- 'Bin yıl sürer’ diyenlere de hukuk lazım oldu. Hukuk size de lazım olabilir.'
- 'Rüşvet zaten devletin kasasından çıkmaz. Devletin kasasından çıkmış anlatımı suçun ikrarıdır.'
- 'Fişlenmiş yeni bir HSYK yapısı oluşturulmaya çalışılıyor.'
- 'İktidarı muhalefet değil, kendisi yıkar. 25 yıllık CHP iktidarını, halka tahakküm yıktı
AK Parti’den istifa eden eski Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, dün Meclis’te yaptığı konuşmada AK Partililere seslendi: “Yol arkadaşlığının hatırına söylüyorum, bunu yapmayın. ‘Bin yıl sürer’ diyenlere de hukuk lazım oldu, lütfen sana göre-bana göre hukuk yapmayalım.”
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) yapısını değiştiren kanun teklifini görüşmek üzere dün toplanan Meclis Anayasa Komisyonu’na AK Parti’den istifa eden eski Kültür Bakanı Ertuğrul Günay’ın sözleri damga vurdu. Günay, demokratik hukuk cumhuriyeti niteliklerini tartışmalı kılacak bir yasada esasa giremediklerini anlattı.
12 Eylül referandumunda Türkiye’nin önüne büyük bir reform olarak konulan anayasa değişikliğinin kritik bir eşikte ve tartışmalı konjonktürde değiştirilmeye çalışıldığını ifade etti. Günay, “Çok üzüntüyle yol arkadaşlığının hatırına söylüyorum. Bu soruşturmalardan aklansalar, paralar, kutular teslim edilse bile kamu vicdanı sizi mahkûm edecektir, bunu yapmayın, hukuk herkese lazım. İnşallah hukukun size lazım olduğu günleri yaşamazsınız. ‘Bin yıl sürer’ diyenlere de hukuk lazım oldu, lütfen sana göre-bana göre hukuk yapmayalım.” dedi. 10 yıldır iktidarda olan bir partinin ‘devlette paralel örgütlenme var’ diyemeyeceğini de söyleyen Günay, “Hükümetin, ‘on yıldır biz yönetiyoruz bu ülkeyi, nasıl paralel yapı olur?’ demesi lazım. Bu kadar çaresizliğe gerek yok.” ifadesini kullandı.
Günay, özetle şu görüşleri dile getirdi:
Rüşvet, itiraf ve ikrar edildi: 17 Aralık’tan bu yana yapılan konuşmalarda tevil yollu itiraf ve ikrar var. Devletin kasasından bir kuruş çıkmışsa hesabını sorarız deniliyor. Rüşvet zaten devletin kasasından çıkmaz. Devletin kasasından çıkmış anlatımı suçun ikrarıdır. Cumhuriyet kamuya ait olan şey demektir, bir rant üretiyorsanız o rantın devlete gelmesi lazım, kişiler kendi arasında bölüşüyorsa kamuya ait bir şey çalınıyor, cumhuriyetten bir şey çalınıyor demektir. Cumhuriyete karşı somut bir suç var. Bunu bu eşikte usulle, parmak çoğunluğu ile geçiştirmek haklı gelmiyor bana, hepimizi incitecek bir tasarruf olur.
HSYK bile fişlenmiş: 2010’da halkın önüne çıkarken yaptığımız deklarasyonda ‘Adalet Bakanı’nın rolü sembolik hale getirilmekte’ diyoruz. Biz bununla Türkiye’nin önüne çıktık, buna Türk milleti oy verdi. Ben Türkiye’nin bir ucundan diğer ucuna dolaştım, bunun için oy istedim. HSYK’daki dairelerin oluşumuna işleyişine karışmak olur mu? Üzüntüyle söylemek istiyorum, fişleme HSYK’ya kadar uzanmış. Niye HSYK üyeleri arasında bir tasnif yapılmış, iktidar yanlısı-iktidar karşıtı diye? Elinizi vicdanına koyun, yarın hesap verilecek. Hayatım boyunca inandığımı söyledim, şimdi de aynısını söylüyorum. Fişlenmiş yeni bir HSYK yapısı oluşturulmaya çalışılıyor.
Hukuk size de lazım olabilir: Bu kadar dün dündür bugün bugündür olmaz. Herkese lazım hukuk. İnşallah hukukun size lazım olduğu günleri yaşamazsınız. ‘Bin yıl sürer’ diyenlere de hukuk lazım oldu, lütfen sana göre-bana göre hukuk yapmayalım. Bu yaptıklarınız, millete karşı yemin gibi taahhüdünüz olan belgelere aykırı. Birileri bu işleri işlemişse partimizin içinden diye kamufle etmeye kalkmak, hepimizi işlemediğimiz bir suça ortak yapar.
Paralel yapı denemez: 10 yıllık bir iktidar, ‘devlette paralel örgütlenme var, hele emniyet ve yargıda var’ diyebilir mi? Birisi bunu söylüyorsa hükümetin, Başbakan’ın onun ağzını tutması lazım, ‘on yıldır biz yönetiyoruz bu ülkeyi, nasıl paralel yapı olur?’ demesi lazım. Bu kadar çaresizliğe gerek yok. Atadığınız bürokratlara bugün paralel devlet demek son derece sakıncalı.
İktidarı muhalefet değil, kendisi yıkar: Halktan destek alan bir iktidarı muhalefet değil, kendisi yıkar. Nasıl yıkar, tarih okuyun biraz. Tek partiyi, 25 yıllık CHP iktidarını, halka tahakküm yıktı. Demokrat Parti’nin en çok kullandığı argüman, halkı döven Çubuk kaymakamıydı. Bugün sizin idareciniz halka küfredebiliyorsa, bühtan ediyorsa bu sizi aşındırır. Tabasbus ehli ve tahakküm sınıfı, bir iktidarın içini oyar. Dostlarınıza kulağını tıkayıp tahakküm edenleri korumaya kalkarsanız yanlış yaparsınız. Bugün burada çocuklarımızın karşısında savunabileceğimiz bir şey yapacağız. Tarihte önemli anlar vardır, bugün de Anayasa Komisyonu da böyle bir görevle karşı karşıya.”