Fırat, Kılıçdaroğlu'nun TRT'nin Arı Stüdyosu'nda
tartışmaya çağırdı.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı
Dengir Mir Mehmet Fırat, parti genel merkezinde düzenlediği
basın toplantısında
CHP Grup
Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu'nun hakkındaki iddialarına
cevap verdi.
Kılıçdaroğlu'nun dün sabap sabah saatlerinde bir televizyon kanalında kendisiyle ilgili tartışmaya katılacağı yönünde açıklamada bulunduğunu ve daha sonra bu kararından vazgeçtiğini hatırlattı. Kılıçdaroğlu'nun TBM'da basın toplantısı yapma önerisini ise "ipe un" serme olarak nitelendiren Fırat, "Meclis'te basın toplantısı düzenleyerek kozumuzu paylaşalım diyor. Bu aptalca bir şey. Kaçmanın başka bir anlamı. Bu korkaklık. Sayın Kılıçdaroğlu müfteridir, buradan ilan ediyorum. Bundan sonra bay müfteri diyeceğim. Ancak Türk
halkı ve siz bay müfterinin Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu anlayın, artık Kılıçdaroğlu adını anmayacağım." dedi.
Kılıçdaroğlu'nun kendi şirketi hakkıdaki "hayali ihracat" ve "uyuşturucu kaçakçılığı" iddialarını ise
mahkeme kararlarıyla yalanlayan Fırat, kendisi hakkındaki belgeleri CHP'ye ulaştıran bürokratın daha sonra bu partiden
milletvekili adayı olduğunu hatırlattı.
Kılıçdaroğulu'nu bir kez daha televizyon kanalında tartışmaya çağıran Fırat, "Daha evvel hangi televizyon kanalında iddiada bulundu ise hangi moderatörün başkanlığında oldu ise olur.
Basın mensuplarının olduğu stüdyoda da olur. Tartışmaya çağırıyorum, Gelmediği takdirde müfteridir. Başka kelime söylemek istemiyorum.
Nokta nokta nokta. Onu siz de doldurabilirsiniz, halkımız da "şeklinde konuştu.
BAYKAL'A MAL VARLIĞI SORUSU
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın malvarlığını eşinikiyle birlikte aynı zaman açıklamasını isteyen Fırat, "Sayın Baykal'ın malında gözümüz yok, Türkiye'de mal beyanı ile ilgili yasaya uygun olarak bir kez daha mal bildiriminde bulunmaya davet ediyorum. Kendisi, eşi ve çocuklarının mal varlığını aynı anda açıklayarak yapmalı. 1 sene sonra olmaz. Bir sene önce kendisi bir sene sonra eşi olmaz. Bir
araç, bir sene önce sayın baykalın hanesinde yazılı idi. Usulüne uygun, eşi ve kendisininkini aynı anda versin.
Başbakanlık sitesinde başbakan ve eşinin servet ilanı var." dedi.
Baykal'ın bütün malvarlığını avukatlığı yaptığı dönemde edindiği yönünde açıklandığına işaret eden Fırat, konuşmasına şöyle devam etti: "Avukatlık serbest meslek, doğrudur. Ancak hangi tarihte avukatlığa başladı, hangi tarihte bitirdi, hangi
vergi dairesine bağlıydı ve kaç kez vergi beyanında bulundu. Bunun sonuna kadar takipçisi olacağım."
ARI STÜDYOSU'NDA TARTIŞMA ÇAĞRISI
Kılıçdaroğlu'nun Meclis'te basın toplantısı yapmayı
teklif ettiğinin hatırlatması üzerine Fırat, şöyle cevapladı: "Sanıyorum patronu ile düşündü taşındı demek böyle bir teklif getirdiler. Daha önce moderatör teklif etti. Sonra programa kendisi gelmeyi kabul etmedi. Oyuna lüzum yok. Hangi televizyon isterse, büyük bir stüdyo da olabilir, Arı Stüdyosu mesela. Tüm basın mensupları çağrılır, moderatör altında tartışırız bunu. Benim
istifa mektubum hazır, ama başka bir şey yapmayacak o, ben istifasını istemeyeceğim, "ben müfteriyim" diyecek ve piyasadan silinip çıkacak."
"Halk bu tartışmaları hak ediyor mu?" yönündeki soruya ise Fırat, "Halk, bunu kabul etmiyor. İftira üzerine ne
siyaset ne de medya yürür. Biz bunun mücadelesini veriyoruz. Işıkların altındayız, eleştirilebiliriz, ama sınırı var,
hakaret içermemek,
iftira atmamak. Suç unsuru varsa da
delil sunmak lazım. Yoksa bunun adı müfteri olur." ifadesini kullandı.
Fırat, "Kılıçdaroğlu hakında mahkemeye başvurdunuz mu?" sorusuna ise, "Dergiye iftiradan dolayı ceza davası açtım. Maalesef Türkiye'de
Yargıtay 4.
Hukuk Dairesi kararları nedeniyle maddi ve manevi cezalardan vazgeçtim. Hakaret ediliyor, Yargıta'ya göre her siyasetçiye küfredilmek bir özgürlükmüş. Kılıçdaroğlu'nun dokunulmazlığı var o yüzden ceza davası açmadım." şeklinde cevapladı.
"Dokunulmazlık dosyalarını ertelememek sizin elinizde,
iktidar partisiniz, o zaman dosyaları ertelemeyin." yönündeki basın mensubunun sözüne ise Fırat şöyle cevap verdi: "Ben hiç ertelemem." şeklinde karşılık verdi. "Sizin yönetimde gücünüz mü yok?" yönündeki soruya ise "Tek başına parti yönetiminde değilim. Komisyonun bir ferdiyim. Kalabalık bir komisyonun üyesiyim. Burada Dengir Fırat'ın söylediği ile bir şeyler yürüyor. "
CUMHURBAŞKANININ GÖREV SÜRESİ
"
Cumhurbaşkanlığı görev süresi 7 yıl mı 5 yıl mı?" sorusuna ise Fırat, şu şekilde karşılık verdi: "Ben o tefsire girmem, siyaseten uygugn değil. Ama bana hukuk fakültesinde basit bir şey öğretmişlerdi, kamu hukukunda müktesep hak olmaz demişlerdi. Ben bilmiyorum, ben sadece idare hukukunun temel prensibini söyledim. O kadar. Onu hukukçulara, kamu, anayasa hukukçularına sormanız lazım. Onlar bu konuda mutlaka düşüncelerini beyan edecekler: Zaten daha çok
vakit var. Yeni, bismillah. Birinci senesini kutladı. 5 yıl olsun daha epey var, 7 yıl daha epey var. Biraz sabırlı olmakta faydalı var."
KELLE ALMAYIZ
Fırat,
RTÜK Başkanı Zahid Akman'ın durumuyla ilgili soruya ise söyle cevaplıdı: "Türkiyede yargısız
infaz gerek siyasetçiler, gerekse medya tarafından yapılıyor. Birçok kez ben de karşılaştım. Konuştuğumuz meseleler yargısız infazdır. Bunun insanlar üzerinde nasıl ne şekilde yara açtığını tahmin edemezsiniz. Çünkü sizin hakkınızda Allah'a şükredin böyle bir işlem yapılmamıştır. O bakımdan siyasetçi olmanızı dilemem. Ama Türkiye'de maalesef hiçbir hukuki dayanağa dayanmadan, o insanı dinlemeden bir insan hakkında hüküm veriliyor. Dün sayın müfteriyi dinliyorum o bir şey söylüyor. Akman'ı dün televizyonda dinleme imkanı buldum. O da başka bir şey söylüyor. Şu tarihte çıktım diyor. Bunları dinlemek lazım, tüm belgeleri ortaya koymak lazım, ondan sonra da bir karar vermek lazım. Bunun haricinde, "efendim bu suçludur', bunu asalım keselimle olmaz. Yani sayın müfteri iftira attı diye benim kellemi mi almaları lazım! Başbakan'a diyor ki 'Ben bu belgeleri ortaya koysam, Sayın Başbakan onu görevden alacak mısınız" "Ulan müfteri bir kere beni dinlesene. Başbakan'ın bana bir şey söylemesine lüzum yok. Ben o kadar haysiyetli şerefli bir insanım. Bir söz verdiysem yerine getiririm. Hayatım pahasına olsun yine getiririm. Milletvekilliğinden isitfa ederim ve siyasete nokta koyarım dedim. Şüphe uyandırsa dahi ön delil koysun ben bunları yerine getiririm. İşte bunlar yargısız infazlardır, ben yargısız infaz taraftarı değilim hiçbir zaman ne ben ne de genel başkanım suçtan ve suçludan yana olmayız. Ne suçu över, ne de suçlunun avukatlığını üstlenir bilemeden. Ama birileri söyledi diye de kelle almayız. Birilerini de lekelemeyiz. Biz hukuka aykırı infaz yapmayız,
Bostancı başı değiliz. Kral söyledi diye birisinin boynuna kement atıp boğmayız. Biz hukuka inanan bir siyasi partiyiz. Bunun gerekleri ne ise onun gereklerini yerine getiririz."
CİHAN
KILIÇDAROĞLU YENİ ŞARTLAR ÖNE SÜRDÜ