AK Parti iktidarının Türkiye'nin ihtiyaçlarını karşılayamadığını savunan Durak, tek alternatif olarak partisini gösteriyor. Durak, ülkeyi 12
Eylül darbesine getiren sürece bizzat şahit oldu. Söyleyeceği çok şey var.
O dönemde yaşanan sağ-sol çatışmasında bazı devlet görevlilerinin provokasyonların içinde yer aldığını açıklıyor. Yaşadığı çarpıcı bir olayı şöyle anlatıyor: "Darbeden hemen önce Gaziosmanpaşa'da vatandaşın biri, elinde listeyle gelmiş. 'Gaziosmanpaşa'daki şu evlerde komünistler kalıyor. Alın
silah, bunları yok edin' diyor. Sonradan bakıyorsunuz ki, adam devlet görevlisiymiş." Durak, böyle provokasyonlara alet olmadıklarını kaydediyor.Yaşadıkları bir başka ilginç olayla ilgili de şu bilgileri veriyor: "
İstanbul'da Linç Osman diye bir çete yakalanmıştı. Subayların evlerine girip
hırsızlık yapıyorlardı. Bunların elinde krokiler vardı. O gün hangi subayın
nöbetçi olduğu, evlerinde neler olduğu o krokilerde yer alıyordu. Daha sonra yakalandılar. Cezaevlerinde bunları sorgulattırdık. Bir
emekli astsubay ve bizim bir ilçe başkanımızın bu tezgâhın içinde olduğunu öğrendik. Cezaevinden çıktıktan sonra ikisi de yurtdışına kaçtı. Biz geçmişte böyle hadiselerle karşılaştık. Bunları içimize sokmuşlar." Silahlı mücadelenin hep
ülkücülerin üzerine yıkılmak istendiğini belirten Durak, "Silahlı propagandayı kendilerine yol olarak seçen Marksistlerdi." şeklinde konuşuyor.
Yılma Durak,
12 Eylül darbesinden sonra tutuklandı, 6 yıl
hapis yattı. '
Alparslan Türkeş'in sağ kolu' ve 'Doğu'nun Başbuğu' olarak ün yaptı. MHP'nin teşkilatlanmasında önemli roller oynadı. MHP ve ülkücü kuruluşlar davasından yargılandı.
Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni
Abdi İpekçi ve DİSK Genel Başkanı
Kemal Türkler cinayetlerinde ismi geçti. Fakat hakkında açılan davalardan
beraat etti. 2002'de MHP'den
Erzurum milletvekili adayı oldu. Partisi barajın altında kalınca, Meclis'e girme şansı bulamadı. İstanbul'da
seçim çalışmalarını sürdüren Durak, Türkiye'de son dönemde ortaya çıkarılan çetelere değinirken, "Bazı akl-ı evvel emekli askerlerle polisler bir araya geliyor. Kendilerinde hissettikleri gücü piyasada kullanıyorlar. Maddi bakımdan büyük güç haline gelmek ve ahlaksız hayatlarını sürdürmek istiyorlar." diyor. Durak, bu tür çeteleşmelerin
yabancı istihbarat teşkilatları tarafından kullanılmaya da müsait olduğunu vurguluyor. 84 yıllık
Cumhuriyet tarihinde yaşanan 4 askerî müdahalede, sivillerin teşvikinin önemli rol oynadığını düşünüyor. Darbelerden sonra paylaşılan
ranta da dikkat çeken Durak, "Darbelerin ardından bazı siviller, emekli subayları da yanına alarak büyük rant şirketleri kurdular. Bu şirketler yerden ot biter gibi bitti." ifadelerini kullanıyor.
Durak'ın
kapkaç ve hırsızlık çetelerini önlemek için ilginç bir önerisi var. Yakalanan çete üyelerinin cezaevinden çıktıktan sonra İstanbul dışına çıkarılması ve bir daha şehre sokulmaması gerektiğini savunuyor.
Hükümet icraatlarını eleştiren 'Laikliği korumak iddiasıyla' düzenlenen Cumhuriyet mitinglerini de yorumlayan Yılma Durak, "Bu mitinglere hiç katılmadım. Mitingleri tertip edenlerin niyetlerini tasvip etmiyorum. Çünkü onları tanıyorum. Laikçi zihniyetin aşırı tavırlarının memleket için zararlı olduğunu düşünüyorum." görüşünü dile getiriyor.
Zaman