Bakan Ergin, TBMM Genel Kurulunda, bakanlığının 2011 yılı bütçesi üzerinde hükümet adına yaptığı konuşmada, Türkiye'de yargının daha verimli çalışması için önemli çalışmalar yapıldığını ifade etti. Ergin, "Bu ay içerisinde 10 bin civarında yeni bir personel alımına daha çıkılıyor. Ceza infaz koruma memuru, zabıt katibi, şoför gibi eleman alışı için sınava çıkıyoruz. Bu da önemli ölçüde adliyelerimizi rahatlatacak adım olacak" dedi. Yargı reformuna ilişkin, ülkede ilk defa ''strateji belgesi'' hazırlandığını anımsatan Ergin, çalışmaların bu belge çerçevesinde koordine edildiğini belirtti. Ergin, 2002 yılında iktidara geldiklerinde, ilk derece mahkemeleri ile yüksek mahkemelerde son derece ağır bir iş yükü olduğunu, yargılamaların makul süreyi aştığını, hakim ve cumhuriyet savcısı ile personel eksiğinin çok fazla olduğunu anlattı. ''Bu sorunlar niçin uzunca zaman çözülememiş?'' sorusunu yönelten Ergin, ilgili mevzuatta yeterli değişiklikler yapılamadığını, gerekli olan siyasi irade ve desteğin temin edilemediğini savundu. Hakim ve savcının yanı sıra yargı hizmetlerinin yürütülmesinde hizmet veren personel konusunda da 2002'de önemli eksikler bulunduğunu belirten Ergin, şöyle devam etti: ''Tablo bu. Bu süre içerisinde hakim-savcı sayısında yüzde 23'lük artış sağlanmış, ama bu yine yeterli değil. Bu rakamı çok daha fazla artırmak gerekiyor. Geçen yıl ilk defa sözleşmeli personel almak suretiyle yargıyı rahatlatacak, iş ve işlemleri hızlandıracak tedbirler alındı. Bugün itibarıyla yüzde 50'inin üzerinde personel artışı sağlanmış durumda. Bu ay içerisinde 10 bin civarında yeni bir personel alımına daha çıkılıyor. Ceza infaz koruma memuru, zabıt katibi, şoför gibi eleman alışı için sınava çıkıyoruz. Bu da önemli ölçüde adliyelerimizi rahatlatacak adım olacak. Ayrıca önemlisi, bugün itibarıyla psikolog, pedagog, sosyal çalışmacı adında bin 351 uzman yargı hizmetinde çalışıyor.'' -''HALEN DAKTİLO KULLANILIYORDU''- Türkiye'deki hakim ve savcı sayısını sağlıklı değerlendirmek açısından Avrupa ülkelerine ilişkin verilere bakılması gerektiğini anlatan Ergin, 100 bin kişiye Almanya'da 24, Avusturya'da 20, İngiltere'de 17, Belçika'da 15, Fransa'da 12, Yunanistan'da 28 hakim ve savcı düştüğünü söyledi. Türkiye'de ise 100 bin kişiye 9 hakim ve savcı düştüğünü belirten Ergin, ''2008'deki rakam bu. Şimdi daha yüksek. Burada açık görülen bir şey var; o da Türkiye'deki hakim savcı sayısı, nüfusa oranla gerçekten olması gerekenin çok altında'' dedi. Ergin, hakim ve savcıların baktığı dosyaların da Avrupa ortalamalarının çok üzerinde olduğunu ifade etti. ''Hakim ve savcı sayısını artırma noktasında çalışmaların devam ettiğini'' belirten Ergin, AK Parti hükümetleri döneminde kurulan Türkiye Adalet Akademisi ile yargı çalışanlarına verilen eğitim çalışmalarının kalitesinin artırıldığını anlattı. Adliyelerin, fiziki durumlarının da iyileştirildiğini belirten Ergin, bugün adalet binalarının kapalı alan toplamının 2 milyon metrekareyi geçtiğini, yapılacak çalışmalarla gelecek yılın sonunda bu rakamın 3 milyon metrekareye varacağını ifade etti. Adliye binalarının teknik altyapılarında meydana gelen gelişmeleri de anlatan Ergin, 2002'de adliyelerde halen daktilo kullanıldığına dikkati çekti. Ergin, ''Duruşma zabıtı için seçmen listelerinin arkası zabıt kağıdı olarak kullanılıyordu. Bugün itibarıyla, tüm adliyelerimiz bilgisayarlarla donatılmıştır. Yaklaşık 60 bin civarında bilgisayar adliyelerde hizmet veriyor ve tüm adliyeler Ulusal Yargı Ağı Projesi ile birbirine bağlanmış durumda'' diye konuştu. Avukatların, adliyelere gitmeden birçok işini on-line olarak halledebildiğini belirten Ergin, ''Avukatlar,adliyeye gitmeden dava açabiliyorlar. Dosyaya delil ikame edebiliyorlar'' dedi. Ergin, duruşmalarda istenen bilgilerin çok kısa sürede, doğrudan bilgisayarlara indirilebildiğini ifade ederek, tüm bu çalışmaların yargılamanın süresinin kısaltılmasına yardımcı olduğunu belirtti. -''YARGILAMALAR HALA UZUN SÜRE ALIYOR''- Yargılamaların hala çok uzun süreler aldığını ifade eden Ergin, bu durumun giderilmesi için ilk derece mahkemeleri ile yüksek mahkemelerin koordinasyon içinde çalışması gerektiğini söyledi. Ergin, 2002 yılına göre adalet hizmetlerine ayrılan bütçenin 2 kat arttığına dikkati çekerek, Anayasa Mahkemesi'nin yeni binasına taşındığını, Danıştay'ın yeni binasının inşaatının devam ettiğini anımsattı. Yargıtay'ın yeni hizmet binası için arsa tahsisinin yapıldığını ve proje çalışmalarına başlandığını anlatan Ergin, ancak idare mahkemesinde açılan davada, arsa tahsis işlemi ve projeye ilişkin yürütme kararı verildiğini ifade etti. Ergin, projenin tamamlanması için davaların bitmesinin beklendiğini belirtti. Yargıtay bütçesinden yapılan 10 milyon liralık tenkisatın, kurumun kullanılamayacak kaynağı iadesinden kaynaklandığını anlatan Ergin, ''Çünkü, 2010 bütçesi yapılırken, binanın yapılacağı öngörülmüştü. Bina yapılamadığı için bu kaynaklar kullanılamadı. 2011 bütçesine yeniden bina yapımı için gerekli ödenekler konulmuş durumda'' dedi. Bakan Ergin, ülkenin yasal altyapısını, uluslararası sisteme entegre edecek ve AB ile bir araya getirecek çalışmaların yapıldığını ifade etti. Ergin, ''Önümüzdeki dönemde temel hak ve özgürlüklerin genişletilmesine dönük yasa çalışmalarımız devam edecek. 'İşkenceye Sıfır Tolerans' ilkesini ısrarla devam ettireceğiz ve mevzuatımız çağın gereklerine göre yenilenme sürecini devam ettirecek'' diye konuştu. Cezaevlerinde şu anda 121 bin 131 hükümlü tutuklu bulunduğunu anlatan Ergin, ''Bunların 64 bin 577'si hükümlü. Bu gelişme olumlu, tutuklu sayısının azaldığını gösteriyor. 35 bin 203 tutuklu var. 21 bin 351 hükmen tutuklu var. Bu şu demek; mahkemelerde hüküm verilmiş, ama temyiz aşamasında bekleyen dosyalar. Bu rakam çok yüksek'' dedi. Ergin, yüksek yargıda tıkanma çözüldüğünde bu rakamların daha da aşağıya düşeceğini söyledi.