Büyük Birlik Partisi 2 ay önce başkanını kaybetti. Feci bir
kazayla yaşamını yitiren
Yazıcıoğlu için milyonlar
gözyaşı döktü. Ama biri var ki, onun yüreği herkesten çok yanıyor. O herkesten çok ağladı, herkesten çok yıkıldı. O kişi Yazıcıoğlu'nun biricik annesiydi. O kendi deyişiyle "
Muhsini"ni kaybetmişti, ne başkanı, ne reisi, ne de Yazıcıoğlu'nu...
Fidan
Anne'yi Sivas'ta ziyaret ettik, kızının evinde görüştük. Yaşlı kadının yüzüne ağlamaklı yüz hali bir tablo gibi asılmış durumda. Fidan Anne, acıyı artık daha çok hissetmeye başlamış. "Şimdi daha çok koymaya başladı bana Muhsinimin yokluğu" diyor ve ağlıyor.
Oğlunu toprağa vermesine rağmen, uzun bir süre yol gözlemiş, kapılara bakmış Fidan Anne, 'Oğlum gelecek' diye. Ankara'dan Sivas'a gelmiş, oğlunu defnettikken sonra ve geçen bu iki aylık süreyi de şöyle aktarıyor bizlere: "Muhsinim gelecek diye gözlerim bakıyordu. Yollara, kapılara bakıyordum. Gayri gözlerim de pes etti, onlar da gelmeyeceğini anladı. Bu da bana daha çok koyuyor."
HEP GÖZÜMÜN ÖNÜNDE
Fidan Anne, geçen 2 ay boyunca Muhsin oğlunun düşünmediği bir gün, bir an bile olmadığını ifade ederek, "Günlerim nasıl geçsin. Bir gün bile aklımdan çıkmıyor, yatıyorum gözümün önünde, kalkıyorum gözümün önünde. Hiç unutamıyorum. Bizim güvey (
damat)
Erdal, bir
kaset getirmiş. O kasede baktık da, ne
vakitlerden neler yaptıklarına baktık, ağlayıp durduk. Orada herşeyi gördük, hac günlerimizi de gördüm. Ağladım" diyor ve gözlerinden yaşlar süzülüyor.
SON KONUŞMAMIZDI
Fidan Anne, Sivas'ta çocuklarıyla beraber kalıyor. Artık kendisine 'Ne örüyon anneciğim' diyen Muhsin'i yok. Talihsiz kaza olmadan bir gün önce oğlunun kendisini aradığını dile getiren Fidan Anne, "Maraş'a gideceğini söyledi. Ben de ona 'Hızırlar seninle olsun' dedim. O da bana gülerek 'Hah ben de o duanı istiyordum' dedi. Son konuşmamız o oldu" diyor. Fidan Anne kızının torunu Şevval Bedia ile vakit geçiriyor, onunla avunmaya çalışıyor. Küçük Bedia Şavval'i kucağına alarak oğlunun acısını bir nebze olsun unutmaya çalışıyor.
Ağzı olan konuşmasın
BBP Genel Başkanı Yalçın
Topçu,
Ergenekon davasının
tutuklu sanığı
Erol Ölmez'in, mahkemeye sunduğu yazılı dilekçesinde helikopter kazasında
vefat eden Yazıcıoğlu'nun 2008'de öldürülmesinin planlandığını, ancak bu suikastın bir yıl gecikmeyle gerçekleştirildiği iddiasıyla ilgili olarak, "Ağzı olan konuşmamalı, elin adamı gördüğü rüyayı kamuoyuna anlatmamalıdır. Bu ifadeler dışarıya nasıl sızıyor, böyle pervasızlık olmaz" dedi. Topçu, '
Araştırma komisyonunun TBMM'nin büyüklüğüne uygun çalışmasını bekliyoruz' dedi.
RESMİYLE AVUNUYOR
Fidan annenin elinden düşmeyen de Muhsin Başkan'ın büyük boy çerçeveli resmi. Anne Yazıcıoğlu, oğlunun resmine bakarak iç geçiriyor, ağlıyor, üzüntüsünü dile getiriyor. YENİ ŞAFAK