TV8’de yayınlanan
Erkan Tan’la Başkentten program konuğu olan
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı,
Manisa Milletvekili
Hüseyin Tanrıverdi; Devlet Bahçeli’nin başlattığı, mecliste bir metreye kadar yaklaşılmaması
gündem tartışmalarına ilişkin,’’ Hala
kavgadan medet umuyorlar. Bir siyasi liderin ağzından böylesine sözlerin çıkması doğru değildir. Onlar ne kadar bize bir metreye kadar yaklaşmayın deseler de, biz zihni ve fiili
ıslah olana kadar hoşgörü göstermeye devam edeceğiz’’ diye konuştu.
‘’MHP sıralarının önüne kadar gelerek, kavga çıkmasını önlemek ve arkadaşımızı korumak istedik.
TBMM İdare Amiri ve aynı zamanda bir parti milletvekilimiz olan Orhan
Erdem kavgayı ayırmaya çalışırken tartaklanmış ve zor durumda kalmıştır ‘’sözlerini kaydetti.
MHP Ve
CHP’nin Gerçek Yüzleri Ortaya Çıktı!
Tanrıverdi, ‘’ Mecliste yaşananlar ve en son MHP’nin sergilediği yaklaşımlar ortada. Bu olaylar CHP ve MHP’nin gerçek yüzlerini ortaya çıkardı. Sevmekten ve kucaklaşmaktan yana tercihini koyan AK Parti; sevgi, hoşgörü, birlik ve beraberlik anlayışı ile yoluna devam edecektir.
Parlamento çatısı altında,
ülke sorunları için çözümün bir parçası olması gerekenlerin, kendilerinin sorun olduğu ortadadır. ‘’ açıklamasında bulundu.
Halktan Kopmuş, Yaşlı
Baykal Desteksiz Attı!
‘’ Desteksiz atan Baykal’ın artık
yaşlılık emareleri gözden kaçmaz bir hale gelmiştir. Giderek halktan kopan CHP Genel Başkanı,
Emine Erdoğan daveti konusunda, Chirac için de yine düşünmeden konuşarak, çok önemli bir diplomatik krize sebep olacak bir olaya meydan verdiğinin farkında bile değil.’’ diyen Hüseyin Tanrıverdi; ‘’ Düşünmeden kürsüden konuşan Deniz Baykal’ın ağzından
iftiralardan başka bir şey çıkmıyor’’ dedi.
Tanrıverdi; ‘’İster başörtüsü olsun ister YÖK ‘ün müjdeli haberler verdiği gençlerimiz olsun, Türkiye’deki tüm sorunların çözümü için anahtar demokrasidir. İdeolojk kararlar aldığını düşündüğüm
Danıştay, gençlerin önünü keserek aslında Türkiye’nin önünü kesmeye çalışmaktadır. ‘’ diye konuştu.
Tekel Konusuna Çok El Girdi!
Bugün 4-C Karşısında Olan
Türk-İş Yönetimi, Aslında 4-C Önerendir!
‘’ 2 yıl önce Sayın Başbakanımızın mutabakata vardığı sözler vardı. Ondan sonra Tekel konusuna çok el girdi. Tekel’e çok el karışması doğru değildir, bu işin muhatabı Türk-İş ve sendikalardır. Hala tüm yapılanlara rağmen Sayın Başbakanımız, Türk-İş ile ne zaman isterlerse görüşmeye hazır olduğunu söylüyor. Başka biri olsa bunu yapmazdı.’’ diyen AK Parti Manisa
Milletvekili, ‘’ Bugün 4-C karşısında olan Türk-İş yönetimi aslında 4-C’yi önerendir. Sayın Erdoğan bu formülü işsiz kalan işçilerimiz için uygulamaya almıştır. 1992’den bu yana işsiz kalan arkadaşlarımıza biz sahip çıktık. Zaten 650 sayılı kanunda yer alan 4-C düzenlemesi ile çalışma ve emeklilik hakkı yeniden kazandırıldı. Tekel işçilerimiz hemen şimdi şeklinde bir inatlaşmaya yönelik bir yaklaşım sergilemektedirler . Zaten 2 yılı aşan süre boyunca haksız bir
maaş alarak, çalışmadıkları ortada’’ diye konuştu.
Biz Siyaseti Temize Çektik!
Üç Kırmızı
Nokta !
‘’ Doğru bildiğimiz her şeyi söyleriz. AK Parti olarak, biz siyaseti temize çektik. Muhalefet ise hala kavgadan medet umar bir halde ve ülke sorunlarının çözümüne yönelik yaklaşımların karşısında yer alırken, yalanlarla halkın gözünü boyamaya kalkmadık. Bu demokratik
açılımı da millet gerçekleştirecek. Bizim için dini, etnik ve bölgesel milliyetçilik kavramaları söz konusu değildir, bu üç kırmızı nokta bizim için esastır’’ diyen Tanrıverdi, ‘’Sayın Başbakanımızın da dediği gibi, biz kirli işlerle uğraşmadık.
Yolsuzluk ve yoksullukla mücadele için çalışmaktayız. N
e devletin parasını çuvallarla çaldık ne de enflasyon,
faiz altında vatandaşı ezdirdik. Hiç kimse eğitim ve sağlık alanındaki çalışmalarımızı ve millete
hizmet olarak dönen başarılarımızı gözardı edemez’’ sözlerini kaydetti.
Cümlelerin Devamı Kırpılmış!
Oktay Vural’ın 14 kasım 2008 tarihli
peygamber benzetmesi CD iddia ve tartışmalarına da değinen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı; 2009 yılında noter aracılığı ile ihtar çekilen Oktay Vural’ın yansıtmak istedikleri doğru değildir. CD içinde cümlelerin devamı kırpılmış ve gerekli yerleri maksatlı bir şekilde alınarak saptırılmaya çalışılmakta. Başbakanımızı peygamber kadar sevdiğini söylemek isteyen arkadaşımız, konuşmasının devamında, peygamber efendimizin dürüstlük, güven ve sözünün eri olması şeklindeki kişisel özelliklerindeki benzetmenin söz konusu olduğunu belirtmiştir. Melek gibi adam derken de aynı şekilde konuşma sırasında kullanılan benzetmeler vardır zaten. Halkın gözünü yalanlarla boyamaya çalışan muhalefet hükümete bolca iftira atmakta, bundan da medet ummaktadır. Sayın Osman Durmuş’un da bence kalkıp kadın milletvekillerinden başörtüsü için yaptığı söylemler için özür dilemesi gerekmektedir’ diye konuştu.