Çıkardıkları kanunlarla
Menderes'i övgüyle anmayı bile yasaklamışlardı. Ona gönül verenlere de '
kuyruk' ismi takılmıştı. 'Menderes' adını taşıyanlar bile zulme uğradı. Bunun çarpıcı örneklerinden biri Şanlıurfa'da yaşandı.
Ceylanpınar ilçesinin DP'li Belediye Başkanı
Seydo Atilla,
merhum Başbakan'ı o kadar seviyordu ki idamlardan 4 yıl sonra dünyaya gelen oğluna Menderes, bundan 2 yıl sonra doğan kızına da Berin (
Adnan Menderes'in eşinin adı) ismini verdi. Ne var ki o günlerin konjonktüründe düşmanlık o kadar körüklenmişti ki, nüfus müdürü çocukların kimliklerini çıkartmadı. Çocuklar uzun yıllar kimliksiz şekilde okuluna devam etmek zorunda kaldı.
Şimdi 45 yaşında olan Menderes Atilla, DP'nin Ceylanpınar ilçe başkanı iken geçtiğimiz günlerde partisinden
istifa etti. Sebebi, DP yönetiminin referandumda 'hayır' deme kararıydı.
Yaklaşık 7 bin seçmeni ile birlikte istifa ederken, "DP olarak bizim bu anayasa değişikliğine 'hayır' deme lüksümüz olabilir mi?" tepkisini göstermişti. Babadan oğula 50 yıldır süren bu onur mücadelesinin arkasında ilginç bir hikâye var. 50 yıl önce Adnan Menderes ve DP'nin ileri gelenleri Yassıada'ya gönderilirken,
baba Seydo Atilla da
Urfa Cezaevi'ne konulur. Bu sırada kendisine, akrabaları olan CHP'li il başkanı tarafından bir
teklif yapılır: "CHP'ye geç; hem
hapisten çıkarsın hem başkanlığa geri gelirsin." Bu teklife çok sinirlenen Atilla'nın cevabı, "Menderes'i idam ettilerse beni de assınlar." şeklinde olur. Seydo Atilla, iki yıl hapis yattıktan sonra ilk seçimlerde yine Adalet Partisi'nden belediye başkanı seçilir. Hayatını kaybettiği 1970 yılına kadar da bu göreve devam eder.
27
Mayıs darbecilerinin önemli icraatlarından biri de Doğu ve Güney
doğu'daki önemli ailelere yönelik
sürgün uygulamalarıydı. Atilla ailesi için de Eskişehir'e sürgün kararı alınmıştı. CHP'li akraba sayesinde en azından bu sürgünden kurtulabilmişler.