Bahçeli, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, MHP'nin ''Milli Duruş ve Kararlılık Belgesi'' başlığını taşıyan ve 121 sayfadan oluşan seçim beyannamesini ana hatlarıyla açıkladı. Bahçeli, toplantının sonunda gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Bir gazetecinin, ''Şehit cenazelerinde hükümete yönelik protestolar'' olduğunu ifade ederek, Başbakan Erdoğan'ın ''bu protestolarda belli bir partinin simgesinin kullanıldığına'' yönelik sözlerini değerlendirmesini istemesi üzerine, Bahçeli, ''Başbakanın çok acil dinlenmeye ihtiyacı var'' karşılığını verdi. Erdoğan'ın ''gelişmeleri yakından takip etme yeteneğini kaybettiğini'' öne süren Bahçeli, ''iktidara karşı protestoların ülkenin her alanında yaygınlaştığı'' iddiasında bulundu. Bahçeli, ''seçim meydanlarında da hükümete karşı protestoların görüleceği'' görüşünü savunarak, ''Bunu sadece cami avlusuna indirgeyerek, bir partiyi suçlayabilecek kadar küçülmenin gereği yoktur. Sayın Başbakan'ın milliyetçi hareketi anlaması mümkün değildir. Bu hareket 1968'den bu yana şehit cenazesi kaldırmaktadır'' diye konuştu. Bir gazetecinin, Başbakan Erdoğan'ın ''''Baykal ve Bahçeli aynı ağzı kullanmaya devam etmektedir'' sözlerine hatırlatması üzerine, Bahçeli, ''Allah'a çok şükür Bush ve Barzani ile aynı ağzı kullanmıyorum'' dedi. ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ PAKETİ Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, Cumhurbaşkanını halkın seçmesini de içeren, Anayasa değişikliğini Anayasa Mahkemesi'ne götürme kararını değerlendirmesinin istenmesi üzerine, Bahçeli, bunların ''çıkmaz sokak ve inatlaşmanın değişik hususları'' olduğunu öne sürdü. Bahçeli, TBMM'de Cumhurbaşkanı seçimi yapılmasının ''ülke için en sağlıklı yol olduğunu'' kaydetti. Bahçeli, gazetelerdeki, şehit cenazesinin tabutunun bir kamyonetin arkasında yer aldığı fotoğrafı görüp görmediğinin sorulması üzerine, içlerinin kanadığını, üzülmemenin mümkün olmadığını söyledi. Bahçeli, bunu ''bazı köşe yazarları, medya patronları, siyasiler, Erdoğan ve danışmanlarının da görmesi gerektiğini'' ifade etti. İŞTE MHP'NİN SEÇİM BEYANNAMESİ MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''Türkiye'nin katledilmesine ilgisiz ve tepkisiz kalmayacak olan milletin, sandık başında ülkenin namusuna sahip çıkacağını'' söyledi. Bahçeli, MHP Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, dış politikadan eğitime, asayişten ekonomiye çeşitli alanlarda partisinin görüşlerinin yer aldığı, ''Milli Duruş ve Kararlılık Belgesi'' başlıklı seçim beyannamesini açıkladı. Seçimlere gölge düşürecek hareketlerde bulunanların, bu yönde hesap yapma gafletine düşeceklerin, bunun altından kalkamayacaklarını unutmamaları gerektiğini belirten Bahçeli, ''Kanlı terörün alçak saldırıları ve etnik bölücülüğün hayasız tahriklerinin hedefi olan Türkiye, süratle bir iç çatışma ve parçalanma ortamına sürüklenmektedir'' dedi. Bahçeli, bu felaket gidişine ''dur'' denilmediği takdirde Türkiye'yi karanlık bir gelecek beklediğini ifade ederek, ülkenin bu anlamda sırat köprüsünden, ateşle imtihandan geçtiğini savundu. ''SEÇİMİN TARAFLARI BELLİ OLDU'' Devlet Bahçeli, bu şartlar altında yapılacak 22 Temmuz seçimlerinin, Türkiye için bir ''kader seçimi'' olacağını ifade etti. Bahçeli, ülkesinin, milletinin ve çocuklarının geleceğinin karartılmasına, ülkenin katledilmesine ilgisiz ve tepkisiz kalmayacak olan milletin, sandık başında Türkiye'nin namusuna sahip çıkacağını kaydetti. Seçimin taraflarının belli olduğunu dile getiren Bahçeli, ''Bir tarafta AKP ve onun siyasi şemsiyesi, himayesi altında Türkiye'de görülmemiş bir soygun, vurgun ve talan cephesi oluşturan çıkar ittifakları, diğer tarafta Türkiye'yi karşılıksız seven ve milleti için her bedeli ödemeye hazır olan Türkiye sevdalıları...'' diye konuştu. Milletin, seçim sandığının başında son beş yılın muhasebesini yapacağını, her siyasi partinin geçmişine, siyaset çizgisine, Türkiye heyecanına ve programına bakarak hükmünü vereceğini kaydeden Bahçeli, partisinin AK Parti zihniyeti ile tek başına hesaplaşacağını belirtti. Bahçeli, MHP'nin milli ve manevi değerler karaborsacılığı yapmadan, hiç kimseye diyet borcu olmadan, milletin vereceği yetkiyle iktidara geleceğini savundu. ''ANAYASA, TOPLUM SÖZLEŞME BELGESİ OLACAK''- MHP Genel Başkanı Bahçeli, ''Milli Duruş ve Kararlılık Belgesi'' adlı seçim beyannamesinin ana hatları hakkında bilgi verdi, partisinin iktidara gelmesi halinde gerçekleştireceği projeleri anlattı. Bahçeli, toplumsal onarım ve dönüşüm sürecinde devlet ve yönetim reformu, üreten ekonomi programı, işsizlik ve yolsuzlukla mücadele projesi, toplumsal ahlak ve kalitenin tesisi projelerini hayata geçireceklerini söyledi. Anayasa'nın, ''toplum sözleşme belgesi'' olacak şekilde, geniş bir uzlaşmayla yenileneceğini ifade eden Bahçeli, 23. dönem TBMM'nin kurucu meclis gibi faaliyet göstereceğini belirtti. ''GÜVENLİK, ÜÇÜNCÜ TARAFLARIN İZNİNE BIRAKILMAYACAK''- Milli güvenlik, asayiş ve terörle mücadele konularındaki görüşlerini de anlatan Bahçeli, ''Terörün kökünü kazımak,siyasi bölücülük ve etnik tahriklere son vermek için devletin güvenlik güçleriyle meşru zeminlerde ve tüm ülke sathında etkili ve amansız bir mücadele verilecektir. Kanlı terörün yuvalandığı bölgelerde devlet otoritesi mutlaka tesis edilecek, terörün esiri olan bölge halkı tehdit ve baskılardan kurtarılacaktır'' diye konuştu. Bahçeli, ''Kuzey Irak'ta yuvalanan terör örgütü yönetici kadroları ve militanlarına karşı, uluslararası hukuktan kaynaklanan tüm hakların kararlı biçimde kullanılacağını'' kaydetti. Türkiye'nin güvenliğinin üçüncü tarafların iznine ve inisiyatifine bırakılamayacağını, gereken siyasi ve askeri önlemlerin tereddütsüz uygulanacağını belirten Bahçeli, terör suçları için affın hiçbir şekilde gündeme gelmeyeceğini söyledi. Bahçeli, güvenlik mensuplarına, her ay yaklaşık 230 YTL güvenlik tazminatı verileceğini ifade etti. ''ÖTV KALDIRILACAK''- MHP Genel Başkanı Bahçeli, AK Parti döneminde, ''merkezi ve yerel yönetimlerde, vurgun, talan ve yolsuzluğa bulaşan herkesten adalet önünde hesap sorulacağını'' söyledi. Bahçeli, bakanlık sayısının, başbakanlık dahil 21'e düşürüleceğini, Bilim, Teknoloji ve İletişim Bakanlığı ile Ekonomi Bakanlığının kurulacağını dile getirdi. Asgari ücretin vergi dışı bırakılacağını belirten Bahçeli, mazot, gübre, ilaç, tohum gibi temel tarımsal girdilerin ÖTV ve KDV'sinin küçük çiftçiler için kaldırılacağını, diğer çiftçiler için yüzde 50 düşürüleceğini, asgari ücretliden vergi alınmayacağını, vergi oranlarının indirileceğini, nükleer santrallerin kurulacağını anlattı. ''KIBRIS İÇİN YENİ BİR YAKLAŞIM''- Seçim beyannamesinde yer alan eğitim politikalarını da açıklayan Bahçeli, zorunlu temel eğitimin 12 yıla çıkarılacağını, eğitimin hiçbir kademesinde yabancı dille eğitim olmayacağını, öğrencilere en az bir yabancı dilin iyi bir şekilde öğretilmesinin altyapısının oluşturulacağını, üniversiteye giriş sınavının kaldırılacağını, öğretmenlere her ay 230 YTL geliştirme tazminatı verileceğini söyledi. Kıbrıs sorununun çözüm zeminin AB'ye kaymasının ve BM'nin iyi niyet misyonunun aşınmaya uğramasının önlenmesi için açık ve kararlı bir tavır sergileneceğini belirten Bahçeli, ''Kıbrıs Türklerinin içine hapsolduğu karamsarlık ve çaresizliğin tedricen giderilmesi için yeni bir yaklaşım geliştirilecektir. Bu amaçla, Türkiye'nin mali destek imkanlarının azamiye çıkarılması, yeni bir ekonomik dönüşüm ve gelişme planı hazırlanması için somut adımlar atılacaktır'' diye konuştu. Türkiye-AB ilişkilerinin yakın geçmişinin ''şantajlar, ön şartlar, dayatmalar, haksız talep ve baskılarla dolu bir hayalkırıklığı hikayesi olduğunu'' savunan Bahçeli, AB ile ilişkilerin Türkiye için bir kimlik ve kader sorunu olarak görülmeyeceğini kaydetti. ''KUZEY IRAK'TAKİ GRUPLAR UYARILMALI''- Irak'taki gelişmelerin, Türkiye'nin karşısına çok boyutlu bir güvenlik tehdidi çıkardığını kaydeden Bahçeli, bu durumun, Türkiye'nin, askeri güçle desteklenen etkili bir siyasi caydırıcılık stratejisi uygulamasını gerekli kıldığını söyledi. ''Terör kartını Türkiye'ye karşı bir tehdit silahı olarak kullanan ve milli birliğimizi hedef alan tahriklerde bulunan Kuzey Irak'taki grupların, kesin bir dille uyarılması elzemdir'' diyen Bahçeli, şöyle konuştu: ''Türkiye, bu konularda izleyeceği caydırıcılık siyasetini etkili kılacak yaptırım gücü olan imkanları azami ölçüde kullanacaktır. Türkiye, Kuzey Irak'tan kaynaklanan fiili bir güvenlik tehdidi ve terör saldırısıyla karşı karşıyadır. Bir ülkenin kendi topraklarını başka bir ülkeye saldırı amaçlı kullandırması, uluslararası hukuka göre meşru mukabele hakkı doğuran hasmane bir eylemdir. Bu fiili tehdit ve saldırılar karşısında, Türkiye'nin uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru savunma hakkı bütün unsurlarıyla doğmuştur. Bu şartlar karşısında, Türkiye, milli güvenliğini korumak için gereken tüm önlemleri almak durumundadır.'' AA