CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''AKP'nin telkiniyle siyasi otoritenin telkiniyle karar veren, tutuklama yapan, gereksiz soruşturmalar açan ve bazı soruşturmaları hiç görmeyen, bazı soruşturmaları kapatan savcılara, yargıçlara da hesabını soracağız, kusura bakmasınlar. İsterlerse yarın sabah beni tutuklasınlar'' dedi. Kılıçdaroğlu, Habertürk TV'de katıldığı canlı yayında, bedelli askerlik konusunda kesinlikle samimi olduklarını vurgulayarak, maddi durumu olanlardan bedel alınacağını, olmayanlardan alınmayacağını, alınan bedellerin de yurt yapımında kullanılacağını söyledi. Kılıçdaroğlu, askerlik süresine ilişkin vaatleri konusunda askerden görüş almadıklarını, ancak konunun uzmanları ile çalıştıklarını bildirdi. Seçim bildirgesini neden cuma namazı saatinde açıkladıklarına ilişkin soru üzerine Kılıçdaroğlu, açıklamayı saat 11.00'de yapmayı planladıklarını, ancak İstanbul'da basılan bildirgelerin ulaşmasının gecikmesi nedeniyle saati ertelediklerini ifade etti. Kılıçdaroğlu, ''Yoksa özel bir kasıt yok'' diye konuştu. Kılıçdaroğlu, dış politikada sağlıklı, tutarlı bir tavır belirleyeceklerini, AB'ye uyum sürecini kuvvetlendireceklerini belirtti. ''İrtica tehdidi'' konusunda Kılıçdaroğlu, ''Bir irtica tehlikesi olduğuna inanmıyorum'' dedi. ''Laiklik okunuz kısaldı mı'' sorusuna da Kılıçdaroğlu, ''Hepsi yerli yerinde, hiçbiri kısalmadı'' karşılığını verdi. Kılık kıyafetin siyasetle bir ilgisinin kurulamayacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, bu alanın yasayla da düzenlenemeyeceğini söyledi. İktidar partisi olmadığı için MHP'yi eleştirmediklerini belirten Kılıçdaroğlu, ''Bu doğru da etik de değil'' diye konuştu. AK Parti'nin ''statükocu'' olduğunu, CHP'nin ise ''değişimi'' temsil ettiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, Anayasa'yı değiştirme, yüzde 10 barajını kaldırma, dokunulmazlıklara son verme, Seçim Yasası'nı değiştirme, YÖK'ü kaldırma gibi konulardaki çağrılarının yanıtsız bırakıldığını bildirdi. Kılıçdaroğlu, ''iktidara gelirlerse AK Parti'nin atadığı bürokratlarla nasıl çalışacaklarına'' ilişkin soruyu yanıtlarken de şunları kaydetti: ''Eğer o kadrolarda düzgün insanlar varsa çalışırız, hiçbir sorumuz yok. Ama zamanla bakanlarla beraber ihale tezgahının içine girmişlerse kusura bakmasınlar, onlar kalmayacaklar oralarda, görevden alacağız. Şunu da söyleyeyim, AKP'nin telkiniyle siyasi otoritenin telkiniyle karar veren, tutuklama yapan, gereksiz soruşturmalar açan ve bazı soruşturmaları hiç görmeyen, bazı soruşturmaları kapatan savcılara, yargıçlara da hesabını soracağız, kusura bakmasınlar. İsterlerse yarın sabah beni tutuklasınlar. Bu ülkede ya tam adaleti sağlayacağız ya da adalet kurumunun şu veya bu şekilde koltuğunda oturup da adaletsizlik yapanlardan da hesap soracağız. Siz kalkacaksınız, oturacaksınız, telefon dinlemelere izin vereceksiniz, yasalara aykırı olarak izin vereceksiniz. Benim telefonlarım dinlendi, mahkeme kararı olmaksızın, dava dosyasına konuldu. Bunun hakkında dava dosyasına koyan kişi hakkında dava açıldı mı? Hayır. Ben şikayette bulundum, hiçbir şey yapılmadı. Ne yaparlarsa, yapsınlar. Ben doğruların bir gün tecelli edeceğine inanıyorum.'' ''Emeklilik yaşını indireceğiz dersek yalan olur'' diyen Kılıçdaroğlu, ''7 bin gün makuldür. Ama emeklilik yaşından çok bizim ailelere ekonomik güvence veren modelleri kurmamız lazım, onlardan biri de aile sigortasıdır'' ifadelerini kullandı. ''Doğudaki bölgeler için projeler hazırlarken batının duyarlılığını kaybetmekten korkmuyor musunuz'' sorusuna da Kılıçdaroğlu, ''Sadece batının değil, Türkiye'nin duyarlılıklarını düşünüyoruz. Fincancı dükkanına giren fil gibi her şeyi darmadağın eden bir anlayışa sahip değiliz'' dedi. ABD ile AB ülkeleriyle tutarlı bir ilişki sürdürmek gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, uygar dünyada yer almak isteyen ülkelerin karşılıklı saygı göstermesi gerektiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, uygar dünyanın özgürlük talebini dile getiren ülkelere de destek vermesi gerektiğini kaydetti.