Erdoğan, Devlet ve
Hükümet Başkanları Düzeyinde
Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliğinin
Libya'nın Dostları Grubu Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Libya'daki şehitlere Allah'tan rahmet, gazilere şifalar diledi.
Erdoğan, konuşmasında şunları söyledi:
''Demokrasi ve
özgürlük mücadelesinin devam etmiş olduğu Libya'da bir an önce gerek
Sirte gerek Bin Velid gerek Saba'da netice alınmasının beklentisi içinde olduğumuzu belirtmek istiyorum. Libya'da bu kutlu mücadelede emeği geçenleri ben de
tebrik ediyorum. Başından itibaren şu ana kadar burada emeği geçen birçok
ülke var. Birçok uluslararası kurum ve kuruluşlar var. 4 gün önce ben de 6
bakan arkadaşımla Libya'daydım ve Şehitler Meydanı'ndan başlayarak, Tacura ardından
Trablus ve Bingazi'de şehadetinin 80. yıl dönümünde Ömer Muhtar Meydanı'nda Libyalılarla birlikte oldum.
Libya ziyareti sırasında halkın
demokrasi taleplerini bizzat yaşadık ve şahit olduk. Ve özgürlük talebini onlarla beraber yaşamak gerçekten çok çok farklıydı. Onun öncesinde
Mısır ve Tunus'a uğradım, oralarda yine aynı şekilde demokrasi ve özgürlük taleplerinin ne noktada olduğunu gördüm. Ortada bir gerçek var, dünya otokratik sistemlerden artık demokratik sistemlere bir dönüşümü yaşıyor. Ve bu dönüşüm süreci içerisinde demokratik sistemlere
taraftar olanlar, özgürlükten yana olanlar, emperyal mantıklarını bir yana koymak suretiyle halkın iradelerini
iktidar yapmak isteyenler, şöyle başlarını iki ellerinin arasına alıp düşünmek durumundadırlar.''
-''KESİLEN SAKAL ÇOK DAHA GÜR BİTER''
''Bir gerçeği vurgulamak istiyorum'' diyen
Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Libya, özellikte Misarata çok büyük bir
darbe yemiş bir il durumunda, Misarata yanmış, yıkılmış ve Misarata'da 450 yaralıyı bizler gemiyle oradan alıp, anı hatırlıyorum. Ve şu anda onların hepsi
tedavi edilip geri gönderildi. Şuna inanıyorum: Libya kaynakları olan bir ülke ve kesilen sakal çok daha gür biter. Buna inanıyorum, fakat şunu da burada hatırlatmak istiyorum. Az önce burada sayın Cumhurbaşkanı'nın da ifade ettiği, dondurulmuş menkul kıymetlerinin, nakitlerinin bir an önce Libya'ya teslimi gerekir. Libya'nın bu imkanlarıyla yeniden ayağa kalkması gerekir. Artık
Birleşmiş Milletlerde ulusal geçiş konseyinin bayrağını görmek, Libya'nın bayrağını görmek inanıyorum ki Libya'ya 'Artık sen ayaklarının üzerinde durabilirsin' demektir. 'Eğer sen ayaklarının üzerinde durabilirsin' diyorsak o zaman kendi menkul kıymetlerini, kendi dondurulmuş parasını Libya'ya teslim etmek, Libya'yı kendi öz güveniyle ayağa kalkmasının fırsatını verecektir.''
Ortada çok ciddi imkanları olan Libya'yı bu nokta bizler, ayrıca ne talep ediyorlarsa bununla desteklememiz lazım. Ben şuna inanıyorum, Libya, Libyalılarındır, Libya halkınındır. Libya halkı 25 bin şehidiyle temelini inşa ettiği bu yeni değişim, dönüşüm döneminde yanında tüm dünyayı, insanlığı görmek suretiyle geleceğe çok daha farklı bakacaktır. Ben bu vesileyle emeği geçenleri kutluyorum ve burada 2009 Sayılı Yasa ile atılan yeni adımın çok daha güçlü bir şekilde geliştirilmesini... Bizler de biliyorsunuz büyükelçiliğimizi orada açmış bulunuyoruz. Şu anda ABD'nin büyükelçiliğini açması ve diğer ülkelerin süratle burada büyükelçiliklerini açması süreci de Libya'yı çok daha güçlü hale getirecektir.''