Kasetlerle ilgili ilk skandal 27 Nisan'da patladı. Genel Başkan Yardımcılarından
Recai Yıldırım ile Metin Çobanoğlu, internete düşen uygunsuz görüntüleri nedeniyle Bahçeli tarafından
istifa ettirildiler.
Bir hafta sonra da yine Genel Başkan Yardımcılarından
Bülent Didinmez ile
İstanbul Milletvekili adayı
İhsan Barutçu'nun
kasetleri ortaya çıktı.
Didinmez her ne kadar “bu benim özel hayatım” dese de istifa baskılarına dayanamadı ve hem genel başkanlıktan hem de milletvekilliği adaylığından istifa etti.
İhsan Barutçu da öyle.
Son olarak da
MHP'de Bahçeli'nin A Takımı'nda olan aralarında Deniz
Bölükbaşı'nın da bulunduğu 6 ismin daha kasetlerinin olduğu Farklı
ülkücüler tarafından kamuoyuna duyuruldu.
Daha önce 4 ismi istifaya çağıran Bahçeli bu sefer kaseti olduğu iddia edilen 6 isme sahip çıktı. Hatta bu isimlerin istifa ettiği ama
Devlet Bahçeli'nin kabul etmediği öne sürüldü.
MHP'deki kaset depremiyle ilgili Şamil
Tayyar, bugüne kadar hiç gündeme gelmeyen bir ayrıntıya dikkat çekti.
Tasfiye edilen isimlerin Ocak'tan gelen, ülkücü tabandan gelen isimler olduğuna vurgu yapan
Şamil Tayyar, Bahçeli'nin korumaya çalıştığı isimlerin ise ülkücü tabandan ziyad
e devlet kültürü ile haşir neşir isimler olduğunu vurguladı.
“Tasfiye ettikleri Ülkücü tabandan, korudukları ise devlet kültürü ile yetişmiş olan isimler” diyen Şamil Tayyar, “Burada bile MHP'de Devlet Bahçeli'yi aşan bir irade var” dedi.
Samanyolu Haber TV'de yayınlanan
Endaze programına konuk olan Şamil Tayyar sözlerine şöyle devam etti:
“10 tane kaset olayı var. Kasetleri çıkanlar arasında bile ayrımcılık yapılıyor. Cihan Paçacı, Deniz Bölükbaşı bunları korumak istemesi başka şeyi gösteriyor. Ben daha önce Devlet Bey'in rehin alındığını, iş göremez hale geldiğini ve teslim olduğunu ifade etmiştim. Bahçeli neden o isimleri koruma gereği hissetti?”
Deniz Bölükbaşı ismine dikkat çeken Şamil Tayyar, Devlet Bahçeli ile öbür Devlet arasında Deniz Bölükbaşı'nın köprü vazifesi gördüğünü iddia etti. Tayyar, MHP'nin bu kanallar üzerinden zaman zaman çok ciddi operasyonlara maruz kaldığını ileri sürdü. İşte Şamil Tayyar'ın o açıklaması;
SEÇİM VE SONRASI İÇİN BOMBA İDDİA