Gül, Ankara Ticaret Odası'nda düzenlenen Türk Ocakları 36. Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmaya, kendisinin de bir Türk ocaklı olduğunu hatırlatarak başladı. Türk Ocakları'nın, lise ve üniversite yıllarında, kendi görüşlerinin oluşmasına büyük katkıda bulunduğunu belirten Gül, hükümetin de, yabancı düşüncelerin teşvik edildiği, milli değerlerin bastırıldığı dönemlerde önemli işlevler görmüş Türk ocaklarıyla yakın işbirliği içinde olmaya önem verdiğini kaydetti. Bugünkü dünyanın gerçeğinin küreselleşme olduğuna işaret eden Gül, sorunlara gerçekçi ve sağduyulu yaklaşımın önemini vurguladı. Güvenlik güçleri ve ekonomi gibi konulardaki gelişmelerin, bir ülkenin güçlenmesi için yeterli olmayacağına dikkati çeken Gül, artık demokrasi, şeffaflık, insan hakları gibi değerlerin hayati önemi olduğunu söyledi. Sivil toplum örgütlerinin, ülke dışında yaşayan Türklerin mutluluğuna önem verdiğini anlatan Gül, bu çerçevede TİKA'nın güçlendirilmesi ve yurtdışındaki tarihi eserlerin ayakta tutulması gibi çalışmalar yürütüldüğünü belirtti. Türkiye'nin, bugün ekonomik alanda da büyük başarılara imza attığını anlatan Gül, Türkiye'nin AB yolunda özgüvenle yürümesinin önemine de işaret etti. ''Türkiye, çevresine istikrar dağıtan bir ülkedir'' diyen Gül, bölgede birçok ülkenin Türkiye'yi örnek aldığını, Türkiye'nin kendisini güçsüz gibi göstermesinin de başkalarının işine geleceğini söyledi. ''BEN NEREDE MEYDAN OKUNACAĞINI İYİ BİLİRİM'' Konuşma sırasında bir dinleyicinin, ''sadede gelin'' şeklindeki müdahalesineyse Gül, Türk Ocakları'nın, milli değerlere verdiği önemin farkında olduğunu belirterek, ''Belki de sizden daha çok acı gerçeklerle karşılaşan bir insanım'' diye konuştu. Hamasi konuşmalar yapmanın, kimseye yardımcı olmayacağını belirten Gül, ''Ben, nerede sesimi yükselteceğimi, nerede meydan okunacağını iyi bilirim'' dedi. Kendisinin nerede sesini yükselttiğini, nerede meydan okuduğunu, Irak'ta, Telafer'dekilerin iyi bildiğini söyleyen Gül, bu tür konuşmaların da bir yeri ve zamanı olduğunu belirtti. Avrupa'nın çok karmaşık bir toplum olduğunu belirten Gül, burada Türk ve Müslüman dostu olanlar kadar olmayanların da bulunabileceğini, ancak bugün Avrupa'nın Türkiye'ye verdiği desteğin geçmişe oranla arttığını söyledi. ''AB ile ilişkilerde kesinlikle bir teslimiyet içinde değiliz'' diyen Gül, ''AB'ye hep biz veriyoruz, hiçbir şey almıyoruz'' şeklindeki yaklaşımın doğru olmadığını kaydetti. Gül, ''Biz AB'ye, inanmadığımız hiçbir şeyi vermedik'' dedi. Türkiye'de ne kadar çok özgürlük varsa bunun milliyetçilerden, muhafazakarlardan ve sağcılardan geldiğini ifade eden Gül, Türkiye'de ne kadar çok demokrasi olursa ülkenin altyapısının o kadar ortaya çıkacağını belirtti ve ''Türkiye'nin gerçeği biziz, sizsiniz'' diye konuştu