Erdoğan ve
Aksu hakkındaki önergeye ret
CHP Genel başkanı Deniz
Baykal ve milletvekili arkadaşları tarafından verilen ve
Gazeteci Hrant Dink ve
Rahip Santoro cinayetlerinin de bulunduğu 10 olayda, "Gerçeğin ortaya çıkmasını engellemek amacıyla delilleri yok ettikleri, görevlerinin gereğini yerine getirmedikleri'' iddiasıyla, Baş
bakan Erdoğan ve İçişleri Bakanı Aksu hakkında
Meclis soruşturması açılıp açılmayacağına ilişkin görüşmeler
TBMM Genel Kurulu'nda yapıldı.
Görüşmelerin ardından yapılan oylamada soruşturma önergesinin gündeme alınması reddedildi. Oylamaya 445 milletvekili katılırken, 321 red, 118 kabul, 5 çekimser, 1 boş oy kullanıldı.
AKSU: SORUMLULUKLARIMIZI BUGÜNE KADAR OLDUĞU GİBİ BUGÜNDEN SONRA DA İLKELERE UYGUN YÜRÜTECEĞİZ''
İçişleri Bakanı
Abdülkadir Aksu, ''Başta başbakanımız olmak üzere, hükümet olarak görev
yetki ve sorumluluklarımızı bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da anayasamız,
kanunlar ve çağdaş
yönetim ilkelerine uygun yürüteceğiz'' dedi.
Aksu, CHP'nin,
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakanı
Abdülkadir Aksu hakkında, ''Meclis soruşturması açılması'' istemiyle verdiği önergenin görüşmelerinde söz aldı.
Bakan Aksu,
emniyet teşkilatının, 162 yıldır milletin huzuru için çalıştığını belirterek,
Mustafa Kemal Atatürk'ün işaret ettiği hedeflere bağlı olarak
hizmetlerini sürdürmeye devam ettiğini söyledi.
''Emniyet mensupları hakkında, birileri işlerine geldiği gibi tanımlamada bulunamaz'' diyen Aksu, ''Hiçkimse ulu orta, mesnetsiz bilgilerle konuşamaz'' dedi.
Kadrolaşma iddialarına da
cevap veren Aksu, 22
Ağustos 1995 tarihinde CHP
İstanbul İl Kongresinde bir bakanın, ''
Hükümetten 5 bin kadro çıkarttım. Tabii ki örgütüme vereceğim'' dediğini ileri sürerek, ''Kadrolaşmanın alakası bu'' diye konuştu.
Kamuda
personel alımının merkezi KPSS'ye göre yapıldığını, yerleştirmelerin puan ve tercihlere göre bilgisayar ortamında gerçekleştirildiğini anımsatan Aksu, ''Yıllardır bu ülkede personel atamaları, kadro ve sicil dikkate alınarak yapılıyor. Emniyet Genel Müdürlüğünde üst düzey kadro konusunda iktidarımız döneminde emekliye ayrılan iki genel müdür yardımcısı yerine atama yapıldı. Bunların dışında herhangi bir atama söz konusu değil'' dedi.
Personel terfilerinde
müfettiş değerlendirmeleri ve liyakatin göz önünde bulundurulduğunu ifade eden Aksu, şöyle devam etti:
''Bunun neresi kadrolaşma, neresi partizanlık. CHP iktidarı döneminde İçişleri Bakanlığında
Müsteşar Yardımcısı olan
Hasan Celal Güzel,
Diyarbakır Valisi olması için Cumhurbaşkanına sunulmuşken, Diyarbakır'a 7. dereceden nüfus memuru olarak atandı. Hüsnü Doğan,
Antalya Valiliği İl Planlama Müdürlüğüne 7. dereceden memur olarak atandı. Emniyet Genel Müdürü İsmail Köse,
Ağrı Emniyet Müdürlüğü Şube Müdürlüğüne atandı. Kaymakamlar, genel idari kadroya atanmışlar. Nalıncı keseri gibi hepsi kendine... Şube müdürlerini Vali yapmışlar'' diye konuştu.
-''İŞTE SİZİN ANLAYIŞINIZ BU''-
CHP Genel Başkanı
Deniz Baykal'ın
Enerji Bakanlığı döneminde vekaleten ve tedviren görevlendirmeler yapıldığını ifade eden Aksu, ''
Güvenlik güçlerimiz, haksız eleştirilere rağmen,
terör ve organize suç örgütleriyle kesintisiz mücadele etmektedir. Canı pahasına görevini yapan emniyet teşkilatımızın fiili hizmet süresi CHP'li 116 milletvekilinin
Anayasa Mahkemesine başvurmasıyla iptal ettirildi. İşte sizin anlayışınız bu'' diye konuştu.
Aksu'nun konuşma süresini aşmasına
itiraz eden bazı CHP'li milletvekilleri sıra kapaklarına vurarak tepki gösterdi. Bunun üzerine TBMM
Başkanvekili İsmail Alptekin, ''Ayıp oluyor. Yaptığınız size yakışmıyor. Masalara öyle vuramazsınız'' diyerek CHP'li milletvekillerini uyardı.
Daha sonra konuşmasına devam eden Aksu,
Türkiye'de meydana gelen önemli olayların hemen ardından olay yerlerine gittiğini anlattı.
Olayların aydınlanması konusunda Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan ve Hükümetin kararlı iradesi ve duruşunun önem arzettiğini ifade eden Aksu, şunları söyledi:
''Her türlü yasadışıyla mücadele azmimiz, artarak devam edecektir. Türkiye'nin hukuk devleti olduğu gerçeğini gözardı etmeyelim. Tüm iş ve işlemlerin yargı denetiminde olduğunu unutmayalım.
Sayın Deniz Baykal ve 59 arkadaşının Başbakan ve benim hakkımda verdiği Meclis Soruşturması açılması önergesinde ileri sürülen gerekçelerin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu değerlendirmekteyim. Başta Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Hükümet olarak görev yetki ve sorumluluklarımızı bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da Anayasamız, kanunlar ve çağdaş yönetim ilkelerine uygun yürüteceğiz.''
-''YÜCE DİVAN'DAN KURTULAMAYACAKTIR''-
İçişleri Bakanı Aksu'nun konuşmasının ardından, CHP Grup Başkanvekili Ali Topuz, Aksu'nun konuşmasında, ''CHP'nin, polislerle ilgili bir kanun nedeniyle Anayasa Mahkemesine giderek, polise saygısızlık ve haksızlık yaptığı'' şeklindeki sözlerinin
hakaret içerdiğini öne sürerek söz istedi.
Başkanvekili Alptekin'in söz vermesi üzerine kürsüye gelen Topuz, o dönemde polislerle ilgili bir
düzenleme konusunda Anayasa Mahkemesine ''eşitlik ilkesine aykırılık'' nedeniyle başvurduklarını bildirdi.
''Dava konusu düzenlemenin, polisler arasında ayrımcılık ve eşitsizlik yarattığı için'' Anayasa Mahkemesine başvurduklarını hatırlatan Topuz, Bakan Aksu'nun, CHP'nin başvurusunu bu şekilde yansıtmasını esefle karşıladıklarını söyledi.
''Sayın Bakanın kendine zerre kadar güveni varsa bu komisyonda aklanır'' diyen CHP Grup Başkanvekili Topuz, ''Buradan kurtulursa, Yüce Divan'dan kurtulamayacaktır'' dedi.
-''ESKİ, BAYATLAMIŞ İDDİALAR''-
Şahsı adına söz alan
AK Parti Kocaeli Milletvekili Nihat
Ergün de soruşturma açılması istenen konularla önergenin gerekçesi arasında bir ilgi bulunmadığını söyledi.
Meclis Soruşturması önergesinin
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nı yıpratmaya yönelik olduğunu ifade eden Ergün, ''İktidarı yıpratma anlayışı, Türkiye'nin menfaatlerine zarar veren anlayış haline gelmiştir. Bundan vazgeçilmesi lazım'' dedi.
İddiaların isnatsız olduğunu kaydeden Ergün, ''Suçların delillerinin değiştirildiği isnatsızdır. Suçlular yakalanmış, yargıya teslim edilmiştir. Elinizde yeni, bilinmeyen bir bilgi mi var? Yoksa
mahkeme önüne yanlış suçlular mı çıkarılmış. Söz konusu soruşturma açılması önergesi eski, bayatlamış iddiaların ısıtılıp ileri sürmekten başka bir şey değildir'' diye konuştu.
Görüşmelerin tamamlanmasının ardından gizli oylamaya geçildi.
CHP'nin verdiği soruşturma önergesinin gizli oylamasına 445 katıldı, 118 milletvekili kabul, 321 milletvekili ret, 5 milletvekili çekimser ve 1 milletvekili de boş oy kullandı.
Önergenin reddedilmesinin ardından Başkanvekili Alptekin, birleşime ara verdi.