MHP Genel Başkan Yardımcısı
Mehmet Şandır “AKP'yi dövmek isteyenler MHP'yi sopa gibi kullanmak istiyor” diyordu. Üstüne basa basa, “Kimse bizden bunu beklemesin” diye de uyarıyordu.
21 Ekim'deki referandum'da tartışma konusu olan, “11 Cumhurbaşkanı” ibaresinin metinden çıkarılmasına MHP'nin destek vermesi her durumdan kriz çıkarmayı siyaset bilenleri rahatsız etmiş gözüküyor. Hatta MHP'nin krize prim vermeyen tavrı karşısında paniklemiş durumdalar.
Daha da önemlisi, önümüzdeki süreç içerisinde MHP'yi bir koltuk değneği gibi kullanamayacaklarını görmenin şaşkınlığı içindeler.
Peki neden böyle hareket ettiğini MHP'ye soran var mı? Yok.
MHP'nin etkili isimlerinden Mehmet Şandır ile konuştuk.
“Herkes kendi kararı doğrultusunda tavır koymalı” dedi. “MHP kendi ilkeleri, kararı doğrultusunda tavrını ortaya koydu” diye ilave etti.
Zaten, “Niye böyle yaptınız?” sorusu da ondan sonra başlamış. Niye krize hizmet etmediniz de çözüme destek oldunuz baskısı bu.
Şandır, bu tavırlarıyla AK Parti'ye destek verdikleri kanaatinde değil.
Sertleşmek gerekirse, sertleşeceklerini de ancak buna başkalarının değil, MHP'nin karar vereceğini söylüyor. “Şandır MHP'nin yapıcı, kriz çözen muhalefet anlayışını, “Milli duruş karakterli muhalefet” olarak özetliyor.
Şandır ile konuşurken, son günlerin moda deyimi “mahalle baskısı” aklıma takıldı. Başarılamayan ilk cumhurbaşkanlığı seçimde iki liderin takındığı tavır, bunları düşünmeme yol açtı.
O zaman Mehmet Ağar ve Erkan Mumcu'yu Meclis'e sokmayan “mahalle baskısı” MHP'yi hedef almaya başladı. Başarılamayan ilk cumhurbaşkanlığı seçiminde Mehmet Ağar ile Erkan Mumcu, CHP treninin peşine takılmış ve Meclise girmemişti.
MHP'den beklenen buydu.
Ancak MHP lideri Bahçeli'nin önünde Mehmet Ağar ile Erkan Mumcu'nun siyasi akıbetleri bir ibret vesikası gibi duruyor.
YENİŞAFAK