Erdoğan'ın "
Ergenekon'u arıyorsan
Danıştay'a,
Sivas'a,
Maraş bak" sözlerine
cevap veren Kılıçdaroğlu, "Sivas'a baktım Yazıcı'yı gördüm" diyerek, Sivas olaylarındaki derin yapılanmayı görmezden geldi.
Kılıçdaroğlu, "Ergenekon'u arıyorsan Danıştay'a, Sivas'a, Maraş bak" diyen Erdoğan'a dün cevap verdi. Fakat Sivas olaylarındaki derin yapılanmayı atlayan
CHP lideri,
Devlet Bakanı Hayati Yazıcı'nın bazı sanıkların avukatlığını yapmasından hareketle "Sivas'a baktım Yazıcı'yı gördüm" dedi. Ergenekon savcıları, Sivas'ta Ergenekon izini ortaya çıkarmıştı.
Devlet Bakanı Hayati Yazıcı'nın Sivas davasında bazı sanıkların avukatlığını yapmasından hareketle "Sayın
Başbakanın sözünü tuttum, adrese baktım, Sivas Davası'na baktım, karşıma Hayati Yazıcı çıktı" diyen CHP Genel Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu, olaylardaki derin provokasyonu görmezden geldi. Yıllar sonra Ergenekon soruşturmasında ortaya çıkan bilgiler, 37 kişinin yanarak can verdiği olayların derin bir yapı tarafından kurgulandığını,
Başbağlar katliamıyla da
Alevi-
Sünni çatışmasının hedeflendiğini ortaya koydu.
Sivas'ta 1993 yılında Aziz Nesin'in Peygamberimizle ilgili sözlerini
protesto eden kalabalık yönlendirmelerle
Madımak Oteli'ni ateşe verdi. Aralarında aydın ve yazarların da bulunduğu 37 kişi hayatını kaybetti. Misilleme olarak Erzincan'ın Başbağlar köyünü basan
teröristler 33 kişiyi katletti.
GİZLİ TANIK ANLATTI
Yıllar sonra Sivas ve Başbağlar katliamının, ucu Ergenekon'a uzanan derin yapılanma tarafından organize edildiği anlaşıldı. Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılar, önemli bilgi ve belgelere ulaşırken Sivas, Başbağlar,
Gazi Mahallesi olayları gibi katliamlardaki
örgüt izine de ulaştı. 1993'e kadar Jandarma
İstihbarat elemanı olarak çalışan gizli
tanık "Kıskaç", ifadelerinde Sivas ve Başbağlar'daki örgüt bağlantısına ışık tutacak bilgiler verdi.
Veli Küçük'le Gazi olaylarının tetikçisi Osman Gürbüz'ün ilişkisini deşifre eden Kıskaç, iki olayın arkasında Ergenekon'la bağlantılı Osman Aktaş'ın başını çektiği
DHKP-C'li ve
PKK'lı bir grubun olduğunu anlattı.
JİTEM SAHNEDE
Sivas olaylarıyla ilgili ulaştığı bilgilerle savcılığa suç duyurusunda bulunan Salman
Yüksel'in tespitleri de olayın perde arkasında örgütün olduğunu ortaya koydu. Yüksel, "30 Haziran 1993'te JİTEM'ciler hazırladıkları 'İslami bildiriler'i Sivas Emniyet'inin faksından basına göndermeye başladı. İki önemli tema işleniyordu: Aziz Nesin'in dinsiz olması, Şeytan Ayetleri kitabını
Aydınlık Dergisi'nin yayınlamasıydı. Aydınlık olaylara zemin hazırlamıştı" dedi. Ergenekon'un karakutusu
Tuncay Güney'in K.Irak'a gönderilen
silahlarla ilgili
Binbaşı Tamer'den bahsettiğini hatırlatan Yüksel "
Aydınlık Dergisi, Sivas Bölgesi'nde PKK-DEV-SOL ve TİKKO'ya, silah temin eden kişinin kod adının 'Binbaşı Tamer' olduğunu yazdı" diye konuştu.
DERİN DEVLET OTELDE
Otelde öldürülenler arasında MİT mensubunun da olduğunu söyleyen eski Tüm Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Tahir Hatipoğlu da "Bu bilgiyi o dönemde MİT ile ilişkisi olan bir
rektör yardımcısından aldım. Bu kişi bir üniversitede dekanlık da yapıyordu. Konuşmamız sırasında MİT'i kastederek 'Ölenlerden 2'si bizim elemandı. Madımak Oteli'ne müşteri gibi yerleşmişlerdi' dedi" açıklamasını yaptı.
ORGANİZATÖR SİLİVRİ'DE
Başbağlar mağdurlarının avukatlığını yapan
AK Parti Konya Milletvekili Hüsnü Tuna da Sivas ve Başbağlar katliamlarında
Doğu Perinçek'i işaret ederek, "Aziz Nesin'i Sivas'a gönderen
ekip, Doğu Perinçek grubudur. Daha önceden Sünnilerin ağırlıklı olduğu şehirlere program düzenlemek üzere bir plan yapılmıştı. Bu illerin içerisinde Sivas da vardı, Konya da vardı,
Malatya da vardı. Dolayısıyla bu işin organizatörleri aslında Doğu Perinçek, dolayısıyla Ergenekon içerisindeki o ekip. Bu ekip şimdi Silivri'de" dedi.
SHP İKTİDAR ORTAĞIYDI
Sivas olaylarında
iktidarda DYP-SHP
koalisyon hükümeti bulunuyordu. Dönemin Sivas Valisi Ahmet Karabilgin, Yeni Şafak'a yaptığı bir açıklamada o zamanki hükümetin ihmallerine dikkat çekerek, "Defalarca İçişleri Bakanlığı'ndan takviye istedim. Ama ciddiye almadılar" demişti.
Kültür Bakanı
Ertuğrul Günay da dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel, ve DYP- SHP koalisyonunu katliama
seyirci kalmakla suçlamıştı.
Görmemekte ısrar ediyorsa kendi sorunu
Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, Kılıçdaroğlu'nun açıklamasına tepki gösterek, "Savunmayı ayıplamak hiç kimsenin hakkı da, haddi de değil. Bir avukatın bir sanığı savunması ayrı, o olayı övmesi ayrı bir konudur. Hiç kimse, Sivas'ta gerçekleşmiş o vahim olayı övemez. Hepimiz lanetledik, lanetliyoruz" dedi. Yazıcı şöyle konuştu: "Sivas Emniyet Müdürü Doğukan Öner'in tanık olarak dinlenmesini istemiştik. Verdiği ifade şöyle, 'Bu işte provokasyon vardı. Dışarıdan gelme gruplar vardı. Yakalayamadık.' Başbakan 'Git oraya bak' derken de onları kastediyor. Kılıçdaroğlu, görmemekte ısrar ediyorsa kendi sorunu."
Muhtarlardan PROTESTO
Kılıçdaroğlu'nun da katıldığı
Türkiye Muhtarlar
Federasyonu'nun toplantısında temsil krizi çıktı. Kılıçdaroğlu'nun yanı sıra MHP, Saadet, DSP, BDP ve DP temsilcilerinin de yer aldığı toplantıda Divan Başkanı Behiç
Akaydın hükümetten temsilci gelmemesini eleştirerek, "Bizi sallamayan hükümeti biz de sallamayız" dedi. Salondaki hava bu sözler üzerine gerildi. Federasyon Başkanı
Ramazan Özünal ve Kılıçdaroğlu'nun konuşması sırasında muhtarlar salonu terk etti. Muhtarlar,
maaş ve özlük haklarının konuşulduğu için "Sorunlarımızı çözecek olan hükümet" diyerek Özünal'dan bilgi istedi. Özünal, hükümet temsilcilerini davet ettiklerini söylemesine karşın muhtarları ikna olmadı. Dışarıda açıklama yapan bazı muhtarlar da Kılıçdaroğlu'nu toplantıyı siyasi şova dönüştürdüğü gerekçesiyle protesto ettiler.
Sivas'a baktım Yazıcı'yı gördüm
CHP lideri Kılıçdaroğlu, Ahmet
Taner Kışlalı Salonu'nda düzenlenen köy ve mahalle muhtarları istişare toplantısına gelişinde, gazetecilerin, Başbakan Erdoğan'ın, kendisine yönelik sözlerine ilişkin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, "Başbakan, sizin 'Ergenekon
terör örgütü neredeyse gidip üye olacağım' sözlerinize cevap verdi ve Danıştay 2. Dairesi'ni adres olarak gösterdi. Nasıl değerlendiriyorsunuz?"şeklindeki sorusu üzerine Kılıçdaroğlu şunları söyledi: "İnsafsızlık etmeyin, sadece Danıştay 2. Dairesi değil,
Kahramanmaraş, Sivas'ı diğer yerleri de adres gösterdi. Ben de Sayın Başbakanın sözünü tuttum, adrese baktım, Sivas Davası'na baktım, karşıma Hayati Yazıcı çıktı. Hayati Yazıcı kim? Herhalde Başbakan biliyordur,
mesai arkadaşı, kimin davalarını üstlenmiş Hayati Yazıcı? Bana adres soran kişiye şunu söylüyorum. Sen demokratsan, ülkeni seviyorsan,
demokrasi, özgürlükleri istiyorsan, sana
muhtıra verenden
hesap sormaktan niye korkuyorsun? Korkan adam bunları yapar mı? Çık hesabını sor bakalım yürekliysen? Benim kadar yürekliysen çık hesabını sor? Yürekli değil."