CHP Grup Başkanvekili Engin Altay yaptığı açıklamada, devlet yurtlarında iki, üç ve dörder kişilik odaların iki katına çıkarıldığını söyleyerek, “2 kişilik odalar 4, 3 kişilik odalar 6, 4 kişilik odalar ise 8 kişilik odaya dönüştürülüyor. Devlet yurtlarında kalan öğrencilerin yanına AKP militanı düzeyindeki gençler, propaganda elemanı olarak yerleştirilmeye başlandı. Yurtların kapasitesi bu kadar artacaksa, yıllardır öğrenciler niye perişan edildi. Normal prosedüre göre, Kredi Yurtlar Kurumu’na öğrenciler başvuru yapıyor, yurt çıkmayanlara yedek numara veriliyor. Yedek numara verilen öğrencilerin yerine ise şimdi AKP militanları devlet yurtlarına yerleştiriliyor. Bu öğrencilerin ‘Allah’ın izniyle sizinle bir yola çıkmaya geldik’ diyerek diğer öğrencilere siyasi propaganda yaptıkları duyumları geliyor” dedi.
MECLİS GÜNDEMİNDE
Bugün gazetesinin haberine göre Altay, devlet yurtları ile ilgili bu gelişmeleri, yazılı soru önergesi ile Meclis gündemine de getirdi. Altay, Gençlik ve Spor Bakanı Çağatay Kılıç’ın yanıtlaması istemiyle verdiği önergede “Son bir haftada devlet yurtlarına yerleştirilen öğrencilere siyasal propaganda yapma talimatı verdiniz mi” diye sordu.
"YÜZDE 70'İ POTANSİYEL TEHLİKELİ GÖRÜYOR"
“Başbakan’ın kin ve intikam duygusu Başbakan’ın sonunu hazırlayacak. Dünyada hiçbir başbakan ‘biz ve onlar’ demez. Bunu diktatörler der. Kendisine yandaş olmayanı potansiyel tehdit görüyor. Türkiye’nin yüzde 70’ini potansiyel tehdit görüyor. Biz ve onlar söylemi ile Türkiye’de adeta iç savaş ortamına zemin hazırlamaya çalışılıyor. Gezi ile ilgili ses kayıtlarına (Muammer Güler kaydı kastediliyor) bakılırsa, Başbakan’ın gerginleştirici, kutuplaştırıcı, kamplaştırıcı dili ve tutumu uzun süredir ısrarla sürdürdüğü görülüyor. İç barışımızı olumsuz etkileyecek çabalar, tüm yaşananlar. Devlet artık hukuk devleti olmaktan çıktı. Devletin hukuk devleti olma özelliği ortadan kalktıysa o ülke iç savaş eşiğinde demektir. 30 Mart seçimi bunun için önemlidir. Türkiye, hukuk devleti mi diktatörlük mü seçimi yapacaktır.”