Türkiye Kamu Sen'deki toplantı sonrası basın mensuplarının sorularını cevaplayan CHP lideri, Gezi Parkı’nin birinci yıl dönümü sebebiyle yarın İstanbul başta olmak üzere birçok ilde yapılacak anma törenlerinde provokasyonlara karşı dikkatli olunması gerektiğini belirtti. “Hükümetin insanları tahrik etmek için provokasyonlara başvuracağını bütün yurttaşların bilmesini isterim. En son taziyeye giden bir yurttaşımızın bir polis kurşunu ile öldüğünü öğrendik. Bu çok önemli bir gelişmedir. Kendi vatandaşını öldürüyor.” diyen Kılıçdaroğlu, eli silahlı, yüzü maskeli insanlardan kaçınılması gerektiğine dikkat çekti. Kılıçdaroğlu, “Onlar provokasyon yapıyorlar. Biz kendi ülkemizde kendi insanımıza karşı yüzünü gizleyip elinde tüfekler ya da başka öldürücü aletlerle gezen insanları istemiyoruz. Biz ülkemizde huzur istiyoruz. Bu provokasyona karşı her yurttaşın dikkatli olması gerekir. Hükümet yapıyor bu provokasyonları. Bu konuda hiç kimse hükümetin oyunlarına gelmemeli.” ifadelerini kullandı. 

Hükümete de çağrıda bulunan CHP lideri, anayasal hak olan gösteri hakkının ihlal edilmemesini ve eylemcilerin de şiddete başvurmaması gerektiğini söyledi. Kılıçdaroğlu şöyle devam etti: “Herkesin dikkatli olması lazım. Hükümete de çağrım şu: Gencecik çocuklarımızı Toma ile biber gazı ve polis jopu ile dövmeyin. Yazık günahtır. Bu çocuklar bizim çocuklarımız. Ayrım yapmayalım. Eğer onlar bir yerde gösteri yapacaklarsa bırakın yapsınlar. Ellerinde kitap ellerinde karanfil başka bir şey yok. Anayasa’da özel hüküm ve düzenleme var. Toplantı ve gösteri yürüyüşleri izin almadan yapılabilir diye evrensel hukuk kuralı var. Gösterisini yapsın. Polise karanfil verecek. Versin karanfilini. Bu suç değil ki. Bir yere 5 kişi 500 kişi gelecek. Gelsin bu suç değil ki. Şiddete başvururlarsa o aydı. Şiddeti istemeyiz ve kabul etmeyiz. Onun dışında demokratik ülkelerde nasıl gösteriler yapılıyorlarsa onlar da gösterilerini yaparlar. Gezi eylemleri dolayısıyla bir araya gelsinler ne olacak. Kıyamet kopmaz ki bu ülkede.”

Dün, Türk Hava Yolları’na ait uçakla İstanbul’dan Ankara’ya 2 saat rötarlı gelmesi konusuna da değinen Kılıçdaroğlu, “Özel bir değerlendirmem yok. Ama Türk Hava Yolları gibi bir markanın bu konuma düşmesini içime sindiremedim.” dedi.