Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Gül'ün onayladığı 5810 sayılı ''Serbest Bölgeler Kanunu ile
Gümrük Kanununda Değişik Yapılmasına Dair Kanun'' yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderildi.
Kanunla serbest
bölgelerin kuruluş amaçları yeniden belirliyor.
Serbest bölgelerin vizyonu; ''
İhracata yönelik yatırım ve
üretimi
teşvik etmek, doğrudan
yabancı yatırımları ve teknoloji girişini hızlandırmak, işletmeleri ihracata yönlendirmek ve uluslararası ticareti geliştirmek'' olacak.
Kanuna göre, Serbest bölgelerdeki faaliyetler, Ekonomik İşler Yüksek Koordinasyon
Kurulu yerine, Yüksek Planlama Kurulunca belirlenecek.
Serbest Bölgeler Koordinasyon Kurulu oluşturulacak.
Kurul,
serbest bölgelerde yapılan faaliyetleri değerlendirecek, bu bölgelerin geliştirilmesine ve sorunların çözümüne ilişkin stratejileri belirleyecek ve önerilerde bulunacak.
Üretici işletmelerin talepleri hariç olmak üzere,
fiyat, kalite ve standartlarla ilgili olarak kamu kurum ve kuruluşlarına verilen yetkiler, serbest bölgelerde uygulanmayacak.
Yerli veya yabancı gerçek veya tüzel kişiler, bu bölgelerde faaliyette bulunmak için Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı yerine, Dış
Ticaret Müsteşarlığından ruhsat alacak.
Serbest bölgelerde faaliyette bulunan yatırımcı kullanıcılara, Hazine'nin özel mülkiyetindeki
arazi,
arsa, ve binalar kiralanabilecek veya bunlar üzerinde 49 yıla kadar irtifak hakkı tesis edilebilecek.
Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerler için de kullanım izni verilebilecek.
Kanun, ''serbest bölgeleri'' yeniden tanımlıyor.
Serbest bölgeler, ''
Türkiye Gümrük Bölgesinin parçaları olmakla beraber; serbest dolaşımda olmayan eşyanın herhangi bir gümrük rejimine tabi tutulmaksızın ve serbest dolaşıma sokulmaksızın, gümrük mevzuatında öngörülen haller dışında kullanılmamak ya da tüketilmemek kaydıyla konulduğu, ithalat
vergileri ile ticaret politikası önlemlerinin ve kambiyo mevzuatının uygulanması bakımından Türkiye Gümrük Bölgesi dışında olduğu kabul edilen ve serbest dolaşımdaki eşyanın bir serbest bölgeye konulması nedeniyle normal olarak eşyanın ihracına bağlı olanaklardan yararlandığı yerler'' olacak.
Özellikle tersaneler gibi büyük yatırımcı üretici firmaların yer aldığı serbest bölgelerde, günlük ihtiyaçların ve sarf malzemelerinin girişinin kolaylaştırılması amacıyla, ihracat işlemine tabi tutulacak Türkiye mahreçli mallar için esas alınan meblağ, 500 dolardan 5 bin dolara yükseltilecek.
Serbest bölgelerde, arazilerin ve Hazine'ye intikal eden binaların kiraya verilmesi, ayrıca binaların diğer kullanıcılara kullanım hakkının devredilmesine ilişkin işlemler, Devlet İhale Kanunu tabi olmayacak.
Serbest bölgelerde istihdam edilen
personel için bu yıl sonuna kadar sağlanan
gelir vergisi muafiyeti, AB'ye tam üyeliğin gerçekleştiği tarihi içeren yılın vergilendirme döneminin sonuna kadar uzatılacak.
Üretim faaliyetinde bulunan mükelleflerin, serbest bölgelerde imal ettikleri ürünlerin
satışından elde ettikleri kazançları, gelir veya kurumlar vergisi dışında tutulacak.
Bu bölgelerde üretilen ürünlerin FOB bedelinin en az yüzde 85'ini
yurt dışına
ihraç eden mükelleflerin istihdam ettikleri personele ödedikleri ücretler, gelir vergisinden müstesna olacak.
Bakanlar Kurulu, bu oranı, yüzde 50'ye kadar indirebilecek veya
kanuni seviyesine kadar yükseltebilecek.
Yıllık satış tutarı, bu oranın altında kalan mükelleflerden zamanında tahsil edilmeyen vergiler cezasız olarak, gecikme zammıyla birlikte tahsil edilecek.
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce serbest bölgelerde faaliyet ruhsatı alan kullanıcılara kiralanan arazi, arsa ve binalardan Hazine'nin mülkiyetinde bulunanların kira ve ruhsat süresi, Dış Ticaret Müsteşarlığınca 49 yıla kadar uzatılabilecek.
Serbest bölgeler, AB'ye tam üyeliğin gerçekleştiği tarihe kadar gümrük rejimleri açısından Türkiye Gümrük Bölgesi dışında, menşe hükümlerinin uygulanması bakımından ise Türkiye Gümrük Bölgesi sayılacak.
Serbest Bölgeler Kanunu ile Gümrük Kanunu arasındaki farklı hükümlerin uygulanmasında karşılaşılan zorlukların aşılması amacıyla, AB'ye tam üyeliğin gerçekleşeceği tarihe kadar, Gümrük Kanununun bazı maddeleri, serbest bölgelerde uygulanmayacak.
Kanunla, ÖTV Kanununun konusuna giren malların serbest bölgede tüketilmesi veya imalatta kullanılması halinde de vergi uygulanmak suretiyle, bu malları yurt içinde tüketenler veya imalatta kullananlar ile serbest bölgede tüketenler ya da imalatta kullananlar arasında, yurt içindekiler aleyhine haksız rekabete neden olunmaması sağlanacak. Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki dönemlere ilişkin özel
tüketim vergisi açısından yapılan tarhiyat ve tahakkuklardan da vazgeçilecek.