Kutan,
iktidarla ana muhalefet partisi arasındaki
kavganın şuurlu olduğunu belirterek, "
Tayyip Erdoğan ile Deniz
Baykal arasındaki kavga, meşhur tabiriyle
kayısı kavgası." dedi.
Recai Kutan, Gaziantep'te partisince düzenlenen mitinge katıldı. İstasyon Meydanı'nda düzenlenen mitinge, yaklaşık 500 kişi katıldı. Meydanın çok
küçük bir bölümünü dolduran kalabalığa
seçim otobüsü üzerinden seslenen SP Lideri Kutan, iktidar ve ana muhalefet partisine,
Cumhurbaşkanlığı seçimi üzerinden yüklendi.
AKP'nin, 350 küsur sandalyeye sahip olduğu halde Cumhurbaşkanı'nı seçemediğini belirten Kutan, iktidarın 'ben yaparım' havasıyla muhalefet partileriyle dialoğa girmediğini,
CHP'nin önerdiği ve kamuoyu önünde seçilmesine
destek vereceğini de söylediği
Abdüllatif Şener'i
aday göstermediğini ve Cumhurbaşkanlığı seçimini yüzüne gözüne bulaştırdığını söyledi.
AKP ve CHP'nin, siyasi menfaat elde etme gayretiyle Cumhurbaşkanını seçtirmediğini öne süren SP Başkanı Kutan, şöyle devam etti: "
Anavatan Partisi Genel Başkanı
Erkan Mumcu açıkça ifade etti; 'Bizimle diyaloğa girsinler; biz Abdullah Gül'e destek veririz' diye. Bunların burnu havada. Efendim bizim 350 küsur milletvekilimiz var, biz yaparız. Hatta,
Deniz Baykal ne dedi? Dedi ki; 'Ya!
Abdüllatif Şener'i aday gösterin, biz destek vereceğiz' diye. Yahu Abdüllatif Şener, sizin de arkadaşınız değil mi? Evet! Onun da eşi başörtülü değil mi? Evet! Niye çıkıp Deniz Baykal'a hodri meydan demediniz. Adam kamuoyu önünde söz verdi. 'Koy Abdüllatif Şener'i, sizi destekleyeceğiz' diye. İdare edemediler, yüzlerine gözlerine bulaştırdılar. Şimdi önünüze gelecekler ve diyecekler ki; 'Cumhurbaşkanını seçmek için 367 sandalyeye ihtiyacımız var'. Bize bu seçimde 367 milletvekili verin; bu meseleyi halledelim' diye.
Hani muhterem
Erbakan Hoca, konuşmasında söylüyor ya; 'Alan da saçan mı?' diye.
Bilesiniz ki onlar; Cumhurbaşkanı seçilmemesinden siyasi menfaat elde etme gayretiyle bu işi yaptılar. Ve bundan elbette
Cumhuriyet Halk Partisi de faydalandı.
Emin olun şu anda, CHP ile
AK Parti arasında tam bir
horoz dövüşü var. Ne elde etmek istiyorlar?
Millete diyorlar ki; 'Ey sağcılar! Partiniz dursun. İşte gelin sağı temsil eden bir AKP var. Niye? Çünkü bu kavga ve dövüşlerle gerginlik;
kamplaşma meydana çıktı. İki kamp çıktı. Bir tarafta AK Parti, bir tarafta CHP. Sağcılar! İşte sizin partiniz. Ey solcular! İşte sizin partiniz. Dolayısıyla Tayyip Erdoğan ile Deniz Baykal arasındaki kavga, meşhur tabiriyle kayısı kavgası. Bilerek şuurlu yapılan bir kavgadır; ancak millet bu oyunlara artık gelmeyecek. İnşaallah 22 Temmuz günü aziz milletimiz sandığa gidecek. Memur,
işçi,
emekli; hele Bağ-Kur
hesap soracak. Onun ardından, çiftçimiz, esnafımız ve işsizler ordumuz hesap soracak."
Konuşmasının devamında, Türkiye'nin mevcut ekonomi anlayışıyla ayağa kalkmasının mümkün olmadığına vurgu yapan Kutan, 23 Temmuz sabahı iktidar olduklarında
Saadet Partisi'nin ekonomi anlayışını uygulamaya koyacaklarını ve IMF'yi kapı dışarı edeceklerini dile getirdi.
AK Parti'nin "Eğitimin önündeki engelleri kaldırdık" şeklindeki afişlerini de eleştiren Kutan, AK Parti'nin söz verdiği halde 8 yıllık zorunlu eğitimi kaldırmadığını,
türban sorununu çözemediğini dile getirdi.
Kutan, iktidara geldiklerinde eğitimin önündeki engelleri kendilerinin kaldıracaklarını sözlerine ekledi.
Cihan