Dünya Türk Girişimciler
Kurultayı'nın Binbirdirek Sarnıcı'nda düzenlenen
gala yemeğine katılan Cumhurbaşkanı Gül, burada yaptığı konuşmaya, ''Dünyanın dört bir yanından
Türkiye'ye teşrif etmiş olan değerli soydaşlarımız, gönüldaşlarımız, kardeşlerimiz, iş adamları, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum'' diye başladı.
Kurultay dolayısıyla bu sabahtan beri çok yoğun bir program geçirildiğini, devletin önemli temsilcileri ve bakanlarının da katıldığı bu kurultayı zaman zaman televizyon ekranlarından izlediğini anlatan Gül, çok etkileyici ve heyecanlandırıcı bir
buluşmanın gerçekleştiğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Gül, ''Bu buluşmanın özeti şu; Büyük bir
aileyi ve uzun yıllar belki de zamanlar birbirlerini görmeyen aile fertlerini, bireylerini bir araya toplamış oldunuz. Dolayısıyla dünyanın dört bir yanına dağılmış aileyi İstanbul'da toplayanlara çok teşekkür ediyorum'' diye konuştu.
Heyecan ve enerji veren bu buluşmadan bir sinerji çıkacağını vurgulayan Gül, bu buluşmanın dünyanın dört bir yanına dağılmış Türklerin birbirini daha çok tanımasına,
işbirliği yapmasına aracı olacağını ve bu işbirliğinin ticarete ve ekonomiye fayda sağlayacağını belirtti.
Cumhurbaşkanı Gül, bu buluşmaya, Türkiye'nin gurur kaynağı olmuş büyük firmaları, müteşebbisleri, şirketleri, onların temsilcileri ve öncülerinin yanı sıra dünyanın büyük şirketlerinin başına geçmiş Türk profesyonelleri ile herkes için gurur kaynağı olmuş çok değerli şahsiyetlerin katıldığını ifade ederek, ayrıca dünyanın dört bir yanında kimsenin gidemediği yerlere giden, uğraşan, belki bugün
küçük olup yarın çok büyük olacak firmaların temsilcilerinin de bu buluşmada yer aldığını anlattı.
BU BULUŞMA HEPİMİZ İÇİN GURUR VERİCİ
Gül, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Dolayısıyla bu buluşma hepimiz için gurur vericidir. Bu toplantıyı en güzel şekilde ifade eden; afişlerde de gördüğüm '
Küresel güç Türkiye' tabiri, aslında gerçekten gerçekleşmektedir. Bu, belki bir zamanlar bizim hayalimizde olan bir şeydi, ama bugün bu gerçekleşmektedir. Bir zamanlar ölçeğimiz küçüktü. Büyük projeler ortaya çıkınca, 'Orta Doğu'nun en büyük projesi', 'Balkanlar'ın en büyük kuruluşu' gibi takdim ederken, şimdi artık 'dünyanın en büyük projeleri', 'dünyanın en büyük olayları' gibi ifade edebileceğimiz büyük ölçekli artık hareket etmektedir Türkiye. O açıdan Türkiye'yi gerçekten küresel bir güç olarak, Türkiye'yi yeni ortaya çıkan büyük piyasalar, büyük
ekonomik güç olarak görmek bir hayal değildir. Tam tersine bu gerçektir. Ve bunu Türklerin dışında da herkes söylemektedir, yazmaktadır. Bundan tabii hepimiz büyük mutluluk duymaktayız. Türkiye, özellikle son yıllarda, başta silahlı gücü ki bunu en güzel şekilde Türk Silahlı Kuvvetleri temsil etmektedir, onun yanına yeni bir güç Türk ekonomisini eklemişizdir. 1 trilyon dolara ulaşan harcama paritesine göre gayri safi milli hasılası G-20'nin içerisinde olan bir
ülke. Avrupa'nın en büyük ekonomisine sahip bir ülke, ki birçok istatistik vererek bunu gösterebilirsiniz. Türk ekonomisinin yanında Türk demokrasisinin derinleşmesi, 'soft power' dediklerini de eklediğimizde Türkiye, gerçekten sadece bölgesinde değil, bütün dünyada dikkati çeken ve herkesin yakından takip etmeye başladığı bir güç haline gelmektedir.''
Bunun kolay olmadığını, herkesin büyük bir gayret sarf ettiğini, bir taraftan devletin en yetkililerinin,
Hükümet başta olmak üzere bütün birimlerinin, diğer taraftan da iş dünyasının el ele vererek, bu çalışmayı yaptığını anlatan Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin demokratik ve ekonomik reformlar gibi köklü reformlara tabi tutulduğunu kaydetti.
TÜRKİYE'YE GÜVENDİKLERİ İÇİN...
Cumhurbaşkanı Gül, bütün bunların Türkiye'yi, Türkiye evini çok güçlü hale getirdiğini, önü görülebilir, yatırım yapılabilir,
hesap plan yapılabilir, güvenli bir ülke yaptığını vurgulayarak, ''İnsanlar milyonlarca dolarlık değerlerini, paralarını getirip Türkiye'ye yatırırken, Türkiye'nin geleceğine, Türkiye'ye ve hukuk sistemine güvendikleri için bunu yapmaya başlamışlardır. Sadece
Türkiye Cumhuriyeti tapusu kağıdına güvendikleri için milyarlarca dolar bu ülkeye getirilip, bu ülkeye emanet edilebilmekte ve buraya yatırılabilmektedir'' şeklinde konuştu.
Bunların Türkiye'yi büyük yapan unsurlar olduğunu, ancak daha yapacak çok şey bulunduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, bunların yine el birliği içinde yapılacağını, devletin yapacaklarının ayrı, özel sektörün yapacaklarının ayrı olduğunu kaydetti.
Cumhurbaşkanı Gül, şöyle devam etti:
''Devlet sizin önünüzü açacaktır. Hükümetler sizin önünüzü açacaktır. Dış dünya ile ilişkilerinizi kolaylaştırmak için
vergi muafiyet anlaşmalarını imzalayacaktır ki sizler dışarıda da içeride de büyük işler yapabilesiniz ve
rekabet üstünlüğünü ele geçirebilesiniz. Devlet yine başka ülkelerle yatırımları koruma,
teşvik anlaşması yapacaktır ki sizler başka bir yere yatırım yaparken emin olasınız. Herhangi bir şekilde sıkıntıya düşerseniz, arkanızda sağlam anlaşmalar, garantiler olsun. Yin
e devlet başka ülkelerle serbest ticaret anlaşmaları yapacaktır ki sizin mal satarken gümrük muafiyetleri, bunlar olsun ve neticede yine fiyatlarda rekabet üstünlüğünüz olsun.''
Cumhurbaşkanı Gül, son yıllarda bu konularda çok büyük mesafeler katedildiğini, Yemen'den Fas'a, Suriye'den yine birçok komşu ülkeye kadar serbest ticaret anlaşmalarının yapıldığını ve özel sektörün önünün açıldığını bildirdi.
Gül, bunlar olmadan bile büyük işler yapan
Türk iş adamlarının, bunlar çoğaldıktan sonra yani önlerindeki bariyerler kaldırıldıktan sonra çok daha büyük işler yapacağına inandığını söyledi.
Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül, gittiği ülkelerde bazı büyük projelerin Türk müteahhitleri ve iş adamları tarafından gerçekleştirildiğini görmekten büyük gurur duyduğunu belirterek, ''Neredeyse hangi ülkeye gidersek o ülkede bir Türk izi var'' dedi.
Dünya Türk Girişimciler Kurultayı'nın Binbirdirek Sarnıcı'nda düzenlenen gala yemeğinde konuşan Gül, bugünkü dünyada başka bir gerçek olduğunu ifade ederek, Türkiye'den kalkıp başka ülkelere yerleşenlerin oralardaki ikinci, üçüncü jenerasyonlarının bugün çok başarılı örnekleri bulunduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'den belki 50-60 yıl önce Sirkeci'den kalkan trenlerle Hamburg'a, Frankfurt'a veya Paris'e gidip oralarda çalışmaya başlayanların daha sonra iş hayatına atılıp bulundukları ülkelerin çok büyük müteşebbisleri ve gurur kaynağı haline geldiklerini kaydetti.
Gül, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Şimdi onlar, bazen o ülkelerden buraya gelen devlet başkanlarının, başbakanların heyetlerinde yer alıyorlar. Schröder'in, Merkel'in heyetleriyle geliyorlar. Bütün bunlar Türkiye'yi ve hepimizi çok güçlü yapmaktadır. Ben gittiğim ülkelerde büyük bazı projelerin, o ülkelerin iftihar ettiği projelerin Türk müteahhitleri, Türk iş adamları ve Türk mühendisleri tarafından gerçekleştirildiğini görünce, inanın ki çok büyük bir gurur duyuyorum. Bunlar 1-2 tane değil, neredeyse hangi ülkeye gidersek, o ülkede bir Türk izi var. O ülkede sizlerin bir eseri var. Onların hepsi Türkiye'nin onur kaynağı olmaktadır.''
Bundan sonra da çok daha büyük
dayanışma, işbirliği ve ortaklıkların gerçekleştirilme vaktinin geldiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, bu tip toplantıların bunlara fırsat vereceğine inandığını kaydetti.
''Bugün artık ülkeleri güçlü yapan, o ülkenin müteşebbisleri, iş adamları, girişimcileridir'' diyen Cumhurbaşkanı Gül, devletin bugünkü fonksiyonlarının belli olduğunu ve bu fonksiyonları en iyi şekilde yerine getirmenin çok büyük bir başarı olmadığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Gül, bunların yapılması gereken şeyler olduğunu, Türkiye'nin de bunları yaptığını ve yaptıklarını daha da ileri götürme konusunda kararlı olduğunu vurgulayarak, bununla ekonomik, siyasi alandaki reformları kastettiğini kaydetti.
Bunlar gerçekleştirildikten sonra gerisinin iş adamlarına kaldığını, onlar ne kadar başarılı olurlarsa Türkiye'nin de o kadar çok başarılı olacağını, onlar ne kadar çok üretirse Türkiye'nin de o kadar çok büyük bir
üretim merkezi haline geleceğini anlatan Cumhurbaşkanı Gül, ''Ne kadar çok satarsanız, devlet adamları da çıkıp ihracat rakamlarıyla o kadar övünecektir. Onun için el birliği içerisinde inanıyoruz ki çok daha büyük işler başarılacaktır'' diye konuştu.
Gül, Cumhurbaşkanı olarak daima özel sektöre öncelik verdiğini, gerek gezilerinde olsun, gerek ülke içerisindeki faaliyetlerinde olsun iş adamlarını yakından takip ettiğini ve onlarla beraber olmaktan da daima gurur duyduğunu belirtti.
Konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Gül'e,
Devlet Bakanı Kürşad
Tüzmen ve
TOBB Başkanı
Rifat Hisarcıklıoğlu tarafından teşekkür plaketi sunuldu. Bu sırada Cumhurbaşkanı Gül, ''Plaketlerin ve ödüllerin asıl sizlere verilmesi lazım'' dedi.