- Sporda şiddetin önlenmesi yasası, şike soruşturmasının başlamasının ardından değiştirilmiş ve şike suçlarına verilen cezalar 5'te bir oranına düşürülmüştü.
- Cumhurbaşkanı Gül bu değişikliği "kişiye özel yasa" diyerek veto etmiş ancak yasa AK Parti'nin öncülüğünde aynen köşke geri gönderilmişti.
- Bugün Yargıtay'ın verdiği şike kararı sonrası suç başka yerlere atılmak isteniyor.
- Oysa hükümet, o gün isteseydi şike yasasını Aziz Yıldırım'ı da kurtaracak şekilde düzenleyebilirdi.
Yargıtay'ın şike kararı tartışma konusu. Hükümet ilginç bir şekilde kararla ilgili farklı yerleri hedef gösteriyor. Ancak şike yasasının serüveni herkesin hafızalarında yerini koruyacak kadar yeni.
Sporda şiddetin önlenmesi yasası çıkarıldıktan kısa bir süre sonra şike soruşturması başladı. İddianamenin hazırlanmasından sonra başta ak parti olmak üzere meclisteki partiler harekete geçti. Sporda şiddetin önlenmesi yasası iktidarın öncülüğünde şike suçlarına verilen cezaları neredeyse 5'te bir oranına düşürecek şekilde jet hızıyla değiştirildi.
Hatta o dönem bunun kişiye özgü yasa olduğu itirazları yapıldı. AK Parti milletvekili Şamil Tayyar, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e mektup yazarak yasayı veto etmesini istedi.
Cumhurbaşkanı da değerlendirmeler sonucu yasayı veto etti. Bunun kişiye özgü bir yasa olduğu hem Cumhurbaşkanının gerekçesinde, hem de kamuoyu algısında yer aldı. Başbakan yardımcısı Bülent Arınç da o gün yasanın amacını "Onun değiştirilmesi veya suçların hafifletilmesi bu suçlamalar sebebiyle yargılamaları henüz yeni başlayacak bir takım kişilerin bu yeni kanundan istifade ettirilmesi amaçlanmıştı." sözleriyle açıkça ifade etmişti.
Arınç veto edilen yasayı bir daha meclis gündemine getirmeye kimse cesaret edemez demişti. Ama AK parti şike soruşturmasında adı geçenlerin kurtarılması konusunda kararlıydı.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, "Hükümet de partimiz de bu konuda kararlı. Hepimiz de bunun arkasında yasayı çıkartacağız. Bunun arkasındayız yani biz bunun farklı bir düşüncemiz olabilir mi?" demişti.
Yasa aynen köşke iade edildi ve çıktı. Kişilere özel yasa yapıldığı algısı oluşturan yasayı çıkarmada bu kadar kararlı olunmasına rağmen bugün Yargıtay'ın kararları onaması sonrası Aziz Yıldırım'ın ceza almasının suçu başka yerlere atılmak isteniyor. Şimdi şu soru akla geliyor. Eğer Aziz Yıldırım kurtarılmak istenseydi, iktidar o gün yasayı Yıldırım'ı kurtaracak şekilde düzenleyemez miydi?...