Bakan
Yıldırım,
sitenin tamamen
yasaklanması yerine zararlı olan içeriğin engelleneceği modelin hayata geçirileceğini söyledi. "Uyar-kaldır" adı verilen sistemle, yasa dışı yayın yapan site önce uyarılacak, daha sonra ise o içeriğe müdahale edilecek. Site kapatılmayacak.
Yıldırım yeni hedefler içerisinde yer alan duble yol ve
demir ağlar için de yoğun bir tempo içerisine girdiklerini anlattı. Bununla birlikte yargı ve
bürokrasideki engellerden şikâyet eden Yıldırım, bu engeller olmasa bugünkünden iki kat daha fazla iş yapmış olabileceklerini savundu.
Ulaştırma Bakanı
Binali Yıldırım, konuşmaktan ziyade projeleriyle öne çıkan bir isim. Yıldırım'ın hayatında siyasetten çok
tren, yol, internet,
uçak gibi sözcükler yer alıyor.
AK Parti hükümeti kurulduğundan bugüne kesintisiz
Ulaştırma Bakanlığı koltuğunda oturan Yıldırım, bürokrasi ve yargıdan ciddi engellerle karşılaşmaktan yakınıyor. Yıldırım, "Gerek bürokrasi gerekse yargıda ciddi zaman kayıplarımız oldu. Bunlar olmasaydı bugün iki kat fazla iş yapabilirdik." siteminde bulunuyor. Zaman'a özel açıklamalar yapan Bakan Yıldırım, çalışmaları hızla devam eden
Ankara-
Konya arasındaki hızlı tren projesini,
12 Haziran 2011 seçimlerden önce hizmete açmayı hedeflediklerini belirtiyor. Baş
bakan Erdoğan'ın da önümüzdeki yıl 17 Aralık'ta gerçekleştirelecek olan
Şeb-i Arus törenlerine hızlı trenle gidebileceğini dile getiriyor.
Çok konuşmadığı için vatandaştan ilgi gördüğünü
itiraf eden Yıldırım, fazla sevmediği 'siyasî mesajları', kırıp dökmeden vermeyi
tercih ediyor. "Yeni CHP'yi nasıl buldunuz?" sorusuna, esprili bir şekilde "Yeni mi?" sorusuyla karşılık veriyor ve "CHP'ye
Allah selamet versin. Allah kolaylık versin." dileğinde bulunuyor. Necmettin
Erbakan'ın dönüşünü ise, "Erbakan Hoca'nın dönüşü muhteşem oldu. Saadet'i buldu." şeklinde değerlendiriyor.
İletişimden sorumlu bir bakan olmasına karşın 'twitter' gibi
sosyal paylaşım sitelerinde sayfası yok. Sebebini vaktinin olmamasına bağlayan Bakan Yıldırım, yoğun bir tempoda çalıştığı için sinemaya veya dinlenmeye de pek
vakit bulamamaktan yakınıyor. Ayrıca günde en fazla 4 saat uyuyabiliyor. Ancak yine de, "Biten bir yolda direksiyona geçip seyir eylediğinizde bütün yorgunluğunuz siliniyor." diyerek bunu fazla dert etmediğini ifade ediyor. AK Parti hükümetleri kurulduğundan bugüne kesintisiz Ulaştırma Bakanlığı koltuğunda oturan Yıldırım, bürokrasi ve yargıdan ciddi engelle karşılaştıklarını belirtiyor. Yıldırım, "Gerek bürokrasi gerekse yargıda ciddi zaman kayıplarımız oldu. O olmasaydı bugün iki kat fazla iş yapabilirdik." siteminde bulunuyor. Bakan Yıldırım,
yeni dönem projeleri ve özel hayatının bilinmeyenlerini Zaman'a anlattı.
Binali Yıldırım, çocukluğunda mühendislik hayali kurmuş. Büyüyünce de bu hayalini gerçekleştirdi. 1955 yılında Erzincan'da doğan Yıldırım,
İstanbul Teknik Üniversitesi
Gemi İnşa ve Deniz Bilimleri Fakültesi'ni bitirdi. Yıldırım, siyasete girdiği 2002 yılına kadar
denizcilik sektöründe çalıştı.
ATATÜRK'TEN TALEP EDİLENLERLE HÜKÜMETİMİZDEN İSTENENLER AYNI
Ulaşım hizmetlerinin
medeniyet göstergesi olduğunu ifade eden Bakan Yıldırım, ilginç bir ayrıntıya dikkat çekiyor.
Atatürk'ten istenen talepler ile AK Parti'den beklentilerin birbirinin aynısı olduğunu söyleyerek şu tespitleri yapıyor: "Atatürk hatıralarında anlatıyor: 'Nereye gittiysem vatandaş benden yol, su istedi.' Yol medeniyet, su medeniyet. Yıl 1923, yıl 2003. 80 yıl sonra biz nereye gittiysek vatandaşlarımız bizden yol istedi, su istedi. Aradan 80 yıl geçmiş bu taleplerde hiçbir değişiklik olmamış. Bu da
Türkiye'nin 80 yılını ne kadar az verimli geçirdiğini gösteriyor."
Bakan'ın bildirdiğine göre, oldukça masraflı olan bölünmüş yollar birkaç yıl içinde kendini amorti edebiliyor. Bölünmüş yolların (
yakıt ve zaman tasarrufunun toplamı) yıllık getirisi 6,5 milyar TL. Ortalama ömrü 40-50 yıl olan bölünmüş yollar, 6 yıl içinde kendini amorti ediyor. "İktidarımızın vatandaşımıza
vaat ettiği bölünmüş yollar neredeyse tamam." diyen Bakan Yıldırım, hükümetin yeni hedefinde yaklaşık 15 bin kilometre bölünmüş yol olduğunu açıklıyor. Yurdun dört bir yanını
demiryolu ağı ile örecekleri müjdesini verirken şunları aktarıyor: "Yaklaşık 15 bin kilometre duble demiryolu inşa etme hedefimiz var.
2023 yılına kadar, 14 bin 531 kilometre bölünmüş demiryolunun, 10 bin 500 kilometresini hızlı tren hattı ile öreceğiz. Edirne'den Kars'a, Trabzon'dan Antalya'ya, Kars'tan Konya'ya vatandaşımız yurdun dört bir yanına hızlı tren ile gidebilecek. Yüzüncü Yıl Marşı'nda, demiryolları daha kendini gösterecek."
Ankara-Konya arası hızlı tren projesi son hız devam ediyor. Yakında deneme seferleri de başlayacak. Binali Yıldırım,
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın 17 Aralık'ta yapılacak Şeb-i Arus törenlerine hızlı trenle gidebileceğini belirtiyor. Konya-Ankara hızlı tren seferinin 12 Haziran'da yapılacak seçimden önce başlaması da hedefler arasında. Bakan Yıldırım, kara ve demiryollarının yanı sıra denizcilikte de önemli gelişmeler yaşandığına dikkat çekiyor. "
Tersane sayısını 37'den 67'ye çıkardık. Kara listede olduğu için kendi karasularından çıkamayan Türkiye'yi, yeni dönemde 'beyaz liste'ye taşıdık." diyor. Türkiye, Cumhuriyet'in 100. yılında iki önemli projeyi de hayata geçirecek. Yıldırım,
yerli uydunun 2015'te uzaya fırlatılacağını, yerli uçağın 2023'ten önce yapılacağını söyledi.
Uçağa bindiğimde 28 yaşındaydım
Eskiden uçaklara zengin veya statü sahibi insanlar binerdi.
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım da "İlk uçağa bindiğimde 28 yaşındaydım. Mühendistim ve görevli olarak binmiştim." diyor. Bugün ise uçak fiyatları neredeyse
otobüs seviyesine indi. Bu sayede hemen herkes uçakla tanıştı. Yıldırım, havayoluyla, 2003'te 34,4 milyon yolcu taşınırken, bu rakamın yıl sonunda 70 milyonu bulacağını bildiriyor. Kendi dönemlerinde 33 olan havaalanı sayısının da 46'ya çıktığını, yakında 6 havaalanı daha yapılacağını belirtiyor. "2009 yılında 41,2 milyon iç hat yolcusu taşıdık. Bu rakamla,
İspanya ve İtalya'yı geride bıraktık. Avrupa'nın en fazla iç hat yolcu taşıyan ülkesi olduk. Ayrıca, Avrupa'da taşınan yolcu sayısı yüzde 3,1 oranında düşerken, Türkiye'de yüzde 7,6 oranında artı." şeklinde bilgiler de veriyor.
Alevîler seçimde AK Parti'ye oy verecek diye düşünüyorum
Binali Yıldırım'ın hayatının önemli bölümü
Alevi vatandaşlarla iç içe geçmiş. O yüzden memleketindeki Alevilerle çok sıcak dostlukları bulunuyor. 12
Eylül referandumunda Alevilerin büyük çoğunluğu 'hayır' oyu kullanmıştı. Yıldırım, genel seçimlerde bu durumun değişeceği düşüncesinde. Gerekçesini ise şöyle açıklıyor: "Önümüzdeki seçimlerde insanlar körü körüne gönül bağlılığına değil, gördüklerine göre oy vermeye başlayacaklar. Günümüzde partiler birer dogma olmaktan çıkıyor. Oy tabanı değişken hale geldi. AK Parti kendi gücüyle bu referandumu aldı diyebilir miyiz? Mümkün değil. Vatandaşımız verilen mesajı inceledi; tarttı, ölçtü, biçti ona göre oyunu kullandı."