunu ifade etti. Türkkan, “Hükümet yetkililerinin son günlerde PKK’ya sert çıkışları gaz almaktan, milletin gözünü boyamaktan başka bir şey değil. Bazen HDP, bazen de AKP birbirlerine sert konuşuyor gibi yapıyorlar. Oysa, perdenin gerisinde sarmaş dolaşlar. Çözüm sürecini bitirmek isteseler bile artık bunu yapamazlar. Çünkü Terörle Mücadele ve İstihbarat birimlerini dağıttılar. Buralardaki Türkiye’nin yetişmiş en iyi polislerini içeri aldılar. Maalesef devlet zafiyet içinde. Bu saatten sonra çözüm sürecini askıya almak hükümetin iradesinde değil” dedi.
Lütfü Türkkan’ın gündeminde HSYK seçimleri de vardı. Hükümet için HSYK seçimlerinin çok önemli olduğunu kaydetti. Şöyle konuştu: “Hükümet için seçimlerin bu kadar önemli olmasının tek sebebi, kendileriyle ilgili mevcut dosyaların akıbetlerini çok iyi biliyor olmalarıdır. Kaybederlerse, adaletin işleyeceğini biliyorlar. Haklarında düzenlenen fezlekeler, suç delilleri, o kadar fazla ki sonucu benden senden çok daha iyi biliyorlar. Dolayısıyla bunu adalet önünden kaçırmanın yolunun HSYK seçimlerini kazanıp yargı düzenini yeni baştan dizayn etmekte buluyorlar. Başarılı olurlarsa, kendilerine göre bir süre daha kazanırlar. Ama hiçbir zaman bu işler hasıraltı edilecek ufak işler değildir.”