AK Parti'ye katılan
Ertuğrul Günay, ''Bugünün
Türkiyesinde, AK Parti'yi,
demokrasi içinde sağlıkla gelişebilmemizin bir güvencesi olarak görüyorum'' dedi.
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, grup konuşmasının ardından, partisine katılan adayların özgeçmişlerini okuyarak tek tek kürsüye davet etti.
ülkenin ve tarihin önemli bir anında, şahsıma iletme lütufunda bulunduğu birlikte çalışma önerisini, geniş bir tanışma süreci sonucunda, bugüne kadar inandıklarıma, aynı
inanç ve kararlılıkla bağlı kalarak kabul ettim'' dedi.
İçinde bulunulan günlerde demokrasinin korunmasının en temel sorun olduğuna inandığını belirten
Güney, ülke insanının birinci ihtiyacı olan
ekonomik ve
toplumsal gelişmenin, bugünün dünya koşulları karşısında ancak demokrasi içinde sağlanacağını söyledi.
yurt köşeleri ve yurttaş kümeleri arasında hiçbir ayrım gözetilmeksizin
adalet ve hakkaniyetle paylaşılmasının da demokrasi içinde talep edileceğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
''Bu nedenle demokrasi, hem gelişmemizin hem de
özgürlük ve adalet içinde insanca yaşamamızın, temel tek güvencesidir. Ülkemizin anayasal biçimi cumhuriyettir. Ancak cumhuriyeti, çağın üzerinde soyut bir kavram olmaktan kurtarmak ve ülke sathında yaşayanları teba olmaktan çıkarmak, imkan ve fırsat sunmak, Atatürk'ün deyimiyle cumhuriyeti, kimsesizlerin kimsesi yapmak, yine ancak demokrasi içinde mümkündür. Bu açıdan demokrasi cumhuriyetin karşısı değil, tamamlayıcısıdır, özüdür ve ruhudur.
Bugünün Türkiyesinde AK Parti'yi, demokrasi içinde sağlıkla gelişebilmemizin bir güvencesi olarak görüyorum. AK Parti, bugün Türkiye coğrafyasının hemen her yanında ve toplumumuzun hemen her kesiminde yaygın ve dengeli olarak
destek bulan, neredeyse tek partidir. Bu toplumsal ilgi ve Anadolu'nun kılcal damarlarına kadar uzanan bu derin kabul, AK Parti'yi önümüzdeki dönemde yeni sorumluluklar altına sokmaktadır. Önümüzdeki dönemde bu partinin bir yandan ekonomiyi geliştirmeye çalışırken, öte yandan bu gelişmenin sonuçlarını ve nimetlerini bütün topluma adaletle dağıtmak için yeni bir toplumsal
dayanışma anlayışına öncülük edeceğine inanıyorum. Adalet temeli üzerinde yükselen bu toplumsal dayanışma anlayışı, Anayasamızın sosyal devlet ilkesinin bir gereği olduğu kadar, kendi payıma, 'Komşusu açken tok yatan bizden değildir' diyen büyük bir insanlık idealinin de gereğidir.''
-''ALLAH BİZİ MAHÇUP ETMESİN''
Kendisine ilgi gösteren Başbakan Erdoğan'a yürekten teşekkür eden Günay, ''Bugün 29
Mayıs. Bizim tarihimizdeki en büyük açılımlardan birinin yıldönümü. Fethin dilimizdeki karşılığı açılımdır. Burada attığımız adımın, ülkemiz ve insanımız için iyiliklere, yeniliklere, bütün toplumumuzu barış, demokrasi, eşitlik ve özgürlük içinde ayrımsız kucaklayan yeni açılımlara vesile olmasını diliyorum.
Allah bizi mahcup etmesin'' diye konuştu.
-''2 BÜYÜK HEDEF PEŞİNDE KOŞULMALI''-
CHP'nin eski Parti Meclisi Üyesi ve
Yazar Haluk Özdalga da gelecekte Türkiye'nin 2 büyük
hedef peşinde koşması gerektiğini dile getirerek, bunlardan birinin ekonomi olduğunu söyledi.
Türkiye'nin geçmiş dönemde elde ettiği ekonomik performansı artırarak sürdürmesi ve olabilecek en kısa süre içinde kişi başına milli geliri 10 bin dolar olarak yakalaması gerektiğini ifade eden Özdalga, Türkiye'nin peşinde koşması gereken ikinci büyük hedefin de demokrasi olduğunu söyledi. ''Demokrasiyi önümüzdeki dönemde her türlü sıkıntı ve zorlama karşısında dimdik ayakta durabilecek sağlam temeller üzerine oturtmamız gerekiyor'' dedi.
Merilly Linch'deki yöneticilik görevinden ayrılan
Ekonomist Mehmet Şimşek de son birkaç yıldır Türkiye'de yaşanan büyük heyecanın nedeninin AK Parti olduğunu ifade ederek, AK Parti'nin çok yoğun bir reform çabasıyla, Türkiye'yi uçurumun eşiğinden çıkardığını ve Türk ekonomisini,
yıldız ekonomiler haline getirdiğini söyledi. Şimşek, böyle bir ekibin içinde bulunmaktan büyük heyecan duyduğunu söyledi.
Avukat Ayşenur Bahçekapılı, kendisine duyulan güvenden dolayı teşekkür ederek, ''Ben ülkemi, ülke insanını sevdiğim için buradayım'' dedi.
-''KEMALE ERME SANCISI''-
AK Parti'ye katılımı ''geçikmiş bir
buluşma'' olarak niteleyen Yazar ve eski DYP'li
Reha Çamuroğlu ise Türkiye'nin sancılı bir dönemden geçtiğini söyledi.
büyüme, kemale erme sancısı olarak görüyorum'' diyen Çamuroğlu, bugüne kadar güçlü devlet güçsüz millet istendiğini, bugün yaşanan sancının ise hem güçlü devlet, hem de güçlü millet için olduğunu kaydetti. Çamuroğlu, geleceğe umutla baktığını ifade ederek, ''Türkiye'nin partisine hoşbulduk'' diye konuşmasını tamamladı.
-''KARARIMI ETKİLEYEN, 27 NİSAN SAAT 23.21'DİR''-
Eski SHP
Milletvekili
Erdal Kalkan, Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan'ı 1994 yılından bu yana izlediğini belirterek,
Genelkurmay Başkanlığının bildirisine atıfta bulunarak ''Benim bu partiye katılmamda kararımı etkileyen, 27
Nisan saat 23.21'dir'' dedi.
CHP'nin
İstanbul teşkilatının eski yöneticilerinden İbrahim Yiğit, ''Türkiye'de birileri, Cumhuriyetin elden gittiği yönünde korku salıyor, aralardakiler de buna çığırtkanlık yapıyor'' diye konuştu.
Cumhuriyetin, ''kimsesizlerin kimi'' olduğunu ifade eden Yiğit, ''Muhalefet, bugüne kadar toplumun önüne bir hedef koymadı. Toplum sandıkta gerçek cumhuriyetçileri ve sahte hürriyetçileri ortaya koyacak'' şeklinde konuştu.
-''ARKANIZDA DURDUM''-
Eski
Milli Eğitim Bakanı Mehmet Sağlam, AK Parti'ye katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, son aylarda, başta Başbakan Erdoğan olmak üzere eski çalışma arkadaşlarına yapılan ithamlar karşısında ''televizyon televizyon gezdiğini ve onların arkasında'' durduğunu söyledi.
evet'' dediğini belirten Sağlam, ''Milli kültürüne
aşık, ama kafası çağdaş medeniyete açık... Ben, hep onlarla beraber oldum. Sizleri de öyle görüyorum. Çıktığımız bu yolda Allah utandırmasın'' dedi.
Karikatürist
Salih Memecan'ın eşi
Nursuna Memecan da uzun yıllardır yurtdışında yaşadığını belirterek, AK Parti'nin, Türkiye'nin itibarını yükselttiğine bizzat şahit olduğunu söyledi.
Başbakan Erdoğan, konuşmaların ardından, partiye katılan 9 kişiye partisinin rozetini taktı ve onlarla birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi.