Türkiye'nin 2003'ten bu yana 'muhalefet bunalımı' yaşadığı tespitini yapan eski Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) Genel Başkanı Hüseyin
Ergün,
CHP lideri
Kemal Kılıçdaroğlu'nun da bu boşluğu dolduramadığı iddiasında. SHP'nin
Eşitlik ve Demokrasi Partisi'yle (EDP) birleşmesinden sonra aktif siyasete ara veren
Hüseyin Ergün, Türk solunun Soğuk Savaş'ın sona erdiği 1989'da saplanıp kaldığını ve oradan da kurtulamadığını düşünüyor.
CHP'nin Kılıçdaroğlu'yla birlikte 'daha demokratik bir çizgi'ye ulaştığı fikrine katılmayan Ergün, düşüncesini şöyle temellendiriyor: "Partinin lider kadrosunda, üst yönetiminde, seçmeninde bir değişme görünmüyor. Ufak tefek çıkışlar yapılıyor, sonra geri adım atılıyor. Mesela başörtüsü... Kılıçdaroğlu fikrinin arkasında duramadı; çünkü partinin kadroları tepki gösterdi. Şimdi '
Kürt' sözcüğünü söylememeye çalışıyor. Bunun nedeni partinin kadrosu ve sadık seçmeninin tepkisinden çekinmesidir. O yüzden bu değişimi yapmak kolay değil."
Hüseyin Ergün'e göre CHP'de dönüşümü zorlaştıran şey, '
yaşam tarzı korkusu'. Fakat bunun da 'üretilmiş' bir korku olduğu fikrinde. Eski CHP lideri Deniz Baykal'ın 'eşik tutmak' için bu korkuyu kullandığını öne sürüyor. CHP'nin bugün de dünyayı anlayamadığını savunan Ergün, "CHP, Kemal Kılıçdaroğlu'yla yaşadığı olumlu havaya rağmen olası bir seçimde yüzde 25'in altında oy alır." öngörüsünde bulunuyor. Muhtemel CHP-BDP
ittifakını da değerlendiren eski SHP lideri, böyle bir ittifak halinde CHP'nin kendi tabanında kayıp yaşayacağını düşünüyor. Buna karşılık BDP için risk olmadığı kanaatinde.
2011 genel seçimlerinin ana gündemi, Hüseyin Ergün'e göre 'toplumsal barış' olacak.
Madımak Oteli'nin kamulaştırılmasını önemli bir adım olarak gören Ergün, Alevilerin CHP'yle olan bağını ise 'kendi celladına âşık olmak' şeklinde
tarif ediyor. Sosyal demokrat siyasetçi, bunu şöyle açıklıyor: "CHP kendi iktidarı döneminde Alevilere hak ve özgürlükler vermek yerine, onları asimile etmiştir. Mesela
Dersim olayı... Ama yine de güvenceyi orada görüyorlar. Bunun bir sebebi de 'muhafazakâr sağın' yarattığı korku."