Son zamanlarda hangi yazarı eleştirsem “Vay, gazeteden atılmamı istiyor” tepkisi veriyor. Yeni âdet bu. O sebeple yolun başında bir uyarıda bulunmam gerekiyor: Bu yazıda adı geçen yazarların gazetelerinden atılmasını istemiyorum.
Gerçi işleyeceğim konuya ilk yaklaşmamın sebebi de uyarıda bulunmaktı; uyardım, ama derdimi anlatamadım. Belki bu defa başarılı olurum.
Konu,
seçimde
hile yapıldığı iddiası. Bu iddiayı önce
Vatan gazetesinde
Can Ataklı ortaya attı. Bunu bir 'şehir efsanesi' olarak takdim etti ve sanki inanmıyormuş gibi yaptı; ancak sonuncusu dün olmak üzere tam 12 yazısını ısrarla işlediği bu konuya ayırdı Can Ataklı...
Onu Vatan'dan
Ruhat Mengi izledi. Mengi de Ak Parti'nin yüzde 47'e yakın oy aldığı seçime hile karıştırıldığı iddiasındaydı. 'Fikri takip' hisleri çok gelişmiş iki Vatan yazarı konunun peşini bırakmadılar.
Vatan, biliyorsunuz, bir süreden beri
Hürriyet'in
amiral gemiliği yaptığı Doğan Grubu'nun parçası. Can Ataklı ve Ruhat Mengi Vatan'da konuya değinirler ve sürekli işlerler de Hürriyet onlardan geri kalır mı? Hürriyet'in yazarları da balıklama atladı aynı konuya: Başyazar
Oktay Ekşi ile Yalçın Bayer...
Başyazardan ne beklenir?
Oktay Ekşi kendinden bekleneni yerine getirdi ve Yalçın Bayer'in ısrarla karıştırdığı okurların kafasını 'seçimde hile yapıldığı' konusuna iyice yatırdı. Yalçın Bayer
İzmir/Karşıyaka'daki 50
sandıktan
tutanaklara yer vererek 'hile kanıtları' ortaya döküyor, Oktay Bey de 'kuşkudan kurtulmak için' (son yazısının başlığı buydu) ne yapılması gerektiğini anlatıyordu da anlatıyordu…
Hürriyet ve Vatan'ın çalışkan yazarlarının ortak noktası, kuşkuları 'okur' tepkilerine dayandırmalarıydı. 'Zihni açık' okurlar seçimden 'global bir hile projesi'
kokusu alıyor, kuşkularını yazarlara iletiyor, onlar da “
Okurum Ahmet Bey'ın yazdığı üzere” diye notlar düşerek konuyu işliyorlardı.
Oktay Ekşi'nin okuru Ahmet Bey'in 'mantık bombası' buluşu dünya bilgisayar literatürüne geçecek çaptaydı. Okuyalım: “
Program kodunun içerisine mantık bombası yerleştirilir. Mantık bombası, tüm
ülke çapında sandıklardan gelip bilgisayara girilen bilgileri çarpıtır ve siz tüm
Türkiye ile birlikte bu çarpıtılmış verileri izlersiniz. Mantık bombası, kötü niyetle, bilerek üretilmiş bir program hatasıdır. A partisinin oy adedini artırmak için, diğer partilerden A partisine oy transferi yapabilecek iki satırlık bir kod değişikliği, programın hileli versiyonunu üretebilmenize olanak verir. Hileli versiyonu derlersiniz ve seçim günü makinedeki program dosyasını hileli versiyonla değiştirirsiniz olur biter.”
Okuru da tıpkı başyazar gibi zeki, çevik ve akıllı olacak tabii ki...
Bütün yazarlar sözbirliği halinde, “YSK konuya eğilsin, internet sitesinde sandık sonuçlarını açıklasın” talebinde bulundular.
Nedenini sormayın, yayınlara en fazla şaşıranın YSK Başkanı
Muammer Aydın olduğunu sanıyorum. İşi-gücü bıraktı YSK Başkanı, burnu iyi koku alan Vatan ve Hürriyet yazarlarının kuşkularını giderme çabasına girdi. “Sandık sonuçlarını görelim” dediler, internet sitesine koydurdu sonuçları; tutanak ile ilân edilen sonuç arasında tutarsızlık olduğu iddiasının da üzerine gitti.
Son haberi görmüşseniz de aktarayım: “YSK Başkanı Muammer Aydın, 22 Temmuz seçiminde İzmir'de bazı sandıklarda oyların sisteme yanlış kaydedildiği iddiasına yönelik incelemenin bütünüyle sonuçlandığını söyledi. Aydın, sonuçları değiştirecek oranda bir yanlışlık olmadığını belirtti. / Aydın, 'CHP'ye 100'ü aşkın oy fazladan yazılmış. AKP'de 80'i aşkın, MHP'de 40'ı aşkın oy eksik kaydedilmiş. Ama, bunların hepsi insan hatası. Sonuçları etkilemiyor' dedi.”
YSK Başkanının dediği açık: İzmir'de oylar bir partiye kaydırılmış gerçekten, ama AKP'ye değil CHP'ye kaydırılmış...
Haber devam ediyor: “Aydın, MHP İl Başkanlığı'nın İzmir'deki 47 sandıktan çıkan sonuçlarla YSK'nın bu sandıklara ilişkin açıkladığı rakamlar arasında farklılık bulunduğuna yönelik
itirazının sonuçlandırıldığını kaydetti. Söz konusu sandıkların sonuçlarının yeniden incelendiğini belirten Aydın, şunları söyledi: Garip bir durumla karşılaştık. MHP'nin bize kanıt olarak sunduğu sandık sonuç tutanaklarında, sandık görevlilerinin isimlerinin, itiraz edilen sandıktaki görevlilerle aynı olmadığını gördük. Tutanaklarda ismi geçenlerin başka sandıklarda görevli olduğunu saptadık. Üstelik tutanaklarda belirtilen rakamlar, ismi geçenlerin görevli olduğu sandıklarla tutu-yor. Yani MHP'nin elindeki tutanaklarda bir yanlışlık var. Bu nasıl olmuş bilmiyoruz.”
Bu konu çok su kaldırır; yarını beklerseniz...
TAHA KIVANÇ/YENİ ŞAFAK