Günay,
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda,
bakanlığının
bütçesi üzerinde milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestra binasını yeniledikleri ifade eden Günay,
Ankara'ya şimdi bir sergi salonu kazandırmaya çalıştıklarını söyledi. Günay, şöyle konuştu:
''Hipodrom alanındaki projenin sadece projesi var. Ne yazık ki vurulmuş bir kazma yok. Senfoni binasına da kazma vurulmuştu ve temel seviyesindeydi. Hiç olmazsa bu yıl garaj seviyesine ve
toprak üzerine çıkartmaktan söz ettim. İhtiyacı biliyorum. Avrupa'ya gidiyoruz, bırakın Avrupa'yı, Türk cumhuriyetlerine gidiyoruz. Hiç birinin kültür sanat mekanları ile kıyaslanacak mekanlarımız yok. Özellikle Ankara'da... Bu olmaz.
Cumhuriyetin başkenti diyoruz. Kimse kimseyi suçlamasın. Ben 1,5 yıllık bakanım. Bu hükümet, 5,5-6 yıllık hükümet. 85 yılı geride bırakmışız. Her yerde fütursuzca söylüyorum.
Türkiye Cumhuriyeti'ne özellikle Ankara'ya,
Mustafa Kemal Atatürk'ten sonra ufku olan bir
siyaset adamı, bir devlet adamı, vali, belediye başkanı, başbakan gelmemiş. Ne yazık ki gelmemiş, kimse alınmasın, hepimize düşen pay var burada. Yoksa 500 kişilik opera salonu, 750 kişilik senfoni salonu... Ankara'da sergi salonu yok. Bir
yabancı büyükelçi geldiği zaman, 'bir sergi yapalım' dediğimiz zaman, Resim Heykel Müzesi altındaki sığınağa mı sokacağım onları? Zafer Çarşısının altındaki sığınağa mı sokacağım onları? Böyle şey olur mu? Şimdi yapmaya çalışıyoruz.''
CEMEVİ, CAMİ HEPSİ BİZİM
Günay, geçenlerde Yalova'da ''
cemevi temel atma töreni'' diye çağrıldığını, ancak binanın birinci katın şapını döktüğünü belirterek, şöyle devam etti:
''Çok güzel bir toplantı oldu. Birliği, bütünlüğü koruyacak davranışlara ihtiyacımız var ülkemizde. Yeteri kadar düşmanımız var. Kendi içimizde dayanışmayı, birliği, beraberliği sağlayacak bir kültüre, bir bakışa, bir ahlaka ihtiyacımız var. İnanılmaz güzel konuşmalar yaptılar, oradaki Hacıbektaşlılar Derneği yöneticileri. Çok hoş bir
şenlik yaptık orada. Semah da seyrettik, lokma da yedik. Oradan da kalktık, çıktık tam 500 yıllık bir camiye gittik. O da
restore edilmiş. Hersekzade Ahmet Paşa
Camii. 500 yıllık bir cami. Yeni restore edilmiş. Cemevi, cami hepsi bizim. Hepsi bizim kültürümüzün, inancımızın temel taşları.
Çıkacağımız sırada bir delikanlı dedi ki 'Ben müezzinim. Sesim de iyidir, buranın akustiği de çok iyidir, kısacık bir şey okuyayım mı?' Kısacık bir süre okudu. Akustik çok güzel gerçekten. Çıkarken
şaka yollu dedim ki gazeteciler olmasa ben de denemek isterdim. Gazeteye, 'Ben, ezan okurdum' diye çıktı. Ne olur okusam? Yani
semah dönmek de bizim, sema dönmek de bizim, ezan okumak da bizim. Başkasının
Süryani inancına saygı göstermek de bizim, inanmayana saygı göstermek de bizim. Böyle yaptığımız zaman, bu ülkede, biz yan yana duracağız. Hacıbektaş, 'İri olalım, diri olalım, bir olalım' demiyor mu?''
DÜNYADA BÖYLE ÇİRKİN ŞEHİRLER OLMAZ
Kimseyi bilerek kayırmayacağını, arkadaşlarının da bunu yapmayacağını ifade eden Günay, yapılabilecek hataları, uyarı yapılması durumunda düzelteceklerini söyledi. ''Hiçbir kötü niyetimiz yoktur'' diyen Günay, şu ifadeleri kullandı:
''Bir yerde bir yanlış varsa... Beni, 'Bodrum'da fazla yapılaşma oluyor' diye uyardılar. Hemen müdahale ettik. Bir yerde
betonlaşma olmasın. Buna, Türkiye'nin ihtiyacı var. Gezip dolaştığım,
Karadeniz'i, Akdeniz'i gördüğüm zaman, dün, evvelsi gün karadan gittim
Kocaeli civarından,
İzmit'ten girdik, Yalova'ya. Dünyada böyle çirkin şehirler olmaz. Utanarak söylüyorum: Dünyada böyle çirkin şehir yapamaz kimse. Nasıl yapılmış bunlar? Bunlar, 4-5 sene önce yapılmadı, 40 yıldır yapılıyor... Bu olmaz ama. Karadeniz yaylalarında her taraf beton oldu. Şimdi bunlara, topyekun, yeni bir anlayışla karşı durmamız gerekiyor.''
KAMU, ÖNCÜLÜK YAPMALI
Bakan Günay,
Kültür ve
Turizm Bakanlığı binasının, Cumhuriyet
mimarisinin özel yapılarından olduğuna dikkati çekerek, çevresindeki mimari yapının da bu binaya uygun olması gerektiğine işaret etti.
Binanın çevresinde, Türk Hava Kurumunun
çatı katı ve İller Bankasının binası olmak üzere tarihsel dokuyla bağdaşmayan bir çok yapı olduğunu belirten Günay, şöyle dedi:
''
Kamu, çarpık yapılaşmayla mücadelede öncülük yapmalı. İzmit civarında, denize sıfır;
kayıt ettim, ilgililerini arayacağım. Yani kıyı kenar çizgisi diye bir şey yok mu bu ülkede? İzmit tarafında denize sıfır bina yapıyor adam. Tuğla çıkmış. Gördüğüm her şeyle mücadele etmeye çalışıyorum. Bunu, TBMM, iktidarı, muhalefeti, hükümet, bütün
sivil toplum kuruluşları, belediyeler... Şimdi çok ciddi bir tehlikenin eşiğindeyiz. Önümüzde yerel
seçim var. Türkiye'de inanılmaz kaçak yapılaşma olacak, bütün Türkiye'de istisnasız. Bütün partilerden bütün belediyelerde. Ama bu Türkiye'nin tahribidir. Türkiye'nin kültürünün, turizminin, geleceğinin tahribidir. Buna, topyekun parlamento olarak karşı koymamız gerekiyor.''
Günay, yargı kararlarıyla görevlerine dönen bürokratlara ilişkin soruları yanıtlarken de ''Sıfat taşıyan her arkadaşıma görev veriyorum ve sıfat taşıyan her arkadaşımdan görevini istiyorum. Kimsenin siyasi kanaatini beni ilgilendirmiyor. Performansına bakıyorum'' diye konuştu.
Komisyonda, daha sonra,
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Devlet
Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü ve
Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğünün bütçeleri, ''bazı kütüphanelerde hizmetlerinin aksamadan sürdürülebilmesi, bazı
atık su arıtma tesislerinin tamamlanması, Ankara Opera Binasındaki
yenileme çalışmaları için konulan ek ödeneklerle'' kabul edildi.