Gizli Amerikan Tüfeği!
Cumhuriyet'in patronu
İlhan Selçuk,
Abdullah Gül'ün adını "ABD'ullah" diye yazıyor...
"
Tesettürün Çankaya'ya tırmanması kadın erkek eşitliğine aykırıdır" diyor! Eski
tüfek cuntacıya göre "Çankaya'ya çıkacak olan tesettür 'Ilımlı
İslam Devleti' olma yolunda adım atılması anlamına geliyor"
Başka? "-ABD'nin BOP'u
Türkiye'de tıkır tıkır işliyor. İktidardan sonra devlet de Amerikan desteği ve tasarımıyla pek demokratik biçimde dincilerin eline geçiyor!"
***
İlhan Selçuk'un karnı ağrıyor: Sahi, neden acaba?
Bugüne kadar başörtüsüne, türbanlı kadınlara, dindarlara etmediği ağır
hakaret kalmayan; "İslam'la sorunu olan" bir simadan bahsediyoruz...
Utanmadan "Eşini tesettüre mahkum eden Abdullah Gül şaibeli ve zanlıdır" diye yazabilen bu Eski Tüfek zamanında
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni yıkmayı amaç edinmiş bir cuntanın önde gelen isimlerindendi. Neyin zanlısı olduğunu en iyi kendisi biliyor! 12
Mart sonrasında Selçuk ve cuntacı arkadaşlarını "askeri mahkemede"
beraat ettirenler, onları "sol cunta" adı altında piyon olarak kullanmış olan "Gizli İktidar" mensuplarıydı.
O "Gizli İktidar" -yıllar yılı topraklarımızda darbeleri, muhtıraları, kanlı eylemleri, provokasyonları pişiren ABD'ye göbekten bağlıydı...
İlhan Selçuk ters köşe stratejisi uyguluyor: Her defasında ABD karşıtı cümleler kurmakla, Türkiye'de son dönemde yaşananları ABD'nin eliyle yapılmış gibi göstermekle hiç kimseyi kandıramaz...
Türkiye'nin "büyük sırrı" örtbas edilemeyecek/ dönüşü olmayan bir noktada: İlhan Selçuk ve gazetesinin "Gizli Amerikancı" misyonu da bu sırrın bir parçasıdır...
Selçuk'un asıl derdi, açık söylüyorum -Ankara'nın
Mayıs 2006'da Washington'ın yörüngesinden çıkmasıdır: İlhan Bey'in "Laiklik elden gidiyor" yollu feveranları paravandır; Cumhuriyet'in patronunu çıldırtan Ankara'nın artık "milli ve
yerli eller"de olmasıdır!
Bu gerçeği, güncel bir örnek üzerinden
test edelim...
İlhan Selçuk'un yazarı Hikmet Çetinkaya geçenlerde canla başla
Ergün Poyraz'ı savunuyordu. "Musa'nın Gülü"/"Musa'nın Çocukları" vesaire gibi kamuoyunu yanıltmaya yönelik,
iftira dolu kitapları yazan Poyraz'dan söz ediyoruz...
Hatırlayınız,
Ergün Poyraz,
Ümraniye'deki gecekonduda ele geçen cephanelik olayıyla ilgili
soruşturma kapsamında gözaltına alınmış; daha sonra da "
terör örgütü üyesi olmak, devletin güvenliğine ilişkin gizli bilgileri ele geçirmek" suçlamasıyla tutuklanmıştı!
Çetinkaya, "Poyraz'ın başına gelenleri yazdığı kitaplarla bağlantılı göstermek gibi" bir gözbağcılığa
imza atarak "
Medya bu olayın üzerine neden gitmiyor?" diye soruyordu...
Keşke Cumhuriyet'in de içinde bulunduğu Laikçi Medya bu olayın ve bilumum çete hadisesinin üzerine gidebilse!
Çetinkaya'ya/Cumhuriyet'e asıl ben soruyorum: Mesela neden kendi gazetenize atılan
bomba eyleminin üzerine gitmekten ısrarla kaçıyorsunuz? Yoksa bir sıkıntınız mı var?
Cumhuriyet'e atılan bombalarla Ümraniye'de ele geçen bombalar aynı çıktı mı? Çıktı! Ümraniye cephaneliğinin ardındaki kişinin izini sürerek
Danıştay saldırısına ulaşıldı mı? Ulaşıldı! Bu "gayrı nizami harp" resmi, bizi malum çetelerin istihdam edildiği bütün provokatif eylemlere götürdü mü? Götürdü!
Söz konusu kabus filminde şu veya bu şekilde rol verilenlerin tamamı Ulusalcı: Ulusalcılar "Türkiye'de rejim elden gidiyor!" adlı bozuk plağı kimlerle birlikte çalıyor? El Cevap: Neo-Con'larla!
Final: Türbanlı kadını insan yerine koymayan İlhan Selçuk "Türbanın Köşk'e tırmanmasıyla birlikte Ilımlı İslam
egemen oluyor" kampanası çaldırıyor ve "ABD'ullah Gül" diye yazarak son derece kirli bir
propaganda yürütüyor. Tehlikede olan "laik cumhuriyet" değildir. Ya? Selçuk, bu topraklarda "Amerikancı Gizli İktidar" egemenliğini yitirdiği için bunalıma girmiş durumdadır!