Erdoğan’ın, Hizmet Hareketi’ni eli kanlı terör örgütü ‘Haşhaşi’lere benzetmesine SP lideri Kamalak’tan da tepki geldi. Başbakan’ın yolsuzluk soruşturması sebebiyle mağduriyet siyaseti yaptığını belirten Kamalak, “Bir camiayı değil tek kimseyi bile terör örgütü üyesiymiş gibi, Haşhaşiler diye suçlaması asla kabul edilemez.” dedi.
Zaman Gazetesi'nin haberine göre, Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Mustafa Kamalak, yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasında hükümetin, mağduriyet siyaseti yürüttüğünü söyledi. ‘Paralel devlet’ iddialarını gerçekçi bulmadığını belirten Kamalak, Haşhaşi, çete, vatan haini ve benzeri ithamları eleştirdi. “Hukukla hiçbir irtibatı bulunmayan Sayın Başbakan’ımızın değil bir camiayı tek kimseyi bile terör örgütü üyesiymiş gibi, Haşhaşiler diye suçlaması bizim açımızdan asla kabul edilemez.” dedi.
Parti genel merkezinde dün gazetecilerle kahvaltıda bir araya gelen SP lideri Mustafa Kamalak, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Hükümetin üslubunu eleştirdi. Türkiye’nin dış politikada ‘tehlikeli yalnızlığa’, içeride ise sosyal ve hukuk kaosuna sürüklendiği tespitinde bulundu. 12 Eylül ve 28 Şubat gibi darbeler dahil cumhuriyet tarihinin hiçbir döneminde böylesine bir hukuk kaosu yaşanmadığını anlattı. Hükümetin yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının ardından devreye sürdüğü ‘paralel devlet’ iddialarını gerçekçi bulmadığını izah etti. Bir ülkede iki devlet olmayacağını, “Paralel devlet var ise birden niye ortaya çıktı?” sorusu üzerinde durulması gerektiğini söyledi. “Üslup meselesi yüzünden millet birbirine düşürüldü. Bu üslubu, Milli Görüş’ün ve onun tek temsilcisi olan SP tasvip etmez.” ifadelerini kullandı. Ülkenin insanlarının ‘paralel yapı, çete, çetenin-devletin savcısı’ gibi ayrıma tabi tutulmasının tehlikeli olacağı uyarısında bulundu. Emniyet ve yargıdaki tasfiye operasyonlarının sebebini ise ‘benzer yolsuzluk soruşturmalarının önünü kesmek’ olarak açıkladı. Bir soru üzerine Fethullah Gülen Hocaefendi ile bu süreçte görüşmesinin olmadığını aktardı. “Hukuki olarak suçluyu yargılayan mahkeme eğer suçu sabit ise sanığa ömür boyu hapis verebilir ama ona hakaret edemez.” tespitinde bulundu. Hükümet yetkililerinin açıklamalarına ters beyanda bulunanların ‘vatan hainliği’ ile suçlandığından yakındı. Medya üzerinden beyin yıkandığını kaydetti. Şunları söyledi: “Hâkimin idama bile karar verme yetkisi var ama hakaret etme yetkisi yok. Hukukla hiçbir irtibatı bulunmayan Sayın Başkanın bir camiaya değil tek kimseyi bile bir terör örgütü üyesiymiş gibi, Haşhaşiler diye suçlaması bizim açımızdan asla kabul edilemez. Suçlanan insanlar gerçekten haşhaş kullanıyor mu? Cinayet işlediğine dair, suikast gerçekleştirdiğine ilişkin bir belge var mı? Varsa bu işleri soruşturmakla görevli merciler var. Oraya başvurabilir. Kimse vatan haini değildir.”
MİT, YARDIM KURULUŞU MU?
Hükümetin yolsuzluk soruşturmasının ardından takındığı tavra da tepki gösterdi. Başbakan’ın öncelikle yolsuzluğa adı karışan bakanları görevden alıp, savcılara teşekkür etmesi gerekirken tam tersini yaptığını anlattı. Türkiye’nin Suriye politikasını eleştiren Kamalak, yardım götürdüğü ileri sürülen TIR’larla ilgili tartışmaya da değindi. Kamalak, “Türkiye’nin yardım kuruluşu Kızılay mı MİT mi? Hükümet yetkilileri bu soruyu cevaplamalı.” dedi. Hukukçu olan Mustafa Kamalak, “Başbakan’a etrafındaki danışmanlar hata mı yaptırıyor?” sorusuna ise Balyoz ve Ergenekon gibi darbe davalarının yenilenmesi yönündeki çalışmaları hatırlatarak karşılık verdi: “Başdanışman milli orduya kumpas kurulduğunu söyledi. Başbakan da buna arka çıkıyor ve bir kesimi de suçluyor. Mevcut kanunlara göre yeniden yargılama yapılamaz. CMK’nın 311. maddesine göre yeniden yargılama şartları bellidir. Somut bir delilin olması lazım. Ayrıca, yeni delil ortaya çıktığında hükümlü ya beraat etmeli ya da hükümlünün cezası hafifleyebilmelidir. Böyle bir belge yok. ‘Af çıkaracağız’ diyorlar. Başbakan da ‘içerde suçsuz yere yatan insanlar var’ diyor. Af da çıkaramaz. Af suçlulara karşı devletin bir lütfudur. 5 sene hürriyetinden bırakılmış kimseye ‘dün sana kumpas kurmuştum, bugün devlet olarak affediyorum’ demek olur mu?”
KÜRESEL KUMPAS, MİLLİ GÖRÜŞE KARŞI AK PARTİ ELİYLE KURULDU
Mustafa Kamalak, hükümetin sürekli ‘dış mihraklardan, komplo ve kumpaslardan’ bahsettiğine de değindi. Bu noktada AK Parti’nin Milli Görüş’ten koparak kurulduğunu hatırlattı. “Eğer dışarılardan birinin eseridir filan diye işin içerisine girecek olursak bunun somut örneği bizzat AK Parti’nin kuruluşudur. Bakın o günkü gazetelere, RP, FP ve Tayyip Erdoğan ile ilgili senaryolara. Şimdi ‘paralel’ diye kastedilenlerle ilgisi olmayanların, dış mihrakların eseridir. Küresel kumpas, Milli Görüş’e karşı AK Parti eliyle kuruldu.” diye konuştu. İktidar sahiplerinin başı dara düşünce mağdur rolü oynadıklarını anlatan SP lideri, “Hırsızlık yolsuzluk yapanları koruyorum mu diyecek yani? Mağdur rolü oynayacak. Milleti devreye sokacak.” tespitinde bulundu.
İSTANBULDA RANTI BİTİRECEĞİZ
SP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Selman Esmerer İstanbul için planladıkları projeleri gazetecilerle paylaştı. Ulaşımdan kentsel dönüşüme kadar pek çok projenin nasıl uygulanacağını anlatan Esmerer, yolsuzluğu ve belediyecilikte rantı önlemek için de ‘seç-denetle’ projesini hayata geçireceklerini söyledi. Bu projenin, idareci koltuğunda oturan kişilerin mal varlıklarını denetleyeceğini belirten Esmerer, “Başkan ve yardımcıları ile ilgili yerlerde olanların malî durumlarına bakacağız. Çoğunu tanıyoruz, maşallah böyle bir yere geldikten sonra kartopu gibi serveti katlanıyor. İşte bunları da engelleyecek bir proje.” diye konuştu. Esmerer, trafiğin büyük sorun olduğu İstanbul’da yeni yollar yapılması gerekliliğini anlattı. Çok sayıda tepe bulunan İstanbul’da var olan tünellerin yetersiz kaldığını, Ümraniye-Kağıthane, Kağıthane-Yenibosna ve Yenibosna-Haliç güzergahlarında araçlar için yeni tüneller planladıklarını söyledi. Bakıma alınacak olması nedeniyle trafik yükünü artırması beklenen Boğaziçi Köprüsü’nün kuzeyine yeni bir köprü yapılması projeleri bulunduğunu belirtti. Ayrıca kadın yolcular için Metrobüs hatlarında ‘pembemetrobüs’ uygulaması getireceklerini belirtti. Esmerer, “Bayanlar çok ciddi izdiham yaşıyorlar.” dedi.