CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Samanyolu Haber Televizyonu'nda Abdullah Abdulkadiroğlu'nun sunduğu Günlük Programı'nın konuğu oldu. Kılıçdaroğlu, öğrenci evi tartışmaları, Arınç'ın sözleri, Sarıgül'ün İstanbul adaylığı ve Cumhurbaşkanlığı adaylığı hakkında açıklamalarda bulundu.

Abdullah Abdulkadiroğlu'nun "Sayın Mustafa Sarıgül için 'Çare Sarıgül' ifadesi kullanılmıştı bu ifade ile ilgili neler söyleyeceksiniz? sorusunu cevaplayan Kılıçdaroğlu "Partimize geldiği zaman İstanbul belediye başkanlığına aday olduktan sonra tabi İstanbul'un çaresi Sarıgül olacak diye düşünüyorum" ve ilçe belediye adaylarıyla ilgili olarak "Elbette anakent belediye başkan adayının (Sarıgül'ü kasdederek) görüşünü alacağız"  cevabıyla Sarıgül'ün İstanbul adaylığıyla ilgili ilk kez bu kadar net bir cevap vermiş oldu.

Başbakan'ın Bülent Arınç'ı tümüyle feda ettiğini iddia eden Kılıçdaroğlu, "Arınç'ı ben şöyle tanımlarım. Arınç, AK Parti içerisinde akil adam olarak tanımlayacağımız sayılı kişilerinden bir tanesidir. Yeri geldiği zaman düşüncesini gayet rahat açıklıyor" diyerek Arınç'tan övgüyle bahsetti.

"Öğrenci evi" tartışmalarını başörtüsü ile bağlayan Kılıçdaroğlu, "Burada da bir tuzak hazırladı sözde kendisine göre, CHP kız ve erkek öğrencilerin aynı evlerde kalmalarını destekliyor. Niye destekleyelim. Kız öğrenciler kendi evlerinde kalıyorlar. Erkek öğrenciler bir araya geliyorlar kendi evlerinde kalıyorlar. Soru bu çocukları niye bu evlere mahkum ediyoruz biz. 1 yılda çözülemeyen bir sorunumuz var" ifadelerini kullandı. 

Arınç'tan övgü ile bahseden Kılıçdaroğlu, Başbakan Yardımcısı ve Hükümet sözcüsü Bülent Arınç'ın son açıklamalarının hatırlatılması üzerine şunları söyledi;

"Sayın Arınç hiç düşmediği bir açmazla karşı karşıya kaldı. Başbakan'ın kapalı toplantıda yaptığı açıklamayı tümüyle asparagas olarak nitelendirdi. Aslında Başbakan'ı korumak için. Ama sayın Başbakan Arınç'ı tümüyle feda etti ve haberin asparagas olmadığını açıkça ortaya koydu. Arınç'ı ben şöyle tanımlarım. Arınç, AK Parti içerisinde akil adam olarak tanımlayacağımız sayılı kişilerinden bir tanesidir. Yeri geldiği zaman düşüncesini gayet rahat açıklıyor. Düşüncelerini katılır veya katılmayız. Siyasetçi olarak vicdan sahibi vicdan sahibi olarak seslendiğimiz kişiler vardır. Haksızlıklar karşısında en azından itiraz etmesini bilir. Böyle bir kaç haksızlık karşısında itiraz ettiğini biliyorum." 

"Mustafa Sarıgül'ün partiye genel başkan olmak için geldiği yönündeki bazı iddialar var. Bunları nasıl karşılıyorsunuz?" sorusu üzerine şunları söyledi;

"Bir siyasetçinin temel görevi kuşku üzerine endişe üzerine siyaset oluşturmamasıdır. Siyaset bir özgüven işidir. Ben isterim keşke CHP'de bir belde başkanı dahi ben CHP genel başkanı olurum iddiasında bulunsun. Yani bir kişinin ben CHP genel başkanı olurum iddiasında bulunmasından daha doğal ne olabilir."

Sarıgül'ün bazı "ilçe belediyelerini istediği" iddialarının hatırlatılması üzerine ise; "Hayır zaman söyleniyor yazılıyor. Ne Sayın Sarıgül'ün böyle bir teklifi oldu. Yani böyle bir beklentisi oldu. Ne de böyle bir pazarlık söz konusu oldu. Kaldı ki ben asla pazarlıklara izin vermem. Böyle bir şeyi asla uygun görmem. Ama bu şu anlama gelmez. Onun görüşünün alınamayacağı anlamına gelmez. Elbette anakent belediye başkan adayının görüşünü alacağız. Sonuçta o demokratik bir yarışa katılıyor." şeklinde konuştu.

"Sayın Mustafa Sarıgül için 'Çare Sarıgül' ifadesi kullanılmıştı bu ifade ile ilgili neler söyleyeceksiniz? sorusuna şöyle cevap verdi;

"İstanbul için çare elbette Sarıgül. Bu ifade Sayın Sarıgül, partiye gelmeden önce kendi kurmak istediği bir siyasal partinin bir sloganıydı bu. duvarlara afişlere yazılıyordu. Ama partimize geldiği zaman İstanbul belediye başkanlığına aday olduktan sonra tabi İstanbul'un çaresi Sarıgül olacak diye düşünüyorum."

İzleyicilerden gelen "Cumhurbaşkanlığı konusunda sayın Erdoğan ve Sayın Gül karşı karşıya gelirse hangisi destekler" sorusu üzerine, "ikisinin karşı karşıya geleceğine pek ihtimal vermiyorum" diyerek cevap verdi.

"Nasıl bir yöntem yaparlar?" sorusuna ise şu şekilde cevap verdi; "Bir şekliyle kendi aralarında bir anlaşama yapacaklarından eminin. Burada Sayın Gül'ün tercihi çok önemli. Cumhurbaşkanlığı'na yeniden aday olup devam mı etmek isteyecek yoksa cumhurbaşkanlığını bırakıp aktif siyasete mi dönecek. Bu tercih netleşmediği sürece Sayın Cumhurbaşkanı ile Erdoğan arasındaki ilişkiyi sağlıklı bir zeminde konumlandıramayız. Önce onun bilinmesi ve görülmesi lazım"

"Siyasete dönerse bu başbakanlık mı olur?" sorusuna ise; Kendi aralarında uzlaşmaya bağlı. Sayın Numan Kurtulmuş'un biraz veliaht olarak görüldüğü belli. Sayın Gül ile Erdoğan'ın karşı karşıya gelmeyeceklerini iki tarafta duyurdu aslında" cevabını verdi.

SAMANYOLU HABER