Ergenekon'da bugün neler yaşandı

''Ergenekon'' davasının görülmesine yarın devam edilecek.

Ergenekon'da bugün neler yaşandı

Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılamanın 9'uncu duruşması tamamlandı. Mahkeme heyeti, duruşmayı yarın saat 09.30'a erteledi. ''Ergenekon'' davasının bugünkü duruşmasında, bazı sanık ve avukatlarının taleplerini dinleyen mahkeme heyeti, taleplerin yarınki duruşmada değerlendirilmesini kararlaştırdı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi'ndeki salonda görülen davanın bugünkü duruşmasında, savcılarca dönüşümlü olarak okunan iddianamenin 1794'üncü sayfasına kadar gelindi. İddianamede sanıkların hukuki durumlarının anlatıldığı bölümlerden Cumhuriyet Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Başyazarı İlhan Selçuk ile ilgili bölümün okunması yaklaşık 2 saat sürdü. Daha sonra iddianamenin okunmasına ara veren mahkeme heyeti, bazı sanık ve avukatlarının taleplerini aldı. Söz alan sanıklardan Mehmet Adnan Akfırat, ''Bu iddianamenin en önemli dayanağı olan Tuncay Güney'in mülakatı eksiktir. Mülakat kasetlerinin tamamının getirilmesini istiyoruz. 442 numaralı klasörde bulunan mülakat çözüm metni eksiktir. Bu mülakatta ismi geçen iş adamı Ethem Sancak mülakat çözüm metninde bulunmuyor'' dedi. Tutuklu olmalarının nedeninin, Güney'in kendileri hakkındaki suçlamaları olduğunu savunan Akfırat, Güney'in 2001 yılı Mart ayında Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğündeki ifadesine ilişkin kasetlerin tamamının getirilerek dosyaya konulmasını talep etti. SES VE GÖRÜNTÜ KAYDI AYNI GÜN VERİLSİN İSTEMİ Sanıklardan Nusret Senem, daha önceki oturumlara ilişkin bazı tutanakları avukatlarından alarak okuduğunu söyledi. Tutanakların, mahkeme başkanının ağzından değil, heyet dışında bir kişinin gözlemleri olarak düzenlendiğini söyleyen Senem, üçüncü kişinin gözlemleri şeklinde tutanak düzenlenmesinin yasaya uygun olmadığını savundu. Kayıtların, savunma makamından gizli olamayacağını söyleyen Senem, böyle bir durumun tutanakların sağlıklı tutulmasını ve hatta davanın gidişatını da ''sakatlayacağını'' iddia etti. Senem, ayrıca duruşmaya ilişkin ses ve görüntü kayıtlarının aynı gün kendilerine verilmesini talep etti. ADİL YARGILAMA HAKKI Sanıklardan Kemal Kerinçsiz, önceki celsede 9 No'lu gizli tanığın ifade tutanaklarını talep ettiğini hatırlatarak, kendilerine verilen tutanaklarda bazı bölümlerin olmadığını söyledi. Cumhuriyet savcısının, devam eden soruşturmayla ilgili olduğu için bazı bölümleri göndermediklerini belirttiğini söyleyen Kerinçsiz, bunun mahkemenin takdirinde olması gerektiğini savundu. Kerinçsiz, ''Gizliliği uygulayalım derken sanıkların adil yargılanma hakkı ortadan kaldırılıyor'' diye konuştu. Tuncay Güney hakkında neden kamu davası açılmadığının sorulmasını isteyen Kerinçsiz, ''Güney'in durumu savcılıktan sorulmuştur. Savcı 'şüpheli firari' dedi. Demek hakkında kamu davası açılmadı, devam ediyor soruşturması. Bu şahıs, bu davanın merkezinde. Onun suçlamaları sebebiyle birçok kişi hakkında kamu davası açılmış. Belki de dinlenilmesi hiç mümkün olmayacak'' dedi. Ümraniye'deki el bombalarına ilişkin el koyma kararıyla ilgili de çeşitli beyanlarda bulunan Kerinçsiz, iddianamenin kendisiyle ilgili bölümde, hakkında, toplantı ve gösteri yürüyüşlerine ilişkin 2 soruşturma bulunduğunun yazılı olduğunu belirterek, bunların birinden kovuşturmaya yer olmadığı kararı çıktığını, diğerinin de beraatla sonuçlandığını anlattı. El konulan cep telefonunun fihristindeki kişilerin isimlerinin açıklanmasını isteyen Kerinçsiz, emniyetteki mülakatına ilişkin kamera kayıtlarının da mahkemeye getirilmesini istedi. Sanık Vedat Yenerer'in avukatı Vural Ergül, iddianamenin bizzat savcılarca hazırlanıp hazırlanmadığı yönündeki şüpheye ilişkin bir soru sormak istediğini söyledi. Ergül, ''İddianamede 5 ayrı renk kullanılmış. Savcıların aynı sayfada 5 ayrı renk kullanmış olmalarının nedeni nedir?'' dedi. Bunun üzerine Cumhuriyet Savcısı, iddianamenin aslında siyah beyaz olduğunu söyleyince Ergül, önündeki bilgisayar monitörünü savcıların bulunduğu bölüme doğru çevirdi. Savcı da bunun CD'de bu şekilde olduğunu kaydetti. Ergül, ''emniyet tarafından yazılmış iddianameye savcıların imza attığına'' ilişkin iddia konusunda daha sonra bilirkişi raporu sunacaklarını söyledi. ALEMDAROĞLU'NUN AVUKATI ÇETİNBAŞ Kemal Yalçın Alemdaroğlu'nun avukatı Metin Çetinbaş, müvekkili hakkında daha önce bir suçlamaya ilişkin verilen ''takipsizlik kararı''nı mahkemeye sunduklarını belirterek, iddianamede birçok bölüm atlanmasına rağmen, bu suçlamaya ilişkin bölümün okunmasını iyi niyet kurallarına uygun bulmadıklarını söyledi. El konulan Alemdaroğlu'na ait hard diskin iadesine ilişkin taleplerini yineleyen Çetinbaş, ayrıca 2455 sayfalık iddianame ve şu anda 455 klasör ekleri bulunan, dilekçeler verildikçe ekleri de çoğalan dosyada aranan bölümlerin kolay bulunması için dosyaların yeniden tanzim edilebileceğini kaydetti. YAYIN YASAĞI İSTEMİ Müvekkiline ilişkin telefon dinleme kayıtlarının ses CD'lerini isteyen Çetinbaş, ayrıca özel hayatın gizliliğiyle ilgili konuşmalar konusunda yayın yasağı talep etti. Oturumların kayıt altına alındığını hatırlatan Çetinbaş, bu kayıtların mahkeme süzgecinden geçirilerek medyaya verilmesine de karar verilebileceğini savundu. Çetinbaş ayrıca, örnekler vererek, soruşturma savcılarınca bazı sanıklara ilişkin örgütsel kod adı yaratılmaya çalışıldığını ileri sürdü. Duruşma savcılarının soruşturma savcılarından oluşturulmaması gerektiğini savunan Çetinbaş, iddia makamı için bir başka savcının görevlendirilebileceğini dile getirdi. DİĞER SANIKLAR İLE AVUKATLARIN BEYANLARI Mehmet Murat Yücel'in avukatı Yağmur Cumhur Marşan, iddianamede, müvekkilinin özel harekat polisi olduğundan, ruhsatlı silah taşıyabileceği halde ruhsatsız silahı bulunduğundan ve özel harekat polisi olması nedeniyle kişilere ait özel bilgiler edindiğinden bahsedildiğini kaydetti. Marşan, Yücel'in özel harekat polisi olmadığını belirterek, bu durumun tespitini istedi. Tutuklu sanık Hayrettin Ertekin de çok sayıda basın kuruluşunca sanıklar aleyhine yayınlar yapıldığını öne sürerek, bunların engellenmesini, aksi taktirde duruşmanın televizyonda canlı olarak yayınlanmasını talep ettiğini anlattı. Telefon görüşmelerine ilişkin bazı yanlışlıklar olduğunu ifade eden Ertekin, bir görüşme sırasında telefonunu il jandarma alay komutanı olan arkadaşına verdiğini ve bu kişinin konuşmasının kendi konuşması gibi aktarıldığını öne sürdü. Ertekin, bir milletvekilinin aynı telefondan yaptığı görüşmenin de kendi konuşması gibi yansıtıldığını öne sürerek, bunların belirlenmesini istedi. Bazı konuşmalarının da eksik aktarıldığını savunan Ertekin, konuşmasının tümünün dosyaya konulmasını talep etti. BUGÜNE KADAR HİÇBİR PSİKOLOJİK SORUNUM OLMADI Cezaevi yönetimince 4 defa zorla psikiyatri servisine gönderildiğini savunan Ertekin, ''Benim bugüne kadar hiçbir psikolojik sorunum olmadı. Beni oraya gönderenlerin psikolojik yardıma ihtiyaçları var'' dedi. Emniyet müdürlüğüyle ilgili daha önceden hazırladığı bir raporda ''Fethullah yapılanmasının'' anlatıldığını, bu raporun MGK'dan istenebileceğini belirten Ertekin, hızlıca çok fazla şey söylemesi yüzünden, Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün tarafından ''Burada anlaşamayacağız. Avukatlarım var diyorsunuz. Lütfen bunları yazılı olarak verin'' şeklinde uyarıldı. Sami Hoştan'ın avukatı Kemal Ökke, ''İddianamede, 5 silah bulunması halinde bunun vahim nitelikli silah kabul edileceği belirtiliyor. Ancak 4 silah bulunduğunda taktirin mahkemeye ait olduğu ifade ediliyor. Buna bir diyeceğimiz yok, mahkemenin takdirindedir. Yalnız biz 4 silahı bulamıyoruz. Dosyanın neresinde?'' diye konuştu. GÜLALTAY, SİLİVRİ'YE NAKLEDİLECEK Semih Tufan Gülaltay, Silivri Ceza İnfaz Kurumuna naklinin kararlaştırıldığını hatırlatarak, Tekirdağ F Tipi Cezaevinden henüz naklinin yapılmadığını, bunun kendisinin ve jandarmaların mağduriyetine sebep olduğunu söyledi. Başkan Şengün de bu konuda karar aldığını, gereğinin mutlaka yapılacağını ifade etti. Görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın, sanıklardan İsmail Yıldız'ın, iddianamedeki İ.Y. şeklindeki kısaltmanın karışıklığa neden olduğunu söylediğini belirterek, bu kişinin, isminin açık okunmasını istediğini hatırlattı. Ancak kısaltmanın metinde bu şekilde yer aldığını, okumanın metne sadık kalınarak yapıldığını, aksinin itirazlara neden olduğunu ifade eden Taşkın, bu talebin reddini istedi. SES KAYITLARININ KARŞILAŞTIRILMASI TALEBİ Hayrettin Ertekin'in, dilekçesinde Jandarma Albay Zafer Cengiz'in konuşmasının kendisinin konuşması gibi algılandığını bildirdiğini anımsatan Taşkın, söz konusu ses kaydının getirtilerek inceletilmesini talep etti. Mehmet Adnan Akfırat'ın, Tuncay Güney'in ifadesindeki eksik bölümlerin tamamlanması yönündeki talebinin kabulüne karar verilmesini isteyen savcı Taşkın, 9 No'lu gizli tanığın ifadesinin tamamının istenmesi ve mahkemece uygun görülen bölümlerinin dosyaya konulması talebinde bulundu. Aranın ardından Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, taleplerin yarınki duruşmada değerlendirilmesine ve tutuklu sanıkların bu halinin devamına karar vererek, duruşmayı yarın saat 09.30'a erteledi.
<< Önceki Haber Ergenekon'da bugün neler yaşandı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER