CHP'nin
12 Haziran millet
vekili
seçimlerinde
Ergenekon sanığı Mehmet
Haberal'ı
Zonguldak'tan
aday göstermesine şehir
halkı da tepkili.
Merhum Bülent Ecevit'le özdeşleşen Zonguldak'ta gerek madenciler gerekse de yerel basın, Haberal'ın adaylığının kabul görmediğini anlatıyor. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "Haberal aslen Zonguldaklı." açıklaması da tatmin edici bulunmadı. Maden ocaklarından
emekli Selahattin
Köroğlu (52), Zonguldak halkının Haberal'ı istemeyeceği görüşünde. Haberal'ın rahmetli Ecevit'ten dolayı mahkemelik olduğunu bildiklerini söyleyen Köroğlu, "Bunu, CHP'nin genel merkezini yadırgıyorum. En büyük hatayı yaptı." değerlendirmesinde bulunuyor. Bir başka Zonguldaklı emekli Bekir Dursun da (73), "Önce
sanık sandalyesinden kalkması lazım. Sonra gelip beni temsil etmesi gerekir." sözleriyle itirazlara
destek veriyor. Tepkisini şöyle sürdürüyor: "Hem de birinci sıradan aday gösterdiler. Ecevit'e suikast düzenlemesi, suikast diyelim buna, ve onun şehrinden
milletvekili adayı gösterilmesi bence abes bir şey. Ben Ecevitçi değilim ama Ecevit'i severdim."
Bir diğer
işçi emeklisi Mehmet Çelik, "
Mehmet Haberal'ın şu Zonguldak'ta ne emeği var? Ben aç kalsam bana fırından ekmek verirler mi?" diye soruyor.
Kamu emeklisi Kenan Uzun (61), "Ben Haberal'ın adaylığını tasvip etmiyorum. Ülkenin temeline
dinamit koyanları niye tasvip edelim? Meseleye baktığınız zaman, kurulmuş hücre çalışmaları var ülkede. Mesela Ecevit'e
rapor vermeye kalktılar. Ne raporu vermeye kalktılar? İş yapamaz raporu. Buna benzer daha bizim bilemediklerimiz var." görüşlerini dile getiriyor.
Yerel
gazete Pusula'nın sahibi Ali Rıza Tığ, 21 yıllık gazeteci olmasına rağmen bir kez bile Haberal'ı Zonguldak'ta görmediğini ifade ederek, "Zonguldak'ta çok tanınan bilinen isim değildir; ismi bilinir, kendisi bilinmez. Zaten kendi sorunu Zonguldak'ın sorunundan çok daha fazla. Hoca Ergenekon operasyonuyla ilgili tutuklandı, bu
davayla ilgili uğraşacak, kendi sorunlarıyla ilgili uğraşacak ama
kentimizin sorunlarıyla uğraşabileceğini zannetmiyorum." diyor.
HABERAL, CHP'NİN iDEOLOJİSİNE TERS, HALK TEPKİLİ
Halkın Sesi Gazetesi yöneticisi Mustafa
Özdemir de halkın nabzını aktardığını belirterek şunları paylaşıyor: "Halk bu sıralamaları beğenmedi. Devam eden bir davada bence aklanıp adaylığını koyması gerekirdi. Keşke bu dava sonuçlanmış olsaydı da Sayın Haberal ondan sonra Zonguldak halkının karşısına çıkmış olsaydı. Ben umuyorum ki vatandaşlar gereken cevabı sandıkta verecektir. Her partinin bir ideolojisi var, Haberal CHP'nin ideolojisiyle de ters düşen bir isim, burası da sosyal demokrat kimliğe sahip bir kent. Ecevit'in yıllardır milletvekili seçildiği bir vilayet olması nedeniyle kabul görmedi."
Tutarsızlık eleştirisi
Emre Aköz-
Sabah: CHP'nin listesi tuhaf, tutarsız bir kompozisyon
CHP'nin listesi ise bana "bağımlı" geldi. Yani "dışarıdan" fazla etkilenmiş:
Ergenekon sanıkları, Ergenekon dostları, Demirelciler, sağcılar, solcular... Velhasıl tuhaf, eklektik, tutarsız bir kompozisyon bu! Ama sonuç normal: Çünkü partinin ne lideri var, ne de sağlam bir ideolojisi. Tek ölçütleri var: AKP düşmanlığı!
Hasan
Cemal-
Milliyet: Kılıçdaroğlu'nun
demokrasiye ilişkin inandırıcılığına
darbe
Ergenekon sanıkları
Balbay, Haberal,
Aygün CHP'den milletvekili adayı gösterildiler. Bu adayların siyasal kimlikleri ne sosyal demokrasiyle, ne de demokratlıkla bağdaşıyor. CHP hem demokrasi diyecek, hem sosyal demokrasi diyecek, hem de bu Ergenekon sanıklarına milletvekili listelerinde yer verecek. İkisi bir arada olmaz. Ergenekon sanıklarıyla, Ergenekon avukatlığına soyunanlarla, Süheyl Batum'larla, hele
Sinan Aygün'lerle, Yarsav'cılarla bu denli iç içelik, Kılıçdaroğlu CHP'sinin demokrasiye ilişkin inandırıcılığına ya da değişim iddiasına darbedir.
Ahmet Altan-
Taraf: 'Darbeciliği' yüz kızartıcı bir suç olarak görmüyor
"
Hayali ihracat sanığı değil ki Haberal" dedi. Hayali ihracat sanığı olsa Haberal'ı aday yapmayacaktı. Niye? Çünkü "yüz kızartıcı" bir suçtan "sanık" olan biri CHP'ye yakışmazdı. Ama "darbe hazırlamak, bu amaçla insanları öldürtmek, çete oluşturmak" suçundan "sanık" olan biri CHP'ye yakışırdı. Haberal belki suçlu değildir. Ama "hayali ihracattan" sanık olsaydı suçlu olup olmadığına bakmadan onu listeye almayacaklardı. Demek ki önemli olan "suçlu" olup olmaması değil, "sanık" olması. "Darbeciliği" yüz kızartıcı bir suç olarak görmüyor Kılıçdaroğlu.
Cengiz Çandar-
Radikal: Haberal'ın iştiyakla Meclis'e taşınmasındaki
hesap nedir?
Daha düne kadar, hastaneden çıkmasında hayati
tehlike bulunan Haberal'ın TBMM'ye bu kadar iştiyakla ve sapasağlam olması beklenerek taşınmasındaki hesap nedir? Nasıl olur da, Ecevit'e yapıldığı ileri sürülen bir '
komplo' ile adı anılan Haberal'ın, kör kör parmağım gözüne misali, Ecevit'in seçim bölgesi Zonguldak'ta liste başına konmasının anlatmak istediği 'sembolizm' nedir acaba?
Sevilay Yükselir - Sabah: Partinin en sağlam kalelerinde aday gösterdiler
Bu muydu yani sizin arzuladığınız CHP? Fikri Sağlar'ı, Gürbüz Çapan'ı, Celal Doğan'ı partinin kapısından içeri sokmayıp Demirel'in ricası ile Ergenekon sanığı Haberal'ı, düne kadar
Başbakan Erdoğan'ın dibinden ayrılmayan
Rifat Hisarcıklıoğlu'nun telkinleri ile Aygün'ü,
Cumhuriyet eşrafı istedi diye Balbay'ı,
Zafer Mutlu söyledi diye Ayaydın'ı, "Mecburen biletini kestik. Hiç değilse vekil olsun da günahımızı affettirelim." deyip de
Aydın Doğan Bey'in önerdiği Ekşi'yi partinin en sağlam kalelerinde Meclis'e aday gösteren CHP miydi yani sizin istediğiniz?
Haşmet Babaoğlu - Sabah: CHP değişmeyi beceremiyor
Asıl sorun "giden"lerin yerine "gelen"lerde! Öymen,
Arıtman,
Anadol artık Meclis'te olmayacak diye partinin yenilendiğini düşünenlere şöyle sormak gerek: İyi de mesela Haberal olacak! Hem de Ecevit'in seçim bölgesinde, işçilere "seçtirtilerek" Meclis'e gelecek Haberal! Muhtemelen Demirel'in CHP'ye ve Meclis'e uzanan elinin bir temsilcisi olarak! Açık olan şu ki... CHP değişmeyi beceremiyor! Ne ileriye ne geriye, ne öne ne arkaya; hiçbir yöne ilerleyemiyor. Çünkü kökleri buna müsait değil!