''2002'de AKP'ye
destek veren tarikatlar, ikinci cumhuriyetçiler ve belirli batılı odaklar, 2007'de de
iktidarın arkasında yer aldı. Bu kez destekleri daha güçlüydü'' iddiasında bulunuldu.
CHP MYK tarafından hazırlanarak Parti Meclisi'ne (PM) sunulan raporda, genel
seçimlere yönelik çalışmalar ve seçim sonuçlarına ilişkin değerlendirmelere yer verildi.
Raporda, CHP'nin 2002'de yüzde 19.39 olan oy oranını yüzde 20.68'e çıkararak 2. parti olduğu, ancak bu sonucun beklentileri karşılamadığı ifade edilirken,
AK Parti'nin ise beklenti ve tahminlerin üzerinde oy aldığına işaret edildi.
''CHP'ye yakın olduğu düşünülen
seçmen kitlelerinin seçime
katılım oranı düşük kaldı'' varsayımının geçerli olmadığı, CHP'nin göreli olarak daha yüksek oy oranlarına ulaştığı kentlerdeki seçime katılım oranlarının bunu kanıtladığı görüşü dile getirilen raporda, il il seçim sonuçlarına yer verildi.
Raporda, CHP'nin, 2002 genel seçimlerine göre en çok aralarında
Tunceli,
Ağrı,
Iğdır,
Siirt ve Şanlıurfa'nın da bulunduğu
doğu ve güneydoğu bölgelerinde gerilediğine dikkat çekilirken, Türkiye'nin gelişmiş bölgelerinde ise oyların artış gösterdiği vurgulandı.
Seçim sonuçlarını AK Parti lehine etkileyen bazı faktörlere de dikkat çekilen raporda, özetle şu görüşlere yer verildi.
''-2002'de AKP'ye destek veren tarikatlar, 2. cumhuriyetçiler ve belirli batılı odaklar, 2007'de de iktidarın arkasında yer aldılar. Üstelik bu kez destekleri daha güçlüydü.
-Tırmanan
terör karşısında inisiyatifi ABD ve
Kuzey Irak'ın insafına terk eden iktidar, ülkemizin Doğu ve
Güneydoğu Anadolu bölgelerinde kafa karıştırıcı mesajlarla halkı yanıltarak, tarikatçı cemaat ve aşiret ilişkilerinden de yararlanarak çok yaygın bir destek sağladı. AKP'ye destek giderek büyük kentlerin varoşlarında yaşama tutunmaya çalışan
Kürt kökenli yurttaşlarımız arasında da yaygınlaştı.
-Dinin en geniş anlamda siyasi amaçlarla kullanılması, halkımızın din duygularının sömürülmesi, cami hocalarının önemli bölümünün AKP propagandasında aktif rol üstlenmesi ile dinine bağlı Anadolu insanı üzerinde etkinlik sağlandı.
-'İkinci Cumhuriyetçilik' söylemi, adeta resmi ideolojiye dönüştürüldü. Sayıları az ancak medya üzerinde etkinlikleri yüksek olan ikinci Cumhuriyetçiler, adeta beyinleri yıkadı.
-
Merkez sağın kendi içinde bütünleşememesi ile sağda oluşan çözülme sonucu AKP'ye destek aktı.
-Ekonomik istikrar endişesine kapılanlar 'iktidar değişmesin, tek parti iktidarı sürsün' saplantısıyla AKP'ye yöneldi.
-IMF'nin örtülü onayı ile özellikle son 1 ayda uygulamaya konulan aldatmacı sosyal politikaların cazibesine kapılanlar AKP'ye destek verdi.
-
Kamu kaynakları ile bireysel yarar sağlama operasyonlarına,
promosyon dağıtımına teslim olanlardan destek sağlandı.
-Partilerin seçim harcamaları denetlenemedi. AKP'nin
metropol belediyeler düzeyinde son 2 yıldır uygulamakta olduğu hane halkına
gıda ve kömür desteği, seçim kampanyası döneminde katlanarak artırıldı. Seçim rüşveti niteliğindeki gıda torbaları ile seçmene para dağıtılmasına göz yumuldu.''
AA