16 Temmuz'da geçirdiği kazanın ardından kaldırıldığı Atatürk Araştırma Hastanesi'nden geçen hafta taburcu oldu. Kendi ifadesi ile, 'Rabb'in yardımı sayesinde' sevdiklerine kavuştu. Onun için her söze, Allah'a şükrederek başlıyor. 'Ölüm döşeği'nde geçirdiği günleri ise hiç hatırlamıyor: "85 gün hastanede yatmışım; ama bunun 35 gününü bir saniye kadar hızlı yaşamışım." Evinin kapılarını Zaman'a açan Akif Gülle'nin rutin tedavisi ailesinin yanında devam ediyor. Hastanedeki ilk ayında hayat ve ölüm arasındaki ince çizgide seyahat eden Gülle, kaza anını, hastaneye nasıl getirildiğini bilmiyor. 'Bir saniye gibi geçti.' dediği süreci şöyle anlatıyor: "Partinin bir etkinliğine katılmıştık. Programdan dönerken araca bindiğimi ve araçla birlikte gittiğimi hatırlıyorum, hemen ardından gözümü açtığımda beyaz önlüklü doktorları gördüm. Aralarında konuşuyorlardı. 'Maşallah, gözünü açtı, durumu iyi.' diyorlardı. Hiçbir şey anlamadım." ZAMAN Akif Gülle, doktorların ne demek istediğini ve başına gelenleri eşi anlatınca öğrenmiş: "Doktorların sözlerine bir anlam vermeye çalışırken yanımda eşim vardı. Bir kaza geçirdiğimi ve helikopterle hastaneye getirildiğimi; 35 gündür yoğun bakımda tedavi altında olduğumu anlattı. Tabii şaşırdım; ama eşim anlattığı için inandım." Akif Gülle'nin durumu şu anda oldukça iyi. İlaç ve fizik tedavisi periyodik olarak sürüyor. Yürüyüşünde ve konuşmasında uzun süre yatakta kalmanın verdiği olumsuzluk dışında sıkıntı yok. Gülle, kendi durumunu şöyle anlatıyor: "Allah'a şükür hiçbir fiziksel problem yok. Gazete okuyorum, televizyon izleyebiliyorum. Ufak tefek rahatsızlıklar var, onlar da telafi edilecek. Geçmişimi hatırlama, hafıza kuvveti, muhakeme yeteneği konusunda hiçbir sıkıntım yok. İlaç tedavisi, fizik tedavi oluyor, doktorlar da geliyor. Hatta genel merkeze (AK Parti) her gün uğramayı prensip haline getirdim. Yani işimizin başına çok şükür dönmüş olduk." AK Partili Gülle, kendisine gösterilen ilgiden dolayı oldukça duygulanmış. Türkiye'nin her yerinden binlerce insanın 'geçmiş olsun' dileklerini iletmesi ve duaların iyileşme sürecinde pozitif etki gösterdiğini düşünüyor. Kendisini unutmayanlara gönülden teşekkür ediyor: "İnsan böyle zor bir döneminde ne kadar çok sevildiğini daha çok fark edebiliyor. Tanıdığım tanımadığım insanlardan bile mesajlar aldım. Herkese sizin aracılığınızla teşekkür ederim. Mesela Merzifon'dan 40 köy muhtarı aynı anda ziyaretime geldi. Merzifon'dan diğer 20 köy muhtarı da ayrı ayrı uğramışlardı. Hepsine müteşekkirim. Bu vesile ile hastane başhekimi Nihat Tosun ve personeline de teşekkür etmek isterim." Aynı kazada Merzifon Belediye Başkanı Hayati İncekul hayatını kaybederken AK Parti Amasya İl Başkanı Mustafa Yılmaz ve AK Parti Merzifon İlçe Başkanı Hamza Demir de (sonradan vefat etti) yaralanmıştı. Akif Gülle, hayatını yitiren İncekul ile Demir'in ölüm haberini daha bir hafta önce öğrenmiş. Sağlık durumunun etkilenmemesi için ailesi ve yakın çevresi kaza hakkında hiçbir şey söylememiş. Gülle, ölüm haberlerini aldıktan sonra çok üzüldüğünü söyleyerek, "Hayati ve Hamza kardeşimize Allah rahmet eylesin. Çok iyi insanlardı. Allah geride kalanlarına sabır versin." şeklinde konuşuyor. Gülle'yi üç aylık süre içinde yalnız bırakmayan kişilerin başında eşi Songül Hanım geliyor. Kaza anında eşinden ayrı bir araçta hareket eden Songül Gülle, o anda hiçbir şey hissedemediğini, sadece Allah'a dua ettiğini aktarıyor. Songül Hanım, eşi Akif Gülle'nin hastaneye kaldırılışından itibaren her zaman yanında olmuş. Bir an bile hayat arkadaşının yanından ayrılmayarak manevi açıdan destek olmuş. Songül Hanım, eşinin hastaneden taburcu olmasını rüya olarak nitelendiriyor ve ekliyor: "Rabb'im kimsenin başına böyle bir kaza vermesin. Çok şükür o günleri geride bıraktık."