Çünkü 27
Mayıs ve 12
Eylül'de özellikle sadece
demokrasiye değil,
Cumhuriyet'e de ara verildi'' dedi.
Bakan
Günay, Antalya'nın
Manavgat ilçesine bağlı
Side beldesindeki Apollon Tapınağı'nda incelemelerde bulundu.
Side Antik Kenti Kazı Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Feriştah Alanyalı'dan antik
kent ve
kazı çalışmaları hakkında bilgi alan Günay, cep telefonuyla Apollon Tapınağı'ndan fotoğraflar çekti.
Burada gazetecilerin sorularını yanıtlayan
Güney, Apollon Tapınağı'nın düzenlenmiş ören yeri haline getirileceğini, ziyaret güzergahı belirlenerek gişe konulacağını, buradan elde edilen gelirin Side Belediyesi tarafından aynı
bölge için kullanılacağını söyledi.
Bir gazetecinin eski Baş
bakanlardan Adnan
Menderes'in idam edilişinin 50. yıl dönümü olduğunu hatırlatarak, Yassıada'nın müze haline getirilmesi projesinde hangi aşamada olunduğunu sorması üzerine Bakan Günay, Menderes ailesine
sabır dileyerek, bugünün demokrasi tarihinin en ayıplı sayfalarından biri olduğunu vurguladı.
Bakan Günay, ''Halkın oyuyla 3 kez seçilmiş bir iktidarı, silahlı kuvvetler içerisinde oluşmuş bir cunta, bugün baktığımız zaman bir silahlı yasadışı
örgüt devirdi ve
Türkiye demokrasi tarihinde bir kara sayfa, arkasından 12 Mart'ın ve
12 Eylül'ün yolunu açarak bir kara sayfa açılmış oldu'' dedi.
-YASSIADA'DA MÜZE DÜZENLEMESİ-
Yassıada'nın
Kültür ve
Turizm Bakanlığına
Milli Savunma Bakanlığından intikal ettirildiğini belirten Bakan Günay, önceki aylarda
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı,
İstanbul Valisi,
arkeolog ve mimarlarla birlikte Yassıada'ya giderek incelemelerde bulunduğunu söyledi.
Günay, adada öncelikle bir bitki temizliği yapılması gerektiğini kaydederek daha sonra kaldırılacak ve inşa edilecek yapıları tespit edeceklerini dile getirdi.
Bakan Günay, ''Bir anlamda
27 Mayıs 1960 ile 1961 tarihlerinde yaşananları hatırlamaya, ibret almaya dönük bir müze düzenlemesi yapmaya çalışacağız. Sivriada'yı da o kompleksin içine katmaya çalışacağız. Şu anda bir fikir projesi eşiğindeyiz. Sanıyorum gelecek yıl içerisinde uygulamaya başlarız'' dedi.
Bakan Günay,
27 Mayıs 1960 ile
12 Eylül 1980'de sadece demokrasiye değil, Cumhuriyet'e de ara verildiğini ifade ederek, şunları söyledi:
''Keşke tarihimizde böyle talihsiz sayfalar olmasaydı.
Keşke 1923'te yola çıkarken Cumhuriyet nasıl sarsılmaz, kırılmaz bir iradeyle yola çıkmışsa, 1946'dan sonra da demokrasi konusunda bu tür kesintilere uğramasaydık.
Çünkü 27 Mayıs ve 12 Eylül'de özellikle sadece demokrasiye değil, Cumhuriyet'e de ara verildi. 1960'da 1 sene kadar, 1980'de birkaç yıl kadar Cumhuriyet'e de ara verildi. Ama şükürler olsun ki artık 21'inci yüzyılda hem biz, hem dünya geride bırakıyor ve inşallah sadece bizde değil dünyanın hiçbir yerinde bu tür sıkıntılar bir daha yaşanmaz.''
Diyarbakır Cezaevi ile ilgili olarak da benzer bir projenin yer aldığının hatırlatılması üzerine Bakan Günay, Yassıada'da böyle bir projeyi planladıklarını,
Ankara Ulucanlar Cezaevi'nde
Altındağ Belediyesi ile böyle bir projeyi gerçekleştirdiklerini, Diyarbakır'da 12 Eylül 1980 askeri darbesinde
sıkıyönetim savcılığı tarafından kullanılan İçkale'yi arkeoloji müzesi haline getirdiklerini bildirdi.
Bakan Günay,
Diyarbakır Cezaevi'nin ise henüz kullanıldığını, boşaltıldıktan sonra içerisindeki tescilli yapıları müze yapmak konusunda bir kararlarının olduğunu belirterek, ''Ne zaman ki boşaltılır, bizim de bir kullanma hakkımız doğar, o zaman yeni bir müze projesini orada da düşüneceğiz.
Tarihimizdeki acılı olaylar bir daha yaşanmasın ama aynı zamanda ibret alınmak için unutulmasın, bir tarafa yazılsın, kazınsın, aklımızdan çıkmasın. İbret alınırsa
ders olur bir daha tekrar etmez diye düşünüyoruz'' diye konuştu.
Bakan Günay, daha sonra İstanbul'a gitmek üzere Side'den ayrıldı.