CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, eski Genel Başkan Deniz Baykal’a kaset komplosuyla ilgili, “Aynı gün Başbakan (dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan) çıkıp, ‘MİT’e talimat verdim, bunu yapanlar bulunsun’ dedi mi? Sonra araştırdık ve çıktım söyledim. ‘MİT’e verilmiş böyle bir talimat yok’ dedim. Başbakan’ın yalan söylediğini açıkladım. Bugüne kadar da defalarca ortaya çıktı ki ben haklıyım. Yoksa bu komployu ortaya çıkaramayan bir MİT’i çöp sepetine atın, gitsin. Ama araştırmadı ki; çünkü o komploda bizzat başbakan vardı” dedi.
Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Anayasa’nın açık hükmü var; Cumhurbaşkanı gerekli gördüğü hallerde Bakanlar Kurulu’na başkanlık eder. Bunlar savaş, büyük afet, büyük kriz gibi konularda. Peki, bugün bunlardan hangisi var ki Cumhurbaşkanı başkanlık edecek. Hiçbiri yok ama ne var biliyor musunuz? Burada bir itiraf var, Başbakan Davutoğlu’nun yönetemediği itirafı var.
UYUYAN HÜCRELER
Bugün AKP’de her kafadan başka bir ses çıkıyor; sıralayayım:
1- Başbakan’a yanlış bilgi verilip basın toplantısı yaptırılıyor. Ali Babacan da çıkıyor, Başbakan’ın kullandığı bilgilerin yanlış olduğunu söylüyor, kendileri itiraf ediyor bunları.
2- Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluğunu kapatmakla görevli Davutoğlu.
3- Bir söylediğinin ertesi günü tam tersini söyleyen bir kişiliğe sahip. ‘Yolsuzluk yapanın kolunu kanadını keseriz’ dedi; ortada ne kol, ne kanat kaldı.
4- Dış politikada başarısızlık aynen devam ediyor. Hâlâ Ortadoğu’da 3 büyük başkentte büyükelçiliğimiz yok, vatandaşlarımız birçok ülkeye gidemiyor, istenmiyor.
5- Türkiye, terör örgütlerinin uyuyan hücrelerini barındırdığı bir merkez haline dönüştü. Bakanlar arka arkaya ‘Uyuyan hücrelere dikkat’ diye demeç vermeye başladı.
MUHATAP DAVUTOĞLU
Bizim muhatabımız Cumhurbaşkanı değil Davutoğlu. Makama saygıyı esas almalı Cumhurbaşkanı. Ama bunu söyledik diye Davutoğlu da çıkıp bizi muhatap almayacağını söylerse hiç şaşırmam.
ÖNCE BAŞBAKAN’A GİTTİ
Dinlemelerden şikâyet ediyorlar bugün, ‘Milyonlar dinlendi’ diyorlar. Yahu bilmeyen mi kaldı, dinlenen her kişinin tapesi o gün önce Başbakan’a verildi. Ta ki kendilerine dokununca bağırmaya başladılar.”