CHP Genel Başkan Adayı Muharrem İnce, "Kara bulutların arasında kaybolmamak için, iktidar olmak için önce kendimiz olacağız, önce devrimciliğimizi, önce solculuğumuzu hatırlayacağız. Ben yola çıkarken büyük isimlerle çıkmadım. Büyük isimlerle ilgilenmiyorum. Bana büyük isimler değil, bana büyük davaya inanmış isimler lazım" dedi.
Konuşmasında hükümete de yüklenen İnce "Türkiye'nin saptırılan dış politikasını rotasını barış esaslı rotasına oturtacağız. Dünyada telefonları değil, söz dinlenen bir Başbakan olmak için buradayız" ifadesini kullandı.
CHP'nin 18.Olağanüstü Kurultayı ATO Kongre Merkezi'nde devam ediyor. Genel Başkan Adayı, Yalova Milletvekili Muharrem İnce kurultayda yaptığı konuşmasına, Hasan Hüseyin Korkmazgi'in "Acılı bal eyledik" şiiriyle başladı. Daha sonra, Büyük Önder Atatürk, İsmet İnönü ve Kurutuluş Savaşı şehitlerini selamlayan İnce, konuşmasında umut vurgusu yaptı. "Umut bir iddiadır, umut bir başlangıçtır, umut inanmaktır, yaşama şekil vermektir umut, yaşama biçim vermektir umut" diyen İnce, "Umut geleceğe hazırlanmaktır, umut varsa, zorluk, bahane yoktur. Umut varsa yapılması gereken işler, aşılması gereken engeller vardır. Umut bir başlangıçtır. Umut bir inandırmaktır. Umut yaşama biçim vermektir. Umut varsa zorluk yoktur. Umut varsa yapılması gereken işler vardır" ifadelerini kullandı.
İşte Muharrem İnce'nin konuşmasından satır başları;.
"CUMHURBAŞKANINI YÜCE DİVANA GÖNDERMEK İÇİN BURADAYIM"
Aile boyu imar, rant, arsa, villa, dolar, avro telaşına düşmüş olanların Atatürk'e, İsmet İnönü'ye 'iki ayyaş' dememesi için buradayım.
Uludere'de 12 yaşındaki çocuklarımızın bombalanmaması için buradayım.
Komşularımızı sıfırlatmamak, El-Nusra gibi, IŞİD gibi kafa kesen terör örgütlerini komşumuz yaptırmamak, gençlerimizi bu örgütlere kaptırmamak için buradayım.
Evindeki paraları sıfırlayan, haram paraları para sayma makinasıyla sayan, hırsızlığı kapatmak için de yargıyı kendisine bağlayan cumhurbaşkanını yüce divana göndermek için buradayım. Umut, özgürlük, emek, ekmek demek için buradayım."
"BANA BÜYÜK İSİM DEĞİL DAVAYA İNANMIŞ İSİMLER GEREK"
Konuşmasında, partinin "sağa açılım" politikalarını eleştiren İnce, "Kara bulutların arasında kaybolmamak için, iktidar olmak için önce kendimiz olacağız, önce devrimciliğimizi, önce solculuğumuzu hatırlayacağız. Ben yola çıkarken büyük isimlerle çıkmadım. Büyük isimlerle ilgilenmiyorum. Bana büyük isimler değil, bana büyük davaya inanmış isimler lazım" dedi.
Türkiye'de demokrasi isteniyorsa önce CHP'de demokrasinin gerçekleştirilmesi gerektiğini belirten İnce, "Üyelerimize, örgütümüze güveneceğiz. Bütün adaylıkları üyelerle ön seçimlerle yapacağız. Kişilerin partisi değil, ilkelerin partisi olacağız" dedi.
"SAĞDAN NASIL OY ALACAĞIZ"
CHP'de sağa ve sola açılmanın tartışılması gereken bir konu olduğunu kaydederek, şöyle devam etti:
"Biz program partisiyiz. Bu programımızı kabul eden, tüzüğümüzü kabul eden, geçmişte nerede siyaset yaparsa yapsın, gelip bizim partimizin bir neferi olabilir. Şu mantık doğru bir mantık değildir, 'Halk muhafazakar, halk sağda, oy sağda, o zaman sağdan bir aday bulalım, oylar da çantada keklik olsun.' Yani seçmene diyoruz ki, 'Ben sağcı değilim ama seni kandırmak için bu sağcıyı öne sürdüm, hadi gel şimdi oltaya' diyoruz. Bu mantığı doğru bulmuyorum. Biz bu toplumun sol değerleriyle daha mutlu olacağına inanıyoruz."
"BAŞKENTE ADAY ÇIKARAMIYORSAK HEPİMİZE YAZIKLAR OLSUN"
İnce, "90 yıllık parti, cumhuriyeti kuran parti, başkentte bile kendi kadrolarından bir aday bulamıyorsa yazıklar olsun. 'Ben şimdi CHP Parti Meclisi'ne girersem beni CHP'li zannederler' diyen birini başkente aday yapıyorsak, bu partinin evlatlarından böyle bir yiğit yoksa hepimize yazıklar olsun" dedi.
Sağdan oy istenebileceğini, partiye yeni isimlerde kazandırılabileceğini söyleyen İnce, "Ama kendi ilkelerimizden vaz geçmeye, değerlerimizden uzaklaşmaya, onları başkalaştırmaya, itibarsızlaştırmaya kesinlikle hayır. Peki biz nasıl oy alacağız? Nasıl sağdan oy alacağız? Bireyi önemseyerek, farklılıklara saygı duyarak, bireyin çıkarlarının korunmasına yardımcı olarak, haklarını özgürce kullanmasının koşullarını yaratarak, sorunlarının çözümüne katkı sağlayarak, sağcının, solcunun, sandık başına gitmeyenin oyunu alabiliriz. Kendimiz olarak alabiliriz. Ecevit yüzde 42'yi nasıl aldıysa biz de öyle alabiliriz" diye konuştu.