TV8’de yayınlanan Erkan Tan’la Başkentten program konuğu olan AK Parti Kırıkkale Milletvekili, NATO Parlamenterler Asamblesi Türk Heyeti Başkanı, Vahit Erdem; 1980 ihtilal döneminden sonra, Türkiye’de parti yapılarında değişim yaşandığını söyleyerek,’’ Partiler ilk önce kendi grupları içinde eleştirilerle, incelemelerle düzelmeye açık olsunlar. Zamana ve toplumun ihtiyaçlarına göre değişime açık olmak gerek, bu Türkiye’nin hangi meselesi ve alanı olursa olsun, her yeri için geçerli’’ dedi.
1967 ‘den beri devletin içinde olduğuna işaret eden Vahit Erdem, 1990 yılında,Türkiye’nin bir tökezleme sürecine girdiğini söyleyerek, 2002’de, AK Parti
yönetimiyle başlayan olumlu ve düzelmeye yönelik bir gidişatın yaşandığına dikkati çekti. ‘’ AK Parti ile başlayan yönetim döneminde, özellikle
ekonomik alanda, ülkenin düze çıkmaya başladığına işaret ederek, ‘’Altyapı, duble yollar, toplu konut için ortaya koyulan tabloyu görmezden gelemeyiz. . Savunma
Sanayi Müsteşarlığı için de teknolojik olarak önemli değişimler söz konusudur. Ama, parti olarak bazı yanlışlarımız da olmuştur, önemli olan hataları öncelikle kabul etmeli ve doğru olan uygulanmalı’’ diye konuştu.
Yanlışa Dayanamıyorum!
Eleştirilere açık olmayan bir toplum olduğumuzu söyleyen AK parti Kırıkkale Milletvekili ‘’Yanlışa dayanamıyorum ve gördüğüm zaman da söylerim . Ama, bazı eleştiriler ve söylemler ya belli taraflar için maksatlı olarak kullanılıyor ya da basında yeniden şekillendirilebiliyor.’’ dedi.
AK Parti’nin, %47’lik
oy oranı ile bir kitle partisi olduğuna dikkati çeken Vahit Erdem, parti bünyesinde her çeşitten oy almış milletvekili olduğunu söyleyerek, ‘’ Konuşanda var, konuşmayıp içinde tutan da’’ sözlerini kaydetti.
Bazı Yönetim Yanlışları Var!
Vahit Erdem; ‘’AK Parti için zarar veren açıklamalarda bulunduğumu söylüyorlar. Topyekün hükümeti olumsuz bir değerlendirmeye almak yanlış olur. Bazı yönetim hataları ve yanlışlar var, düzeltilmesi gerekir ve geçmişte de olduğu gibi, bugün de bunları söylüyorum. .’’sözlerini kaydetti.
‘’ Yeniliklere açık olmadığım da söyleniyor. Oysaki, rahmetli
Özal zamanına dayanan tecrübelerimde, bir çok kez, reform ve
açılımlara yönelik çalışmaların içinde bulundum. Yeniliklere ve değişime açık olmadan ayakta kalmak söz konusu olamaz. Soğuk savaş yüzünden kurulmuş olan NATO da, Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra değişime ayak uydurmak ve ayakta kalabilmek için reform ve değişim için
vakit kaybetmedi Yanlışları konuşmadan ve eleştirilerden uzak kalarak çözüm olmaz. .‘’ diye konuştu
TSK ‘nın Türkiye için önemi tartışılmaz bir kurum olduğuna da değinen Ak Parti milletvekili, bazı köşe yazarları, abartıya kaçarak, yıkalım tekrar kuralım şeklinde yaklaşımlarda bulunuyolar. Dünya geneline ve şartlarına uygun değişimlerle reforma yönelmek gerekir.
Ordu için de performansı ve profesyonelliği artıran,
Avrupa geneline paralel değişimler yapılmalı.
Genelkurmay Başkanları, bu konuda duyarlı yaklaşımlar içinde ‘’açıklamasında bulundu.
Takunyalı Müsteşar!
Türkiye’nin ne şeriata ne de karanlıklara götürülmesinin söz konusu olmadığını söyleyen Vahit Erdem, ‘’ Özal ‘ın da önem verdiği gibi din, vicdan ve teşebbüs hürriyeti olduğu sürece böylesine bir endişe duymak yersizdir. Kimse Türkiye’nin din kurallara göre yönetildiğini söyleyemez’’ açıklamasında bulundu. ‘’İnançlarına sıkı sıkıya bağlı olmak ve ideolojik yaklaşımlarda bulunmak farklı şeyler. Ben önceden de olduğu gibi her
Cuma namaza giderim, hatta benim için Müsteşarlık dönemlerimde, ‘ Takunyalı müsteşar ne yapıyor’ şeklinde söylemlerde bile bulunanlar olmuştur. Aşırı Kemalist geçinenlerin de Atatürk’ü suistimal ettiğini düşünüyorum’’diye konuştu.
Açılım, Uç Tarafların Elinde Kaldı!
Demokratik Açılım için,
Kürt açılımı şeklindeki yansımaları doğru bulmadığını söyleyen Vahit Erdem, ‘’
PKK ve
demokrasi birbirinden farklı olarak ele alınmalı.’’ dedi Açılıma yönelik,
CHP, MHP ve AKP tarafından yansıyan tüm tarafların yaklaşımları için eleştirilerde bulunduğunu söyleyerek, ‘’ AK Parti olarak da bazı yanlışlar yapıldı. Ama meseleyi hem karşı olan hem de tarafında olanlarla, bir de durumdan istifade etmek isteyenler sulandırdı. Aşırı destekleyenler ne milli mesele ne de uniter yapı bıraktı yeniden kurulmadık. Bir de açılım ile ayrılma ve bölünme yaşandığını savunanlar. Mesele çözümden uzak bir hal aldı. Her şeyden önce,
bölge insanı için iş, aş ve gerekli devlet hizmeti sağlanması lazım. İstihdama yönelik yatırımlara öncelik verilmesi gerekir. PKK için
lojistik desteğin de son bulması gerekir ve ABD,
Irak başta olmak üzere dost bildiğimiz ülkelerle bu mesele için köklü çözümlere yönelik adımlar atılmalı.
Kandil ve Mahmur’dan gelecek bölge Kürtleri için de ayrıntılı düşünmek gerekir ve eğer, Türkiye’ye geleceklerse, öncelikle rehalibilitasyondan geçirilmeli, dağdaki koşulların yarattığı ruh halinden çıkmaları sağlanmalı. Ya da bulundukları yerde kalmaları için koşullar düşünülmelidirler.’’ diye konuştu. .