BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon'un davetiyle gerçekleşen ve ilk kez bu kadar çok sayıda lideri bir araya getiren toplantıya
Türkiye'den de
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan katıldı. Erdoğan, zirveye diğer liderlerle birlikte geldi. Erdoğan, toplantıda
Dışişleri Bakanı
Ahmet Davutoğlu ve
Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Ali
Babacan ile birlikte oturdu.
Toplantıda başta BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon olmak üzere ABD Başkanı
Barack Obama ve Çin Devlet Başkanı
Hu Jintao gibi iklim değişikliği konusunda tepki çeken
ülkelerin liderleri de bir konuşma yaptı.
İklim değişikliği konusundaki Yüksek Düzeyli Zirvenin Açılış Oturumu'nun ardından da İklim Değişikliği Zirvesi Yuvarlak Masa Toplantıları'na geçildi. Bu toplantıda ise Erdoğan'ın görüntülü bir
mesajı yayınlandı.
Görüntülü mesajında ilk olarak toplantıyı düzenleyenlere teşekkür eden Başbakan Erdoğan, iklim değişikliğinin, bugün insanoğlunun karşılaştığı "en önemli sınamalarından biri" olduğunu söyledi. Erdoğan, "Bu sorunun yol açtığı büyük bir tehditle karşı karşıya olduğumuz açıktır." diye konuştu.
İklim değişikliğinin sınır tanımadığının bir gerçek olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, bu sorunun olumsuz etkilerinin tüm dünyada hissedildiğini kaydetti. Erdoğan, sorunla mücadele edilmediği takdirde de iklim değişikliğinin etkilerinin giderek kötüleşeceğin ifade etti.
Ancak bazı bilimsel gerçeklerin bu konuda neler yapılabileceği hakkında yol gösterici olduğuna işaret eden Erdoğan, "Türkiye, küresel sorunların, küresel çözümler getirdiğine inanmaktadır." sözlerini kullandı.
Sorunun ayrıca bölgesel ve küresel
işbirliğini de zorunlu kıldığını aktaran Erdoğan, iklim değişikliği sorununun yol açtığı olumsuz etkilere en açık coğrafyalardan biri olan Doğu
Akdeniz havzasında bulunduğunu belirttiği Türkiye'den bazı örnekler verdi.
Erdoğan, "Hükümetim, iklim değişikliklerinin bahse konu olumsuz etkilerini hafifletebilmek ve uyum sağlayabilmek amacıyla tamamen ulusal kaynaklarla desteklenen çok önemli çalışmalara farklı sektörlerden ivme kazandırmış, bu yönde önemli gelişmeler kaydedilmiştir." diye konuştu.
TÜRKİYE GİBİ ÜLKELERİN FİNANSMAN GEREKSİNİMLERİ DİKKATE ALINMALI
Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'ne 2004 yılında taraf olduğunu, Kyoto Protokolü'ne
katılım belgesini 28
Mayıs 2009'da sunduğunu 26 Ağustostan itibaren de resmen taraf olduğunu vurguladı.
Erdoğan, ayrıca, 2012'den sonraki yeni iklim değişikliği rejiminde de "ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar ilkesi ışığında ulusal koşulları
ekonomik ve sosyal
kalkınma hedefleri, görece kapasitesi dikkate alınmış adil bir hukuki statüyle yer almayı" istediklerini dile getirdi.
Başbakan Erdoğan, "Böylelikle Türkiye, küresel salımlarla uluslararası mücadele ve işbirliği çalışmalarında sürdürülebilir kalkınma hamlelerine zarar vermeyecek nitelikte 'ulusal olarak uygun eylemleri' yerine getirme konusunda üzerine düşeni yapabilecektir." ifadelerini kullandı.
Ülkelerin 'yeşil ekonomilerin' oluşturulması için yapacakları yatırımların çok büyük meblağlara ulaşacağının da bilinmekte olduğunu söyleyen Erdoğan, sanayileşme sürecini tamamlamamış ülkelerin teknoloji transferi ve finansman gereksinimlerinin Kyoto Protokolü'nün yerini alacak olan yeni
anlaşmada dikkate alınacağını umduğunu dile getirdi.
Erdoğan, yeni anlaşma ile "her ülkenin kendi koşullarına uygun salım azaltım ve uyum eylemlerine olanak sağlayacak esnekliğe sahip yeni ve adil bir mekanizmanın oluşturulmasını" temenni ettiğini ifade etti.
Erdoğan, sözlerini şöyle bitirdi: "2012 sonrasına bağlı yeni anlaşmanın halen devam eden müzakerelerinde bugüne kadar hâkim olmuş bir nevi siyasi bölünme atmosferinin yerini yapıcı işbirliği ve eş güdüme dayalı bir anlayışa bırakması ve her ülkenin kaygılarını göz önünde bulunduran bilimsel gerçeklerle uyuşan tek taraflı ve katı önlemler içermeyen gerçekçi ve adil olan bir anlaşmanın ortaya konmasının metnin aralık ayında Kopenhag'da yapılacak taraflar konferansında benimsenmesi şansını artıracağına inanıyorum."