CHP Genel Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu,
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın
bedelli askerlik konusundaki açıklamalarını değerlendirdi. "Önce bir bakalım bu konudaki çalışmaları nedir ne değildir, bir görelim. Ondan sonra görüşümüzü beyan ederiz." diyen Kılıçdaroğlu, "Biz daha önce zaten bu konularda defalarca,
seçim meydanlarında da söyledik. Ama bize hep şu
eleştiri geldi; 'Efendim bu önerilerin, tamamı
uçuk projelerdir. Bunlar doğru değildir' diye ciddi ciddi eleştirmişlerdi bizi. Ama şimdi öyle anlaşılıyor ki bizim bütün projelerimize sahip çıkıyorlar.
İntibak bunun bir örneğidir,
emekli aylıklarıyla ilgili çalışma bunun bir örneğidir. Bunlarla ilgili çalışmaları herhalde aşama aşama parlamentoya getirecekler göreceğiz." dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu, TSK Rehabilitasyon ve Bakım Merkezi'ndeki gazileri ziyaret ettikten sonra gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Gazilerin sorunları olduğunu ve bu sorunların bazılarını
bütçe görüşmeleri sırasında dile getireceklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, bazı sorunları için de
kanun teklifleri vereceklerini söyledi.
Gazilerin CHP
İstanbul Milletvekili Şafak Pavey ile görüşmek istediklerini ve bu talebi kendisine ileteceğini aktaran Kılıçdaroğlu, Pavey'in gelip en kısa sürede gazilerle buluşacağını kaydetti.
Ziyarette
terör konusunun gündeme gelip gelmediğine ilişkin ise Kılıçdaroğlu, "Sayın Başbakan bir açıklama yapmış, '
bedelli askerlik dolayısıyla alınacak paraları gazilere, şehit yakınlarına vereceğiz' demiş. Gaziler bu açıklamadan müthiş üzüntü duyduklarını ifade ettiler. 'Biz ülkemizi seviyoruz, kolumuzu, bacağımızı para karşılığında vermedik' diye bir serzenişleri oldu. Bunu da herhalde bu vesileyle Sayın Başbakan duymuş olacak." diye konuştu.
Erciş eski Belediye Başkanı ve şuan
AK Parti Van Milletvekili olan Fatih Çiftçi ile ilgili iddialar konusunda Başbakanın açıklamalarının hatırlatılması üzerine de Kılıçdaroğlu, başkanı savunmaktan özenle kaçınmasının güzel olduğunu vurguladı.
Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Demek ki bazı kaygıları var. Ben iddia da bulunmadım, sadece Erciş
Cumhuriyet Başsavcılığı'na yapılan şikâyet dilekçesine 'AKP Hükümeti'nin
soruşturmaların devamı yönünden bir izin verip vermediğini' sordum. Bu iddialarla ilgili soruşturma izni verildi mi, verilmedi mi? Henüz bu soruya
yanıt verilmiş değil. Onun dışında çözüm önerileriyle ilgili olarak ben dün grup toplantısında '
Deprem, sorunlar ve çözümler' diye bizim bir kitabımız var. Onu gösterdim, bu kitap çok önemli bir kitap çünkü üniversitelerde de bu kitabı kaynak gösteren pek çok yayın var. Bizim çözümlerimiz belli, aslında Türkiye'de deprem sorunuyla çözümlerin tamamı belli. Sayın Başbakan şunu belki unutmuş olabilir, 2002 parlamentosunda görev yapan bir İstanbul milletvekili bir arkadaşımız, Sayın Başbakan'a,
Başbakanlık Personel Başkanlığı'nda yaklaşık 1,5–2 saatlik bir sunuş yaptı. CHP milletvekili, o sunuşta olası bir depreme yakalanmadan ne tür önlemler alınması gerektiğini raporlarıyla, çözümleriyle, slaytlarıyla anlattı. Şimdiki
Milli Eğitim Bakanı da o dönem Başbakanlık Müsteşarı'ydı. Sayın Başbakan'ın söylediği şey şu; 'Bu önerileri dikkate alalım ve üzerinde çalışalım.' 2002, şimdi 2011. Yani biz çözümlerimizi doğrudan Sayın Başbakan'a bile aktardık, CHP olarak. Hala çözüm istenmesi bir çaresizlikten başka bir şey değil. Bunu çok samimi de bulmuyoruz. Çünkü biz bütün çözümlerimizi söylüyoruz. Üstelik bunları yayımladık, kitap haline getirdik. Bırakın söylemeyi, söylemenin ötesinde bunları
belge haline getirdik."
Kılıçdaroğlu, milletvekilinin kim olduğunun sorulması üzerine ise Ersin Arıoğlu olduğunu açıkladı. Arıoğlu'nun o dönem titiz bir çalışma yaptığını ve bunu Başbakan ile paylaştığını anlatan Kılıçdaroğlu, "Şimdi Sayın Başbakan bize dönüp diyor ki; 'Sizin çözüm önerileriniz ne?' Sana kadar gelindi, çözümler anlatıldı. Üstelik yapılacak çalışmaların
finans kaynakları da aktarıldı kendisine, devlete yük olmadan bu iş nasıl çözülür? O da anlatıldı kendisine. Hala diyor ki 'sizin çözüm öneriniz ne?' Ben soruyorum, Sayın Başbakan'a, 'Sayın Başbakan senin çözümün ne
Allah aşkına?' Sen 10 yıldır iktidarsın, senin çözümün ne?" diye sordu.
"İLK KEZ GENSORU VERİYORUZ"
Yargıtay'ın 13 yaşındaki N.Ç.'ye
tecavüz davasındaki kararına ilişkin bir soruya ise Kılıçdaroğlu, "Bunun değerlendirmesi mi olur? Bu felaket bir şey. 13 yaşındaki bir çocuğun temyiz kudretine sahip olup olmadığını yargıçlar bilmezler mi? Yasalarımızda
düzenleme var, 'temyiz kudretine sahip olup olmadığı, bunun yaşı kaçtır' diye. 13 yaşındaki bir çocuğun doğruları ve eğrileri büyük bir insan gibi tahlil etmesi, onu değerlendirmesi mümkün değil. Böyle bir olay karşısında verilen bir karar aslında Türkiye'de hukuktaki, çürümüşlüğü gösterir başka bir şey değil." karşılığını verdi.
Başbakanın CHP'nin verdiği
gensoruya ilişkin eleştirileri konusunda da Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: "Bu yasama yılında ilk kez bir gensoru veriyoruz. Neresi sulandırma ben merak ediyorum. Ayrıca Sayın Başbakan'a daha önce bir
çağrı yaptık. Sen 'CHP'li belediyelerin bazı müteahhitler aracılığıyla PKK'ya kaynak aktardığını' söyledin. İddia bir Başbakan'ın iddiası. 'Hangi belediyeler çık açıkla' dedik. Süre verdik bir hafta, deprem oldu hadi ikinci hafta da süre verdik. Şimdi kaçıyor, kaçacak yer arıyor. Şimdi gensoru verdik, gelsin Meclis'te açıklasın. O belediyeler hangi belediyeler."