Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Van'da meydana gelen depreme değinerek,
Türkiye'den çok daha ağır koşullarda deprem yaşayan Japonya'da can kaybının yaşanmamasına dikkati çekti.
Krizler yaşanmadan geçmişten
ders alınması ve önlemlerin zamanında hayata geçirilmesi gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, ''İstanbul'da bir depremin geleceğini herkes söylüyor, bilim çevreleri söylüyor. Ama hangi önlemlerin alındığını kimse bilmiyor'' dedi.
Deprem konusunda hazırlanan çok sayıda
rapor olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, bu çalışmalar gözönünde bulundurularak sorunların akılcı çözülebileceğini vurguladı.
Van'daki depremde en çok
hasar görenlerin çok katlı binalar olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Yüksek binaya kim izin verdi?
İmar üç kat, izin vermişsiniz yedi kat. Kim bu? Bunun üzerinde durulmuyor. Birisine
hesap soracaksınız ki bir daha yapmasın, ona hesap sormayıp da onu milletvekili yaparsanız, kimden hesap soracaksınız? Acımız var eyvallah. Acıyı paylaşıyoruz. Ama o insanlarımız yaşayabilirdi, depreme karşı önlem alabilirdik. Yedi katlı binaya izin vermezdik, orada deprem olacağı biline biline...Olur mu? Olmaz. Aklı ve mantığı, bilimi ve teknolojiyi kullanmak zorundayız. Bunu yaparsak sonuç elde ederiz. Peki AKP hükümeti ne yaptı?
Ulusal Deprem Konseyi'ni kapattı. 'Böyle bir konseye ihtiyacımız yok' diye. Ben bilsem hiç deprem olamayacak eyvallah
tebrik edeceğim onları. Ama tam tersi.''
Bu sırada dinleyici sıralarından ''Başkanı
CHP'li olduğunu için kapattılar'' denilmesi üzerine Kılıçdaroğlu, ''Aklın CHP'si, MHP'si, BDP'si, AKP'si yoktur. Aklı kullanacak insan önce o aklı insanlığın hizmetine sunacak. İnsanlığın hizmetine sunacağız ki biz oradan verim elde edelim. Yoksa onu kişisel çıkarlarımız, bir partinin çıkarları için değil. Önce ülkemiz ve insanlarımızın çıkarları için kullanacağız'' şeklinde karşılık verdi.
İstanbul'un tüm CHP'li belediye başkanlarının bugün Van'da olacağını,
Antalya, Aydın,
İzmir Belediyelerinin de bölgeye
yardım yaptığını aktaran Kılıçdaroğlu, yaraların sarılmasına katkıda bulunmak için çabaladıklarını söyledi.
Çadır ihtiyacının yalnızca Erciş'te değil, Van merkezde ve köylerde de yaşandığını belirten Kılıçdaroğlu, bu ihtiyacının kısa sürede çözülmesi dileğinde bulundu.
-''Ayrılığa gayrılığa yer yok''-
Kılıçdaroğlu,
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın depremin ardından bölgeye yaptığı ziyarete de değinerek, şunları söyledi:
''Bir başbakan bir kente gidip depremin, acının yaşandığı bir süreçte, koordinasyon merkezine gitmeli, hem vali hem belediye başkanını çağırmalı ve onlardan ayrıntılı bilgi almalı. Olması gereken budur. Felaketin yaşandığı bir süreçte
siyaset yapılmaz, kızgınlık olmaz. Tam tersi hepimiz birbirimizi kucaklamak zorundayız. kucaklayacağız ki aydınlığı getirebilelim, kucaklayacağız ki bu ülkede tasada ve kıvançta beraber olalım.
Van'da bir yurttaş dedi ki 'Eğer Türkiye'de böyle bir olay olsaydı buraya dünya kadar yardım gelirdi'. Dedim ki burası Türkiye, ben de Türkiye Cumhuriyetinin en güzel kenti olan Van'dayım. Ve sizi kucaklıyorum. Ayrılığa gayrılığa yer yok. Hep beraber olacağız. Sakın ola ki böyle bir kaygıya kapılmayın. Sakın ola ki Türkiye bize sahip çıkmayacak diye bir şey düşünmeyin. İktidarıyla muhalefetiyle, belediyeleriyle
sivil toplum kuruluşlarıyla Türkiye tek yürektir. Türkiye'nin kalbi şu anda Erciş'te ve Van'da atmaktadır. İstiyoruz ki orada barış olsun, huzur olsun, kardeşlik olsun, acıları sonlandıralım ve hep beraber güzel ülkemize katkı verelim. Amacımız bu.''
Türkiye'nin deprem konusunda 5 büyük yanlış yaptığını ifade eden Kılıçdaroğlu, bunların yer seçimi ve malzeme seçimi, proje, denetim mekanizması ve yapım aşamasındaki eksiklikler olduğunu söyledi.