AK Parti İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay, TBMM'de  düzenlediği basın toplantısında Gezi Parkı eylemlerini ve hükümetin tutumunu değerlendirdi. "AK Parti'de siyaset yapmaya devam edecek misiniz?" sorusu  üzerine Günay, "Elbette, ben AK Parti'ye çok zor dönemlerde geldim. Seçkincilerin toplumu korkutmaya kalkıştığı bir dönemde geldim. Hangi amaçla, hangi niyetle olursa olsun, bir başka korku döneminde ya da korkutma çabası karşısında da, sesimi kısmak niyetinde değilim ve AK Parti'nin büyük kitlesinin benim gibi düşündüğünü zannediyorum. Yani İstanbul'da baştan beri benim itiraz ettiğim İstanbul'un minareleri ile yarışan yüksek yapılara, İstanbul'daki yapılaşmaya ve insanların özgürlüklerini özgürce kullanmasına dönük benim taleplerim AK Parti'nin vicdanının da talepleridir. Onlarla birlikte, onlardan güç ve destek alıyorum. Bunları içeride söylemem, dışarıda söylememem konusunda iyi niyetli telkinler var. Ama ben, gördüğü yanlışa itiraz edebilen insanlar, seslerini topluma duyururlarsa burası demokratik bir siyasal kurumdur, görüntüsü vereceğine inandığım için bu tavrım ile de AK Parti'ye katkı yaptığımı sandığım için bunları herkesle paylaşıyorum." diye konuştu.  Gazetecinin, "Yani istifa yok." sözleri üzerine Günay, "Sizi belki hayal kırıklığına uğratıyorum bugün." diyerek gülümsedi.  

Partiden bir ihraç bekleyip beklemediğinin sorulmasına karşılık Günay, "Arkadaşlar tatsız işler konuşmayalım. Ben başından beri ne kadar güzel şeyler söylemeye, herkesle ilgili sakinlik, adalet, merhamet dolu davranışlara göndermeler ve yönlendirmeler yapmaya çalışıyorum. Kimsenin aklına kötü şeyler getirmeyin." dedi. 

"Siz şu anda partinizin duran adamı mısınız?" sorusuna Günay, "Bazen duruyor gibi gözükürsünüz ama derinden yürüyorsunuzdur." cevabını verdi. 

Günay başka bir soru üzerine, "Herkes biliyor ki bakanlıktan ayrılmadan çok önce İstanbul'un silüetini bozan yapılarla ilgili hem bu yeşil alanın yok edilmesi ve oraya önce AVM, sonra rezidans, sonra otel ve derken şimdi müzeye doğru çekilen bir proje yapılması; bütün bunlar benim bakanken itiraz ettiğim konulardı." dedi.  Günay, bu açıklamalarını yansıtan gazete manşetlerinden örnek gösterdi. Bakan iken yapmadığı bir itirazı bugün yapmayı eksiklik olarak göreceğini söyleyen Günay, "Bugün bir toplumsal olay ile karşı karşıyayız. Bu toplumsal olay suhulet ile nezaket ile aşılabilirdi; birinci gün, ikinci gün, üçüncü gün, cuma sabahı o şiddet olmasaydı."  şeklinde konuştu. İlk başta devlet refleksi yerine siyaset aklı kullanılmış olsaydı yaşanan tüm olumsuzlukların gerçekleşmeyeceğini kaydeden Günay, "Devlet refleksleri bizi teslim almamalı. 10 yıldan beri iktidarız ama kaynağını milletten alan, istikametini hep milletten alması gereken bir anlayış olmalıyız. Biz devlet olduk anlayışına gelirsek o zaman devlet refleksleri siyaseten bize ağır bedeller ödetebilir." ifadesini kullandı. 

"Mesaj alındı mı?" sorusuna karşılık Günay, şunları dile getirdi: "Sanıyorum. Kendinizi çok bağlayan bir şey söylediğiniz zaman çok radikal bir dönüş biraz zordur ama adım adım bir yere geliyoruz. Önce mahkeme kararı ile ilgili tartışma vardı. Şimdi onu dinleyeceğimizi söyledik. Önce, o yapı ile ilgili bazı değerlendirmeler vardı. Şimdi makul bir noktaya içinde yeşil olan bir müze noktasına kadar geldik. Şimdi İstanbul Belediyesi yeni ağaçlandırmalar yapıyor… Ağır ağır hep beraber sağduyulu bir yere geldik. Benim söylediğim ah keşke baştan, keşke birinci gün, ikinci gün İstanbul Belediyesi ağaçları oraya gönderseydi.  Ağaca da kıymam, insanıma da kıymam… Krikor Usta'nın İstanbul'un hiçbir tarihi yapısına benzemeyen yapısı varsın olmasın deseydik buraya gelmezdik."  Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisinin bu konudaki görüşlerini bildiğini dile getiren Günay, "Görüşlerimi bundan sonra duymak isterse onur duyarım."  dedi. 

(CİHAN)