Fakat, dünya siyasetinde veya
ülke siyasetinde önemli kararlara
imza atan bu isimlerin hiçbiri lider olarak doğmadı.
Şimdiki güçlü, sert-kavgacı görüntülerinin altında, geçmişe ait bir hikâye saklı. Bir kısmı, ciddi bir güçlük yaşamadan politikaya atılırken bir kısmı, sokakta satıcılık, tamirci çıraklığı ve benzeri işleri yaptı. Sözgelimi,
Fransa’da cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan Nicolas
Sarkozy’nin çocukken
dondurma ve çilek satarak hayatını kazanmış olduğunu öğrendik. Bunun gibi,
Almanya’nın eski
Başbakanı Gerhard Schröder de
babasının ölümü üzerine beş kardeşli ailesini geçindirmek üzere çeşitli dükkanlarda satıcı olarak çalışmış. Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, çocukluğunda
simit satmasıyla biliniyor. ‘Çocukken
simitçilik yaptım’ diyen
CHP lideri Deniz
Baykal ise, aynı zamanda tamirci çıraklığı, ambar puantörlüğü ve nakliyecilikte çalışmış. Çocukluğunun bir dönemini kimsesizler yurdunda geçirmek
Rusya Devlet Başkanı
Vladimir Putin’e
başkanlık yolunu açarken, Venezüella Devlet Başkanı
Hugo Chavez’in fakir olduğu için tek çıkar yolu okumakmış. Turgut
Özal’ın hayatı da eşekten düşerek kolunun kısalmasıyla değişmiş.
Anadolu’nun bağrından kopup gelmiş olduğu vurgusunu ikna edici bir şekilde kullanan
Mehmet Ağar’ın,
Çankaya Köşkü’nde doğduğunu öğrenmek ise bizi bir hayli şaşırtıyor. Dünya ve
Türkiye siyasetine yön veren liderlerin çocukken ne yaptıklarını araştırdık. ‘İnsanı öldürmeyen acı güçlendirir’ sözü siyasetçiler için büyük oranda doğru olmalı; çünkü çocukluğunda zor şartlar yaşayan liderlerin yükselişi diğerlerine göre daha istikrarlı bir seyir izliyor. Çocukluğunda, anne veya babasını yitiren,
ekonomik sıkıntı yaşayan, sosyal çalkantıların içinden geçen liderler, siyaseti hayatın içinden gelerek öğreniyorlar. Bu yüzden Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, CHP lideri
Deniz Baykal’ı eleştirirken, “Hayatında iki
koyun gütmemiş insan ülke yönetemez.” ifadesini kullanıyor. Buna karşılık CHP lideri Deniz Baykal ise, “Ben çocukluğumda simit sattım.” cevabını veriyor. Sadece Erdoğan ve Baykal’ın değil, dünya siyasetine veya ülke siyasetine yön veren politikacıların geçmişte yaşadıkları tecrübelerine dönük bir öyküsü var. Onları geçmişte hayatla yüz yüze getiren, bir anlamda pişiren öyküler bugünkü altyapılarını da hazırlamış.
* * *
DONDURMACI CUMHURBAŞKANI
NICOLAS SARKOZY
Fransa’nın yeni Cumhurbaşkanı
Nicolas Sarkozy, göçmen bir ailenin çocuğu. Babası
Macaristan’dan, annesi ise
Selanik’ten gelerek Fransa’ya yerleşmiş. Küçük yaşta annesini terk eden babası yüzünden, çocukluğunu rahat bir şekilde geçiremedi,
yoksulluk çekti. Eğitimi için babasından para istediğinde ‘benim size bir borcum yok’ cevabını almak onun için bir dönüm noktası oldu. Bundan sonra dondurma ve çilek satarak harçlığını çıkarmaya çalıştı. Daha sonra, hukuk diploması alan Sarkozy, 1977’de politikaya atıldı.
***
SOKAKLA SİMİT SATARKEN TANIŞTI
TAYYİP ERDOĞAN
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
Rize’den göç eden bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi... Babası Ahmet Bey, Şirket-i Hayriye’de kıyı kaptanı olarak görev yapıyordu. İş hayatına ilkokul çağlarında atıldı, kâğıtlı
şeker, su ve simit sattı.
Ekmek fırınından 5 kuruşa bayat simit alarak, evde annesinin ısıttığı simitleri 10 kuruşa satması, sokakla ve ticaretle tanışmasını sağladı. Yine aynı dönemde top sahalarında su satması, onu
futbolla tanıştırdı. Uzun bir dönem futbol oynadı. 1978’de
Beyoğlu Gençlik Kolları Başkanlığı ile siyasete girdi.
***
TAMİRCİ, SİMİTÇİ, AMBAR GÖREVLİSİ
DENİZ BAYKAL
Kafkasya göçmeni Hüseyin
Hilmi Bey ile
Mısır göçmeni Feride Hanım’ın oğlu olan Deniz Baykal, çocukluğunda birkaç işte birden çalışmış. Tamirci çıraklığı ve simitçilik yaparak harçlığını çıkaran Baykal, doğup büyüdüğü
Antalya’da okurken
Toprak Mahsulleri Ofisi’nde ambar puantörlüğü ve tekneyle
karpuz nakliyeciliği yapmış. Heybeliada Deniz
Lisesi’ne girmek istemiş; ama
sağlık raporu alamadığı için giriş sınavını geçememiş. Hukuk eğitimi alan Baykal, ilk kez 1973 yılından milletvekili seçilerek politikaya atıldı.
***
ÇIRAKLIKTAN BAŞBAKANLIĞA
GERHARD SCHRÖDER
Doğduktan kısa bir süre sonra babasını kaybeden Gerhard Schröder’in, annesinin ikinci evliliğinden olan kardeşlerinin de bakımını üstlendi. Komşu kentlerdeki okullara gidip eğitimini sürdürürken, 14 yaşında itibaren çeşitli dükkanlarda satıcı olarak çalışmaya başladı. Genç yaşlarda amatör futbol liglerinde de iyi bir orta saha oyuncusu olarak top koşturdu. 1963’te Almanya Sosyal Demokrat Partisi’ne girmesi ile başbakanlığa giden yolu açmış oldu.
***
KİMSESİZLER YURDU BAŞKAN YAPTI
VLADIMIR PUTIN
Leningrad’da
fabrika işçisi bir anne ve donanmada görevli bir babanın çocuğu olarak dünyaya geldi. Hukuk fakültesini bitirip KGB’ye girmesinden önce resmî kayıtlarda hiçbir bilgiye rastlanmayan Putin’in, annesinin hayatta olduğu anlaşıldı. KGB ajanlarının ‘konuşma’ uyarısına rağmen bilgi veren annesi Vera Putina,
küçük yaşlarda çocuğundan ayrı kaldığını söyledi. Oğlunun büyükanne ve büyükbabasının hastalığı üzerine kimsesizler yurduna verildiğini aktardı.
***
YOKSULLUK, SOSYALİZMİ GETİRDİ
FIDEL CASTRO
İspanya göçmeni Angel Castro Argiz’in, aşçısı Lina Ruz’dan doğan beş çocuğundan ikincisi olan
Fidel Castro’nun çocukluğu, yoksul bir yöre olan Mayari’de geçti. Oriente ilinin merkezi Santiago’daki Katolik okullarında ve Havana’daki Cizvit Lisesi Belen
İlahiyat Okulu’nda eğitim gören Castro, hukuk eğitiminden sonra siyasî kariyerine ilk adımını attı. Yoksul bir çocukluk geçirmesi onu ülkesinde sosyalist bir düzen kurmaya götürdü.
***
FAKİRLİKTEN OKUDU
HUGO CHAVEZ
28 Temmuz 1954’te ailenin altı erkek çocuğundan biri olarak dünyaya geldi. Yerli ırkla
siyah ırkın karışımı, ‘Zambo’ diye adlandırılan bir ırka mensup olan Chavez’in anne ve babası öğretmendi. Orta halli bir ailenin çocuğu olarak okumak dışında bir seçeneği olmadığı için askerî okula kaydını yaptırdı.
Askerî öğrenci olarak gittiği Peru’da ise siyasetle tanıştı. Siyasette sol blokta yer alan Chavez, devlet başkanlığı görevinde dünya solunun ümidi haline geldi.
***
GRUBUNU BIRAKIP BAŞKAN OLDU
BILL CLINTON
19
Ağustos 1946’da
Arkansas’ın Hope şehrinde dünyaya gelen Bill
Clinton, doğumundan 3 ay sonra babasını kaybetti. 4 yaşındayken annesi, üvey babası Roger Clinton ile evlendi. Lise döneminde, üvey babasının soyadını alan eski ABD Başkanı, birçok defa okulunu profesyonel bir müzisyen olmak için bırakmayı düşündü. Ancak ‘Boys Nation’ isimli grubu kurmuşken,
Beyaz Saray’da John F. Kennedy ile tanıştı. Bu tanışma siyasete ilk adımı da beraberinde getirdi.
***
EŞEKTEN DÜŞTÜ, PİLOT OLAMADI
TURGUT ÖZAL
Banka memuru bir baba ve ilkokul öğretmeni bir annenin çocuğu olarak dünyaya gelen
Turgut Özal,
İstanbul Teknik Üniversitesi’nde elektrik mühendisliği eğitimi aldı. Devlet Planlama Teşkilatı’ndaki görevi ile bürokrasiye, Adalet Partisi ile de siyasete atılan Özal, siyasi kariyerini görevdeyken
vefat ettiği cumhurbaşkanlığı görevi ile noktaladı. çocukluğunda bir dönemde ise
pilot olma hayali kurdu. Eşekten düşerek kolunu sakatlayınca bir kolu biraz kısa kalan Özal’ın pilotluk hevesi kısa sürede sona erdi.
***
TÜCCAR OLAMADI, SİYASETE ATILDI
ABDULLAH GÜL
1950 yılında
Kayseri’de doğan
Abdullah Gül,
İstanbul Üniversitesi’nde iktisat eğitimi aldı. İstanbul Üniversitesi ve
Sakarya Üniversitesi’nde hoca olarak çalıştıktan sonra
İslam Kalkınma Bankası’nda bulunan Gül, 1991’de Kayseri milletvekili seçildi. Gençliğinde dedesinin,
limonata sattırmak istediği Gül, yüksek sesle bağırıp müşteri toplayamadığı için limonataları satamadı. Böylece, ticareti mi eğitim hayatını mı seçeceği belli oldu. Gençlik yıllarında başlayan siyasi hayatı onu cumhurbaşkanlığı adaylığına kadar getirdi.
***
ÇANKAYA KÖŞKÜ’NDE DOĞDU
MEHMET AĞAR
1951 yılında
Ankara’da babasının görev yaptığı
Çankaya Köşkü’nde doğdu. Aslen
Ardahan’dan
Elazığ’a göç etmiş bir ailenin çocuğu olan Mehmet Ağar,
emniyet müdürü olan babasının memuriyeti dolayısıyla pek çok il gezdi. Çankaya’da dünyaya gözlerini açan ve taşrada çocukluk ve
gençliğini geçiren Ağar, Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden
mezun olduktan sonra Emniyet’teki görevin başladı. Çeşitli görevlerde bulunduktan sonra Emniyet Genel Müdürü oldu. Politikaya atılan Ağar, genel başkanlığa kadar yükseldi.
Zaman - Pazar