- Ankara, Mısır için yeni yol haritasını belirledi.
- Öncelik keyfi tutuklamaların engellenmesi ve adil bir seçim sürecinin başlatılması.
- Uluslararası arenada girişimlerde bulunulacak.
Mısır'da gerçekleşen askeri darbe sonrası "geçiş hükümetini tanıyıp tanımayacağı" merak edilen Ankara, Mısır'da bir sonraki adıma yoğunlaştı. Darbe sonrası gelişen tüm süreci izlemeye alan hükümet, Mısır'da darbe sonrası demokratik geçişin sorunsuz sağlanması için çaba sarf edecek. Son olarak Dolmabahçe'de yapılan çalışma toplantısı ile detaylandırılan politikaya göre, demokratik geçiş için Türkiye darbe sonrası Mursi hükümeti üyelerinin siyasetten yasaklanmaması, özgürlüklerinin kısıtlanmaması ve yapılacak ilk seçimlere tüm siyasi kesimlerin katılımının garanti altına alınması için çalışacak. Bu konularda uluslararası arenada girişimlerde bulunacak.
Başbakan Tayyip Erdoğan, Mısır politikasını son olarak dün Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Hüseyin Çelik, Mevlüt Çavuşoğlu ve Başdanışmanı Yalçın Akdoğan ile Dolmabahçe Ofisi'nde yaptığı toplantı ile masaya yatırdı. Hükümetin politikasına göre öncelik hukuksuz tutuklamaların yaşanmaması ve adil bir seçim süresinin işletilmesine verilecek. Başta devrilen Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve ekibi olmak üzere, Müslüman Kardeşler'e karşı intikam ve cadı avı süreci başlatılmaması için girişimlerde bulunulacak. Uluslararası platformda keyfi tutuklamaların yaşanmaması için çağrı yapılacak. Öte yandan 25 Ocak devrimi ile ilk kez özgür seçimlerle tanışan Mısır'da en kısa sürede seçim çağrısı yapılması gündeme gelecek.
Sabah'ta yer alan habere göre Hükümet Mısır politikasını masaya yatırırken, bundan sonraki süreçte demokratik kazanımları riske atacak konuları da detaylandırdı. Buna göre Mısır için en büyük risk seçim sistemi olarak gözüküyor. Seçim yasağı gelmese dahi Mısır'da demokratik ve hukuk normlarına uygun bir seçim sistemi olmaması nedeniyle adil seçim yapılmasının kısa vadede zor olduğu belirlendi. Seçim kotaları, uzun ve kademeli oy verme işlemleri, oy sayımında Yüksek Seçim Kurulu'nun etkisi, kısa zaman içinde yapılacak seçimlerde manipülasyon ihtimali endişelere neden oluyor. Türkiye, seçim takviminin belirlenmesinden sonra adil ve şeffaf bir seçim gerçekleşmesi için de girişimlerini yoğunlaştıracak.