Ülkede yolsuzluk, rüşvet, torpil ve imtiyazın alıp başını gittiğini belirten Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkan Yardımcısı Kaptan Kartal, hükümetin artık uzatmaları oynadığını ifade etti.

AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner'in torpile hutbe kılıfı uydurmasını sert bir dille eleştiren Kartal, "Rüşveti Türk töresi yaptılar, torpili ise haşa, ayetleri kendisine inmiş hale getirdiler. Ey Mehmet Metiner, haşa ayet sana mı indi, bir tek senin dayının oğluna mı indi? Başka liyakat sahibi insan Adıyaman'da yok muydu da kendi akrabanı atadın ve bunu da ayete bağladın. İnsan biraz utanır." dedi.

BBP Genel Başkan Yardımcısı Kaptan Kartal, Gaziantep'te AK Parti ve CHP'den ayrılıp Büyük Birlik Partisi'ne geçen vatandaşlarla bir araya geldi. Parti İl Başkanlığında düzenlenen programda, BBP'ye katılan üyelere rozet takıldı. Burada gazetecilerin sorularını cevaplayan Kaptan Kartal, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Kaptan, ülkede yolsuzluk, rüşvet, torpil, imtiyaz, sınıfçılığın arttığını gösteren AK Parti Milletvekili Mehmet Metiner'in torpili savunur sözlerine eleştiri getirdi. "Rüşveti Türk töresi yaptılar, torpili ise haşa, ayetle kendisine inmiş hale getirdiler" diyen Kartal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bakanlık yapmış birisi, rüşvete 'Türk töresinde hediyeleşmek vardır' diyor. Başka biri haşa sanki ayet adamın dayısının oğluna inmiş, dayısının oğlunu milli eğitim müdürü olarak atamış, karşısındaki sunucuya 'Sen Allah'a inanmıyor musun' diyor. Ey Mehmet Metiner, haşa ayet sana mı indi, bir tek senin dayının oğluna mı indi? Başka liyakat sahibi insan Adıyaman'da yok muydu da kendi akrabanı atadın ve bunu da ayete bağladın. İnsan biraz utanır."

17-25 Aralık yolsuzluk operasyonlarını hükümetin darbe girişimi olarak nitelendiren hükümetin inandırıcı olmadığını vurgulayan Kaptan Kartal, "17-25 Aralık'ta diyorlar ki 'bize darbe yapıldı'. Bu nasıl bir darbedir? 4 tane savcı, 50 tane polis ile darbe mi olur? Dünyanın neresinde 4 savcı, 50 polis darbe yapmış? 17-25 Aralık'ta birileri iddia etti; burada hırsızlık var, yolsuzluk var, rüşvet var, torpil var dedi. Siz bütün savcıların, polisin yerini değiştirdiniz. Ama iş Muhsin Yazıcıoğlu'nun suikastine geldiği zaman kılınızı kıpırdatmadınız." şeklinde konuştu.

Ankara Mimarlar Odası'nın raporlarına göre Ak-Saray'ın 5 katrilyona yapıldığını söyleyen Kartal, 76 milyon vatandaşın 50 milyonunun açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşarken yapılan sarayın itibar diye lanse edilmeye çalışıldığını kaydetti. Kartal, Ak-Saray'a harcanan parayla ilgili şu detayları verdi: "TOKİ, saraya harcanan parayı 1.5 milyar lira yani 1.5 katrilyondan bahsediyor. Ama Ankara Mimarlar Odası 5 katrilyondan bahsediyor. Bu 1.5 katrilyonu varsayarsak 1.5 katrilyon 1,5 milyon asgari ücretlinin maaşı, 600 bin polisin maaşı, 750 bin hemşirenin maaşı, 700 bin öğretmenimizin maaşı. Eğer biz 1.5 katrilyonu saraya harcamasaydık 30 bin öğretmen ataması yapar, 25 yıl çalıştırır ve emekli ederdik. Kendi klozetlerini bile 10 bin dolara yaptırmışlar."

Numan Kurtulmuş ve Süleyman Soylu'ya yapılan tekliflerin kendilerine de yapıldığının bilgisini veren BBP'li Kartal, "Partimiz, burada şehit bir liderin tertemiz emaneti var dedi ve gitmedi. Biz o teklifleri kabul etmedik. Abdurrahman Dilipak, 'AKP, İsrail ve ABD'nin ortak projesiydi, bu teklif Muhsin Yazıcıoğlu'na da yapıldı' diyor. Bu teklifi Muhsin Yazıcıoğlu kabul etseydi bugün ne Recep Tayyip Erdoğan ne Ahmet Davutoğlu ne de AKP diye bir parti olurdu." ifadelerine yer verdi.

Kürt vatandaşların bölgede PKK'nın baskısı altında olduğunu dile getiren Kaptan, şunları söyledi: "Bu çözülme sürecinden hükümet derhal vazgeçmesi gerek. Hükümet terör örgütü ve İmralı'nın hipnozuna girdi. Onlar ne söylerse sesi çıkmıyor, ama muhalefet bir şey dediği zaman aslan kesiliyor. Son zamanlarda Güneydoğu'da akla ziyan işler yaşıyoruz. Militan toplamak, vergi toplamak, asker toplamak, bayrak indirmek barış hazırlığı olamaz. Türkiye'nin sınırları içerisinde fantezi yapacak hareketlerle bölgeyi birilerine vermek ihanetin ötesinde başka bir şey değildir."

Adı yolsuzluk iddialarına karışan 4 bakanın Yüce Divan'a gönderilmesi ile ilgili TBMM'de yapılacak oylamaya da değinen Kaptan, hükümetin yine karar alacağına inanmadığını, elinden geldiği kadar bu işi uzatmaya çalıştığını kaydetti. Eski bakanların Yüce Divan'a gitmemek için 50 bahane uydurduğunu söyleyen Kartal, sözlerini şu şekilde tamamladı: "Normal hukuka göndermeyen Anayasa Mahkemesi'ne niye göndersin diye düşünüyorum. Yüce Divan'a gitmemek için 50 bahane uyduruyorlar. Hadi kendilerini Yüce Divan'a gönderdiler, çocukları ne olacak? Bir banka müdürünün evinde 4.5 milyon dolar para bulundu ve bu paraları polisler koydu dediler. Polislerin koyduğu paraları kendileri faiziyle beraber götürdüler. Polisler koyduysa adamların parasını geri verin. Hesap soracağız diye gelenler, hesap sorulacak hale geldi. Devleti milletleştireceğiz diye gelenler, kendileri devletleşti. Ergenekon'un savcısıyız diyenler, şimdi avukatı haline geldi."

CİHAN