Hükümetten 'Gezi Parkı' kararına ilk tepki

Taksim Dayanışma Platformu'nun bugün açıkladığı Gezi Parkı eylemlerine devam kararına ilk cevap AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik'ten geldi.

Hükümetten 'Gezi Parkı' kararına ilk tepki

Çelik, "Hükümetin ilgili birimleri Gezi Parkı'ndaki eylemlere devam kararını değerlendirecektir. Masum bir olaydan yola çıkarak meydanları yangın yerine çevirmek, kamu mallarına zarar vermek hiç bir demokratik hakla izah edilemez. Birileri arıza çıkarabilir. Bunlara takılmayacağız. Bu saatten sonra eylemleri sürdürmek işin tadını kaçırmaktır, durumu marjinalleştirmektir." dedi.

İşte Hüseyin Çelik'in konuşmasından satır başları:

-Gezi Parkı meselesiyle ilgili olan olaylarda medyada havai fişekler bir bombalama şekli gbi gösteriliyor. Başkaları da bundan nemalanmaya çalışıyor. Mesela turizm sektöründe rakip olan ülkeler bunu kullanıyorlar. İspanyol televizyon kanalları bu tarz görüntülere sıkça yer veriyorlar. Kendi saadetini başkalarının felaketlerinde arayanların amacı bellidir.

-AB ülkelerindeki büyüme 0 ve 0'ın altındayken Türkiye yüzde 3 büyümüştür. Selçuk ve Osmanlı da dahil olmak üzere Mayıs 2013 tarihi, milettimizin altın çağı olmuştur. İsrail tarihinde ilk kez özür dilemiştir. Çözüm süreci ile ilgili PKK silahlı unsurlarını sınır dışına çekmiştir. Türkiye, IMF borcunu sıfırlamış, borç verecek konuma gelmiştir. Devletin borçlanma faizi, tarihinde bir ilke imza atarak yüzde 4,67'ye düşmüştür. Bunları sıraladığımızda ortaya şöyle bir durum ortaya çıkıyor: Türkiye bölgesinin yıldızı haline gelmiştir.

-Uluslararası ve ulusal düzeyde Türkiye büyük bir kalkınma yaşarken, aktif bir dış politika yürütürken sanırım bu birilerini çok rahatsız etmiştir.

-Sandıkta hezimete uğrayanalar farklı yöntemler deneyebilirler fakat biz, milletimizin kararlılığıyla bunların üstesinden geleceğimize inanıyoruz.

-Mesele yeşile saygı meselesiyse mesaj alınmıştır. Bu saatten sonra bunun devamı işi uzatmaktır ve olayı marjinalleştirir.

Bunun ötesinde çok fazla şey söylemek istemem. Başbakan'la yaptığım toplantıdan sonra şunu açıkladım: Siz madem tepkinizi koymak istediniz. Bu bütün dünya ve Türkiye tarafından anlaşıldı. Haklıyken haksız duruma düşmek istenilmiyorsa buna bir son verilmelidir. Mesela ağaç, mesele yeşil meselesinin dışına çıkmıştır.

-Yeşili bol projelere imza atan bir ülkenin Başbakan'ına 'çevre düşmanı' yakıştırmasını yapmak suyun üstüne yazı yazmaktır.

-Sanatçılarla ve Taksim Platformu üyeleriyle görüşüldü. Türkiye'deki tansiyonu yükseltmemek adına televizyonlarda yer alan görüntülere çok dikkat edilmesini Başbakan'dan özellikle rica ettiler.

-Hiçbir şiddeti normal karşılamıyoruz. Eğer polis kanunların kendisine koyduğu sınırların dışına çıkarsa suç işlemiş olur.

-AB düzenlemelerinde polisin müdahale seçenekleri bellidir. Cop kullanır, su sıkar, boyalı su sıkar, biber gazı kullanır. Ama polis, gözünün içine biber gazı sıkmak, biber gazını yere atmak yerine insanların başına atmak gibi eylemlerde usulsüzlük yapmış olur ve onlar için gereken neyse o yapılır.

-Kırıp dökenlerin de yaptıkları yanlarına kalmayacaktır. Görüntüler teker teker inceleniyor.

-Bunu yapanları çiçekle karşılamamız beklenemez. Kimse özgürlük telep ederken diğerlerinin özgürlüklerini engelleme hakkı yoktur.

<< Önceki Haber Hükümetten 'Gezi Parkı' kararına ilk tepki Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER