Ak Parti’nin son yaptırdığı ve Bakanlar Kurulu’nda konuşulan kamuoyu araştırmalarında, “Evet” oylarının oranı yüzde 57...
Polmark yöneticilerinden Aydın’a göre ,
Anayasa Mahkemesi’nin kararının “
evet”i garantilediğini, çünkü insanların rahatladığını söylüyor.
Meclis kulisi
vuvuzela sesiyle inliyor. Genel Kurul’da dışişleri yasasıyla ilgili kıran kırana bir
kavga sürerken, hemen dışarıdaki kulislerde herkesin asıl derdi
dünya kupası maçı. Sıra sıra ekranların önüne dizilmiş
İspanya-
Almanya maçını izliyor...
Oysa yaklaşık bir saat önce ise, yine aynı ekranların önünde çıt çıkarmadan
Anayasa Mahkemesi kararını bekliyorlardı. Karar açıklanmadan kısa bir süre önce,
AK Parti kulisinde sonucun ‘müspet’ olduğu bilgisi kulaktan kulağa yayılmaya başladı. Hafif bir rahatlama oldu. Anayasa Mahkemesi Başkanı
Haşim Kılıç kararı açıkladığında, alkışlayanlar bile vardı...
Gerçekten de ‘orta yol’ denilen formül, hükümet açısından hiç de fena değil. Gece boyunca AK Partili
bakan ve parti yöneticilerinin nabzını tutuyorum.
Hükümet sonuçtan memnun;
referandum konusunda da beklediğimden çok daha rahat.
Kulist
e devlet bakanları
Faruk Çelik ve Hayati Yazıcı’ya rastlıyorum. Gece geç saatte herkes gibi
soğuk karpuz yiyorlar. Faruk Çelik, referandumda AK Parti’nin ‘En az yüzde 55 alacağı’ iddiasında.
Bakanlar arasında ‘Aman memnun olduğumuzu çok belli etmeyelim’ yönünde bir konsensüs var. Hepsi söze ‘Anayasa Mahkemesi’nin davaya esastan bakmış olması son derece yanlıştır...’ diye başlıyor. Ancak bunu söylerken ağızlar kulaklarda.
Adalet Bakanı Sadullah Ergin’i bile son derece keyifli görüyorum...
“Evet”ten kaçabilirdi ama...
‘Neden bu neşe?’ derseniz
yanıt ‘derin AK Parti’de gizli. ‘Derin’den kastım, Bakanlar Kurulu’ndaki raporlar, kamuoyu araştırmaları ve
genç ve dinamik bir
ekip tarafından hazırlanan ve bu hafta son şekli verilen referandum
kampanya stratejileri...
Özetle AK Parti’nin son yaptırdığı ve salı günkü Bakanlar Kurulu’nda da konuşulan kamuoyu araştırmalarında referandumda ‘Evet’ diyeceklerin sayısı % 57. Saadet ve AK Parti seçmeninin tümü, MHP seçmeninin % 40’ı ve PKK engelini aşıp sandığa gitme şansı bulurlarsa BDP’nin % 60’ından ‘Evet’ bekliyorlar.
İnsanlar zaten herhangi bir ‘değişim’ seçeneğine, detaya, ıcığına cıcığına fazla bakmadan olumlu yaklaşma eğilimindeler. Anayasa Mahkemesi kararı ‘Evet’çilerin elini güçlendiriyor.
Konuştuğum hükümet kaynakları, ağustos için planlanan yaygın bir
seçim kampanyasından söz ediyor.
Ramazan ayında, sadece
Tayyip Erdoğan değil bütün bakanların il il miting yaptığı, hükümetin tüm gücüyle asıldığı bir kampanya...
Hükümete kamuoyu araştırmaları yapan Pollmark şirketinin genç kurucularından Ertan Aydın,
mahkeme kararının ‘Evet’i nasıl garantilediğini şöyle açıklıyor: ‘Anayasa Mahkemesi filtresinden çıkan, devletin akreditasyonundan geçen bir karardan söz ediyoruz. Gerilimli bir durum olsa devlet refleksi güçlü insanlar ‘Evet’ten kaçabilirdi. Oysa bu karar, ‘Acaba hükümet bir maceraya mı giriyor?’ ya da ‘Kutuplaşma mı olacak?’ endişesi olan insanları rahatlatır. AK Parti seçmeninde de güçlü devlet refleksi olanların endişeleri giderilmiş oluyor. Güvenle
evet oyu verilebilir algısı oluşacak. ‘Ak Parti’nin kendi yargısını oluşturmaya yönelik’ bir paket yerine ‘Türkiye’nin demokratikleşmesi için bir paket’ denebilecek.
Muhalefet için risk var
Aydın, iyi
İngilizce konuşan, Harvard doktoralı bir isim. Analizleri ilginç. Ancak kendisine
CHP’nin bu seçimi bir ‘
demokrasi oylaması’ndan çıkarıp ‘Tayyip Erdoğan’a Evet mi
Hayır mı?’ referandumuna çevirmeyi planladıklarını, Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu algıyı yaratabilmesi durumunda hükümetin işinin hiç de kolay olmadığını hatırlatıyorum.
‘Ancak bu strateji muhalefet için ciddi bir risk’ diyor Aydın, ‘Evet böyle bir
koalisyon oluşturulmaya çalışılıyor. Ama AK Parti bunu lehine çevirip karşısında ikinci bir ‘Erdoğan koalisyonu’ oluşabilir. İnsanlara ‘Tayyip Erdoğan hakkında genel olarak ne düşünüyorsunuz’ diye sorulduğunda, % 58 ‘olumlu’ diyor. Ak Parti’ye oy vermeyenlerde bile ‘Hakkını teslim edelim ülkeye büyük şeyler yaptı’ diye düşünenler var.
Bütün bunlar doğruysa, 12 Eylül’de çıkacak bir ‘Evet’ oyu, hem Tayyip Erdoğan’ın elini güçlendirmiş, hem de CHP lideri Kılıçdaroğlu’na
2011 genel seçimleri öncesinde hak etmediği bir eksi getirmiş olacak.
İşte mahkeme kararının ardından
Ankara kulislerinde konuşulanlar böyle...
Aslı Aydıntaşbaş - Milliyet